Medyadakinin kim olduğunu okuyunca anlayacaksınız :* :)Kalbim bir aptal gibi hızla çarpıyordu.Buna sebep olan şey O'na bu kadar yakın temas kurmamdan dolayıydı sanırım.Yani, her zaman erkeklerin kucağına düşmüyordum.
" Marilyn." İçeri birinin girip Marilyn'in adını söylemesi ile birbirimize bakmayı bıraktık.
Kafamı sesin geldiği yöne çevirince küçük çapta şok geçirdim desem yanlış olmazdı.Karşımda Marilyn'e benzeyen biri duruyordu.
Marilyn'in çocuğu görmesi ile beni itip ayağa kalkması bir oldu . Neler oluyordu?
" Leon. Senin burada ne işin var?" Diyerek az önce adını öğrendiğim kişiye doğru yürüdü.
" Biyolojik babamın konserini izlemeye gelmem suç mu?"
Ne dedi o?! Biyolojik baba mı? Pislik, oğlunu da kendisine benzetmiş.
Ne yapacağımı bilemediğim için öylece durup olanları izleyemeyi tercih ettim.
" Leon sana burada ne işin var dedim?!" Marilyn oğlunu gördüğüne sevinmiş görünmüyordu.Aksine ses tonundan sinirlendigini anlamıştım.
"Yeni sevgilin mi? Diğerlerine oranla daha iyi. Iyi bir seçim. Onunla işin bitince bana devredersin.Birazda ben oynarım ha ne dersin?" Ne diyordu bu be!! Tanrım!. Bir oğul babasına bu kadar mı benzer, her bakımdan.
" Leon!!" Marilyn elini kaldırmış oğluna vuracakken duraksadı ve bana döndü. " Jesse çık odadan. Dışarıda beni bekle."
"Bu nasıl bir baba oğul karşılaşması.İki düşman gibisiniz! "
Bir insan neden çocuğuna nefrerle yaklaşır ki?"Bu seni ilgilendirmez. Çık şimdi. " Sanmıyorum.
" Hayır. " Dediğim anda yanıma gelip kolumdan çekiştirip kapıya kadar sürükledi beni.
" Bırak kolumu. Acıyor Marilyn. "
"O zaman sözümü dinleseydin." Diyerek beni itti dışarı.
Lanet olsun.Eger ben Jesse Jordan sam bunu yanına bırakmam.Tamam, özel bir konu belki ama meraklı bir insanım ben.
Kapıyı yüzüme kapatınca elbette ki dediğini yapıp dışarıda onu beklemedim. Kulağımı kapıya dayayıp onları dinlemeye başladım. Içeriden ses gelmediğini farkedince onun çocuğu öldürdüğünü falan düşünmeye başladım.
Kapıya ne kadar yaslandıysam aniden açılınca içeriye doğru düştüm. Kafamı kaldırınca Marilyn'in sinirli gözleriyle karşılaştım.
" Bunu yapacağını biliyordum.Lanet. Gir içeri."
Yerden kalkıp girdim.
" Teşekkür ederim. " Gülümsemeye çalıştım . Artık ne kadar başarılı olduysam.
" Bu sürtüğüne diğerlerinden fazla değer veriyor gibisin."
Bu çocuğun hiç mi terbiyesi yoktu? Sürtük mü?
" Artık fazla oluyorsun sen.Birincisi onun sevgilisi değilim. " Diyerek işaret parmağımla Marilyn'i işaret ettim."İkincisi sürtüğü hiç değilim. Bir daha bana hakaret edersen dilini koparırım ve sonsuza dek kendi kendinle konuşmak zorunda kalırsın. Bunu yaparım.!"
" Jesse kes sesini!" Hah!
" Bunu bana mı diyorsun Bay Manson?!" Cidden bu adamı anlayamıyordum."Önce o ağzı bozuk oğlunu sustur." Diyerek kapıya yöneldim. " Siz devam edin tatlı sohbetinize ben gidiyorum."