7. BÖLÜM "KAZANDIK"

244 23 5
                                    

Vakit geldi. Yarışmaya toplamda 8 takım katılmıştı. İkişer takımlar halinde küçük bir maç yapılacak sonrada kazanalar yarı finale çıkacaktı. Hepimiz kenarda oturmuş sıramızı bekliyorduk. Ölmek var dönmek yok. Ölürsem dönemem zaten. Neyse, nerde kalmıştık? Ha ilk iki takım arasındaki maç sona ermişti 53-57 yendiler.

"Sıra sizde!" Hakemin işaretiyle yerimizden kalktık. Kalbim fazla hızlı atıyor. O yerdeki kalbim mi? Yok lan kusmukmuş. Ulan hangi şerefsiz kustu buraya Allah aşkına?

"Hadi takım heyecan yok. Asla heyecan yapmayın. Heyecan kim biz kim? Ya kazanamazsak? Tabii ki kazanacağız. Kazanamayanı döv-" derken Çağan elini omzuma koyarak;

"Sakin ol. Çok iyi oynuyoruz. Kazanacağız." diyerek içtenlikle gülümsedi. Eyvallah Çağan sende olmasan hepimiz heyecandan öleceğiz.

"Can iyi misin?"

"Ha? Ne? Kim? Babaannem yine mi hortlamış? Saçmalama Defne kadın 5 kere hortladı. Bu sefer iyice kontrol etti-" Kıyamam yine saçmalıyor. Heyecanlandığında yada korktuğunda hep saçmalar.

"Can kandeş sakin ol. Kazanacağız." Çağan'a piç smayl attım. "Çok sıkışırsan topu bana at." Can'a destek vermek için sarıldım, sıkıca.

Hakem artık sinirden hepimizi sağır etmek istercesine çaldı düdüğü.

"Tamam , hadi gazamız mübarek olsun. Allahu ekber!" Hepimiz gülerek sahaya indiğimizde, karşı takıma ölümcül bakışlar atıyordum. Şu sarışın Can'a mı bakıyor?

Severim.

"Bakma boşuna o benim kocam." dedim ciddi bir şekilde. Kızın yüzü kızardı, önüne döndü sonra.

"Defne ahahahaha." Can kahkaha atmaya başlayınca bende güldüm.

"Güldürme bak maçı alamazsak senin gözünü kaşıkla oyup kasap bıçağıyla derini yüzdükten sonra iç organlarını köpek balıklarına atarım, Can." Gülümsemesi solarken ağzına görünmez fermuar çekti. İstemeden gülümsedim.

Takım kaptanını Çağan yapmıştık. Çağan ve diğer takımın kaptanı ortaya geldiler ve hakemin topu atmasını beklediler. Bu arada Çağan karşı takımın liderine gülümseyen şeytan emojisi bakışı atıyordu.

Hakem düdüğü çaldığı anda Çağan hızlı bir hareketle topu karşı kısma geçirdi. Potanın önündeki Yiğit'e pas attıktan sonra. Yiğit topu potaya soktu. YEAH! İlk sayı bizimdir!

*****

"Son dakikalardayız. 8 sayı öndeyiz ama her an herşey değişebilir pes etmek yok. Atabildiğimiz kadar sayı atacağız." Çağan'daki yürek bende olsa ohooo.

Can topu ilk defa elinde tutuyordu şu an. Ondan öncesinde dediğim gibi hep bize attı topu. Pota ile arasında en az 2 metre vardı. Can bi anlık heyecanla topu potaya attı. OHA GİRDİ! Fesatlaşmayalım ahahahaha.

"CAN HELAL SANA! KİMİN KARDEŞİ!" diyerek Can'ın sırtına atladığım anda hakem bitiş düğünü çaldı. Can sırtında benle sahayı dolandıktan sonra gülerek tekrar takımın yanına geldik. Hepsi gülümseyerek bakıyor bize. Tabii bizim gibi dost bulunmaz bu devirde.

"Tebrikler kaptan." dedim gülümseyerek. Yendik şişirdik dolma yaptık pişirdik ahahahahaha. Bu ne biçim şeydir lan?

"Tebrikler takım."

"Bizim pestilimiz çıksın ama bütün övgüyü Can'la Çağan alsın." Berk'te haklı bi yerde oda iyi oynadı şimdi. Hemde o kadar sakatlama girişiminde bulunmama rağmen. "Değil mi Defne?"

"Peki tamam. Tebrikler, Berk." Ardıdan Yiğit'e bakarak; "Tebrikler, Yiğit." Yiğit kafasıyla selam vermekle yetindi. Sanki Selamün Aleyküm dedim. Tebrik ediyorum. İnsan bi sağol falan der. Neyse lan KAZANDIK!

ÇİLEKLİ LİMONATA #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin