103.
104.
105.
Adımlarımı saymayı durdurup yürümeye devam ettim. Ne adımlarımı saymak ne müzik dinlemek ne de başka bir şey kafamı dağıtmaya yetmiyordu.Kızgınlık ve kırgınlık karışımı bu şeyi içimden atamıyordum.
Sahilde olan ve ara ara gittiğim balıkçı amcanın yerine ulaştığımda durdum.Twiggy'nin bana verdiği telefonu çıkardım ceketimin cebinden. Ne arama ne de mesaj vardı. Onu tanıdığımdan beri ilk defa bu kadar ayrı kalıyordum. Bu kalbimde tarifi olmayan bir ağırlık oluşturuyordu.
"Bayan Jesse, sizi hangi rüzgar attı buraya?"
Telefonu tekrar ceketimin cebine koyup balıkçı amcanın yanına gittim.Beş yıldır tanıyordum David amcayı.İyi bir balıkçı ve aynı zamanda iyi bir dosttu benim için.
"Balıklarını özledim David." Yaşlı olsada ona adıyla seslenmemi istiyordu. Böyle kendini genç hissettiğini söylemişti bir keresinde.
" Geç otur bakalım. " Diyerek ızgarada pişen balıkların başına geçti. Bir kaç müşterisinin siparişini hazırlıyordu.
Tahta tabureyi alıp oturdum.Ayağımın altındaki ince kumlarla oynamaya başladım botlarımın ucuyla.Yüzüme sertçe çarpan rüzgar giysilerimin içine sızıp üşümene neden oluyordu.Ellerimi ağzıma götürüp avucumun içine üfleyip birbirine sürttüm.
Deniz kenarları geceleri oldukça serin oluyormuş.
Balık ekmeği beklerken bir sigara yaktım. İçeceğim anda duraksadım. Dudaklarımın arasına götürüp dumanı içime çekemedim. Aklıma O gelmişti.Şimdi burada olsaydı elimden alıp yere atardı.
Ama yoktu. Ve içmemem içinde bir sebep yoktu.
Önüme konulan ekmek arası balıkla sigarada olan bakışlarımı tahta masaya odakladım. Yine en sevdiğimi getirmişti. Levrek.
" Sen harikasın David." Sigarayı içmeden yere atıp balık ekmekten bir parça kopardım. " Nasıl bu kadar iyi yapabiliyorsun?" Dedim ağzımın bir kısmı doluyken.
" Abartıyorsun kızım. Sıradan bir balık işte. " Diyerek oda tabure alıp karşıma oturdu. " Bir şeyler var sende.Niye asık bu yüz? "
" İyiyim David. Her zaman ki ben işte. " Geçiştirmeye çalışsamda başarılı olamazdım çünkü berbat bir halde olduğum anlaşılıyordu.
" Bana yutturamazsın. Ne oldu, anlat bakalım." Diyerek rakısından bir yudum aldı.
"Benden beklenmeyecek duygularla doluyum David.Bu nasıl anlatılır bilmiyorum. " Ağlamaya alışmış olmalıydım. Kolayca akıyordu göz yaşları artık. Ekmeğimden küçük bir ısırık daha alıp yerken sol yanağımdan elime düştü bir damla yaş. " Birini sevdiğimi anladığım ve bunu kabullendiğim anda param parça oldu her şey." Ekmeği masaya bırakıp David'in uzattığı peçeteyi aldım.
" Özür dilerim. ""Ağlamayı bırak kızım. Sana yardımcı olacak şey bu değil. "
" Özür dilerim David.Biraz sahile inip hava alacağım. "Balık ekmeğin parasını uzattığımda almadı.Gülümsemeye çalışarak ayağı kalktım."Görüşürüz." Diyerek denize doğru yürümeye başladım.
Sessizlik dalga sesleriyle yok oluyordu. Uğultulu rüzgarında devreye girmesiyle siyah denizde ki dalgalar ölü bir insanın bedeninde sıkışıp kalmış ruhun çığlık seslerini andırıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/46199324-288-k19018.jpg)