Multimedya:Güneş morg'a girerken (temsili) -shop için kusura bakmayın Amy Winehouse makyajı ve Alison karışımı ancak bu kadar oldu.-
-Amy Winehouse şarkısıyla bölümü okuyabilirsiniz -Çıktığım hastane odama girdiğimde teyzem endişeli bir şekilde yatağa oturmuş eniştemde onu teselli edercesine omzunu tutmuştu.
Beni görünce teyzem ayağa kalktı.Yanıma gelip mor gözleriyle yanağımı okşadı."Seni çok merak ettim,kaçtın gittin yine kendine bir delilik ettin sandım."Bir süre durdu,sanki tükenmiş gibiydi."Nerelerdeydin Güneş?"eniştem bize doğru bakıyordu.Anlaşılan ikiside dün yaptıklarımdan dolayı endişeliydiler."Önce tuvalete gittim sonrada hava almak için bahçeye çıktım." 'İşte teyzeme karşı ilk yalanım.'Teyzem başını yavaşça aşağı yukarı sallarken ellerini üst üste koydu."Enişten şimdi hastaneden çıkışını yapacak.Ben de sana bir,iki parça eşya getirmiştim.Sen onları giy,enişten parayı ödesin sonra hep beraber bir çay bahçesine gidip kahvaltı edelim.Tamam mı canım?"eniştem teyzeme bakıp odadan çıktı."Tamam teyze sen bekle ben tuvalette giyinip geliyorum."
Odanın içindeki tuvalete girip yeşil dar pantolonumu ve arkadaşımın hediyesi olan baskılı beyaz tshirtü giyip çıktım.Teyzem elimdeki kirli tshirtümü ve şortumu aldı ve bir poşete koydu."Kardeşin babaannenlerle bizim evde onlara bişey demedik sende bişey çaktırma.Sorarlarsa bir arkadaşında kaldığını söylersin." Aslında babaannemlere söylemedikleri için memnundum bu yüzden de küçük bir yalan söyleyebilirdim sanırım."Tamam teyze,sorun değil." Teyzem yanıma yaklaştı ve elini yanağıma sürtüp okşadı."Sen dün falan makyaj mı yaptın Güneş,sanki yüzünde fondoten kalıntısı var gibi?" Morgdan çıktıktan sonra aceleyle soyunma odasına girip aldıklarımı bırakmış ardından odamın katındaki tuvalete girip de makyajımı temizlemiştim. "Dün yapmıştım herhalde son günlerim çok aksiyonlu geçtiği için hatırlamıyorum." Teyzem bana içten bir şekilde sarılıp arabaya kadar da koluma girdi.
Arabada hiç birimiz konuşmadık sadece müziği dinledik.Zaten gittiğimiz yerde hastaneye 15 dakikalık bir yer olduğu için sorun olmamıştı.Gittiğimiz yerde son günlerde annemle babamı kaybettiğim için pek fazla yiyememiştim.
Bende o yemek yiyerek mutlu olanlar kategorisinden olduğum için mutsuzluğumuz birazda olsa aşmamın tek yolu yemek yemekti.Bu yüzden kahvaltıda iştahla 2 su böreği,bir dilim peynir,3yeşil,3 siyah zeytin ve bir bardak da çay içtim.Sanırım yiyip de kilo almayanlardan olduğum için şanslıydım.Anneme çekmişim.O da hiç kilo almazdı.Ayda yılda en fazla 1-2 kilo yerinden oynardı.
"Güneşcim bugün sizin evde annenin cenaze törenini yapıp anneni gömeceğiz.Sende istersen kardeşinle beraber bizim evde halanla kalabilirsiniz canım."Cenazeleri oldum olasım sevmezdim ve babamınkinde çok zor dayanmıştım.Buna dayanabileceğimden emin değildim.Hem zaten ben annemle de vedalaşmıştım.Bu yüzden bu fikir mantıklıydı.
"Olur,benim için uygun."teyzem ağzıdaki siyah zeytinin çekirdeğini tabağa bıraktı.
"Yarın psikoloğa saat 13:00 gibi randevu aldım.Itiraz gibi bir hakkında yok küçük hanım."Haklıydı.Onların eline kalmıştım resmen.Bir boğaz daha geçindirmek zorundalardı.Hatta 2 boğaz.Benim kabul etmeme gibi bir şansım yoktu.Elimden geldiğince yük olmamalı onları üzmemeliydim.
"Teyze,kardeşimle biz artık nerde kalıcaz,yani demek istediğim bizim ebeveynlerimiz kim olucak?"bir yudum çay içip devam ettim. "Babaannemlerle beraber mi kalıcaz,başka bir şehirde?"
Teyzeme baktığımda gözleri dolmuştu,gizlemeye çalışarak gözlerini sildi.Bu sırada eniştem konuşmaya başladı.
"Güneşcim siz hiç merak etmeyin.Sizi sadece bayramlarda gittiğiniz bir şehre hayatınızı davam ettirmeniz için yollayamayız,yollamıycağızda.Siz anneniz ile babanızın bize bir armağanısınız."teyzem eniştemin sözünü keserek lafa daldı.
"Bundan sonraki hayatınızda bizimle beraber-bunu söylerken eniştemle el ele tutuştular-kalıcaksınız.Allah'ın izniyle size biz bakacağız.Siz hiç merak etmeyin canım."
'Sanırım teyze anne yarısıdır derken bu şeyi kastetmişlerdi.'
-------------------------------------------
Kahvaltıdan sonra eniştem beni evlerine bırakıp teyzemleri bizim eve götürdü.Şimdi ise halam ben ve Rüzgar (erkek kardeşim) salonda oturmuş medcezir izliyorduk.
"Hala bizi annemin yanına hastaneye götürür müsün?" Rüzgar babamın öldüğünü biliyor fakat annemin öldüğünü bilmiyordu.9 yaşındaki bir çocuk için babasını kaybetmek en az benim kadar zor olmalıydı.Halamın hiçbir şey söylemeden bana baktığını görünce düşüncelerimden sıyırıldım.
"Güneşcim sen bana bir yardım et de mutfakta Rüzgarla sana yemek hazırlayalım."
"Hala şey ben aç değilim aslında bakarsan."Mahcup bir şekilde yere bakarken ellerimi ensemde gezindirdim.
"Bence acıkmışsındır hadiiii mutfağa!" Halamın ısrarı üzerine oturduğum yerden kalkarak salona yakın olan mutfağa doğru ilerledim.Halamda peşimden geliyordu.
"Ne yemeği yapıcaz?"
"Yemeği boşver şimdi ben hemen bir makarna köfte yaparım.Asıl kardeşine anneninde öldüğünü nasıl söyliycez?"Haklıydı.Annemin öldüğünü bilmek onun da hakkıydı.
"Bilmiyorum, hemen şimdi söylemek zorunda mıyız?"
"Maalesef tatlım,Söylemek zorundayız.Ben diyorum ki bu sefer sen söyle.Kardeş olduğunuzdan birbirinizi daha iyi anlarsınız.Bak,şimdi ben makarna ve köfte yapıcam sende bu arada nerde nasıl söylemek istediğini düşün."Halam makarnaların bulunduğu çekmeceden bir makarna poşetini alıp açtı ve daha sonra kırmaya başladı.Annemin öldüğünü söylediğimde Rüzgar'ın hissedeceği acıyı düşündüm.Annemin öldüğünü öğrendiğinde belki o da benim gibi yaşamak istemeyecekti.
Mutfaktan çıkıp düşüncelerimin arasında Rüzgar'ın yanına gittim.Yanına gidince izlediği çizgi filmden başını kaldırıp bana baktı.Tam ağzımı açmıştım ki içeri halam girdi.Sanırım düşünme işi bana birkaç dakika gibi gelse de en az yarım saattir düşünmüşüm.
"Yemekler hazır,hadi gelin sofraya"
Sofraya oturup bir güzel makarna köftemizi yedik.Bir güzel yemeğe çalıştık.Bir güzel yemeğe çalıştım.Bir güzel yemeğe çalışmaya çalıştım...
Yemekler bitince kalkıp halama bulaşıkta yardım ettim.Sonra da halamı babamın ve babamın yanına 2 saat önce gömülmüş olan annemin mezarlığına gitmeye ikna ettim.Rüzgar babamızı ziyarete gittiğimizi sanıyordu ama tabiki işin aslı bu değildi...
Mezarlık Zekeriyaköy'de olduğu için yaklaşık 1 saat yolumuz vardı.Neden karşı yakadaki bir mezarlığa annemle babamı gömdüğümüzü soruyorsanız ki bence soruyorsunuz.Babamın anneannesinin orda 6 kişilik bir mezarlığı olduğu ve babam anneannesine çok düşkün olduğu için ve ayrıca o mezarlıkta babamın anneannesi,babamın dedesi,babam ve annem yatıyor.Dedem yani annemin babası ve anneannem ise Norveç'te dedemin ailesiyle aynı mezarlıkta yatıyorlar.Ailemizde fazla ölü var değil mi?
Benim yaşayan sadece 5 akrabam vardı.(Babaannem,halam,teyzem,eniştem,kardeşim) Bu yüzden onlara sımsıkı sarılmalı ve bırakmamalıydım.Tabi eğer onlar beni bırakmazsa...