Lütfen Daha Fazla Konuşma

426 17 2
                                    

MEDYADAKİ MABEL MATİZ - GEL ŞARKISINI BU BÖLÜMÜ OKURKEN DİNLEYEBİLİRSİNİZ.

"Burayı nasıl buldun?" Şaşkınlıktan kocaman olan gözlerimle bakakalmıştım.
"Hep peşindeyim demiştim. Bizden vazgeçmeyeceğimi söylemiştim." dedi. Onur'u nadiren bu kadar kararlı ve ciddi görürdüm. Korku ve sinirle karışık bir şekilde titreyen elimi durdurmak için yumruğumu sıktım.
"Onur her seferinde sana aynı cümleyi kuruyorum. Biz diye birşey artık yok! Senle beni, biz olarak düşünmeyi o kızı öptüğünde bıraktım ben. Sende git artık. Zorlamadan, daha fazla kırıp dökmeden git. Gölge etme, karşıma çıkma ben başka birşey istemiyorum senden anlıyor musun?" Birşey söylemesine izin vermeden kapıyı kapatmaya çalıştım. Tek bir kelimesi kafamı karıştıracaktı biliyordum. Eliyle kapıyı geri itip kapatmama engel oldu.
"Gidemem! Gidemem Nisan anla beni lütfen. Kalbimi burada bırakıp gidemem ben." dedi. Gözlerine bakmamak için kafamı eğdim. Duyduğum tek şey koşarak gelen ayak sesleri ve yüzüne inen yumrukla yere yığılan Onur'un inlemesiydi. Kafamı kaldırdım. Dışarı çıkıp kapıyı kapatmamla çığlığı basmam bir oldu.
"Aras! Dur yapma!" dedim. Elini tuttum. Beni arkasına doğru itti.

"O hala bana aşık. Gururundan seninle beraber. Seni hiç sevmedi, sevemez. Nisan hep bana aitti hep öyle kalacak." dedi son nefesiyle Onur.  Aras'ın yakasından tutup indirdiği son kafa darbesiyle iyice kendinden geçti.

"Bana bak bu iki etti. Üçüncüsü olmayacak duydun mu beni! Seni bir daha sevgilimin 100 metre yakınında bile görürsem gideceğin tek yer morg oradan da mezarlık olur!" Gözlerinden fışkıran ateşle elimden tutup hızla yürümeye başladı. Son kez arkama baktığımda Onur yerde öylece yatıyordu. Aras'ın elleri sinirden sımsıcaktı ve acıtacak derece sıkarak elimi tutuyordu. En sonunda dayanamayıp elimi çektim.

"Canımı yakıyorsun Aras! Sakin olur musun?" dedim elimden gelen en sakin ses tonuyla.

"Ben...Farkında değildim. Sakinim, sorun yok." dedi kafasını öne eğerken.

"Seni böyle bir duruma soktuğum için özür dilerim ama ben şuan seninle gelemem. Onu orada öylece bırakamam. Yani ona karşı bir şey hissettiğimden değil elbet...." Bir kızın sözü en güzel nasıl kesilebilir? Birine 'Lütfen daha fazla konuşma' demenin en güzel yolu nedir? İşte o an tam bunu yaşadım. Dudakları dudaklarımla buluştuğunda bu anın hiç bitmemesini istedim. Onu hissetmek farklı bir şeydi. Daha önce hissetmediğim gibi bir şey. Onur'dan sonra açık kalan yaralarımı kapatacak bir şey. Aras hakkında çok az şey bilmeme rağmen sadece onun yanımda olmasını istiyordum. Sadece bu anı yaşamak. Kimseyi düşünmemek, ne olduğunu sorgulamadan sadece Aras'ı yaşamak istiyordum. Ona karşılık verdim. Tekrar nefes aldığımı hissettim. Tekrar yaşadığımı...

"Uzun zamandır bunun hayalini kuruyordum özür dilerim. Ben tehlikeli biriyim Nisan. Hüküm giymiş bir katilim evet. Ama ben daha önce kimseye böyle aşık olmadım. Kimse bana senin gibi bakmadı. İstiyorsan şimdi git. Benimle olmak zorunda değilsin. Ben sadece sana sığınmak istiyorum. Ben senden önce kayıptım. Pusulasını kaybetmiş bir tekne gibi ordan oraya savruluyordum. Sen benim limanım oldun. "Devam etmesine izin vermeden boynuna atladım. Kollarını belime dolayıp sıkıca sarıldı. 

"Seni iyi tanımıyorum. Belkide hiç tanımıyorum. Ama tanımama izin verir misin? Ben bunu çok isterim." dedim ve dudağına bir öpücük kondurdum.

Kimsin Sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin