Kek

1K 24 0
                                    

Evden çıkınca biraz yürüdüm sinirlerimi yatıştırmaya ihtiyacım vardı. Sinirlendiğim zaman ya yürürüm yada mutfakta birşeylerle uğraşırım. Genelde ikisinden birini yapınca sakinleşirim ama şuan, ikisini de yapsam sinirim geçmez gibiydi.

Eve girince koşar adımlarla odama çıktım ve pembe renk takım olan eşofmanlarımı giyip saçımı gevşekçe toplayıp koşarak aşağı indim. Annem ortalıklarda yoktu. Alışverişe falan gitmiş olmalıydı. Hemen mutfağa girdim.

İlk önce kek yapmakta karar kıldım. Bütün malzemeleri tezgahın üstüne çıkardım. Yumurtaları kırıp çırpmaya başladım.Kafamda bir sürü düşünce dönüp duruyordu.

Şans denen şey bana hiç uğramadı. En büyük şansım ailem o da kazayla benim ailem olmuştur kesin. İstanbulda iki yıl kaldık ve o iki yıl bana ölüm gibi geldi. Bitmedi. Orada bir çocukla tanışmıştım. Onur. İlk aşkımdı ve nasıl seviyordum anlatamam. Gerçi, sevmem işe yaradı mı? Hayır. Okul çıkışı buluşalım dedik ve ben eve gidip hazırlandım. Güzel görünmek istiyorum ya makyaj falan yaptım. Normalde kızlar geç kalır dimi, ama benim erken gidesim tuttu. Buluşucağımız yere gittiğimde Onur'u Asuman'la yani eski sevgilisiyle sarmaş dolaş gördüğümde başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Hiç bir şey yapamadım. Tek kelime etmeden eve geri gittim. Ertesi gün okulda yanıma geldiğinde yaptığım tek şey Asuman'la mutlu olmasını söylemek oldu. Başka ne denebilirdi ki. Salak gibi ona inanan bendim. Susmuştum. Suskunluğumun, bağırmamdan daha kötü olduğunu çok iyi biliyordu. Beni çok iyi tanıyordu ve ben susuyorsam birşelerin bitmiş olduğunu biliyordu. O yaz, İstanbul'dan buraya gelirken onunla aramızdaki herşey bitmişti ama onu kalbimde uğurlayamamıştım ben. Güvenimi paramparça edip gitmişti sadece.

Keki kalıba döküp fırına koydum. Belki biraz hamur yoğurup, ondan sinirimi çıkarmak iyi gelir diye unu bir kaba boşaltıp su ve yağı ekleyip yoğurmaya başladım. Kendimi o kadar kaptırmışım ki anahtarın kapıyı açarken çıkardığı tıkırtıyla kendime geldim ve ardından annemin sesini duydum.

" Hmm... Bu güzel kokulara bakılırsa birileri seni fena kızdırmış olmalı. Bu güzel keki yememizi sağlayan kişiye teşekkür etmek gerek. İsmini söylemek ister misin?"

"Ödevi birlikte yaptığım çocuk. Çok da önemli değil boşver."

"Anlatmak istemediğine emin misin?" dedi meraklı gözlerle.

"Belki sonra. Kek pişmek üzeredir babam gelince yersiniz ben uyumaya gidiyorum."

"Peki canım iyi geceler."

Odamdan içeri girdiğimde biraz sakinleşmiştim. Odamı tamamen beyaz ve turkuaz olarak döşemiştim. Bu renkler beni rahatlatıyordu. Yatağıma uzanıp tavanı izlemeye başladım. Birden aklıma bir fikir geldi. Gerçek Aras'ı tanımak için bir planım vardı. Onu tanımamı sağlayacak bir plan.

Kimsin Sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin