ÇİLEKLİ LİMONATA #Wattys2016

4. BÖLÜM "SİLAHLI ADAM"

Merdivenlerden sekizer sekizer inerek aşağı indim, demek isterdim ama en fazla üçer üçer inebiliyorum malesef. Bu yüzden öyle yaptım.

"Haydi çabuk hazırlanın oranın içinde kesin şeytani ruhlar vardır." dedim heyecanla.

Evin tam altı sokak ötesinde büyük bir depo vardı. Böyle salak şeyleri hep sevmişimdir. İnşallah içerde mafyalar falan vardır da az aksiyon yaşarız.

"Defne, sırf senin çenenden kurtulmak için geliyoruz. Allah' ın deposu işte. İçi boş. Yorma bizi. Gel yol yakınken vazgeç." bu kızın en büyük hobisi homurdanmak resmen. Gel az aksiyon yaşa, Asya. Az. Aksiyon. Evet boş depoda aksiyon yaşatıcam, ses kes.

"Söylemeyin ve gelin artık." dedim kapıya yönelirken. Hayır evde oturup grinin elli tonunu izleyeceklerdi. Aklıma gelen ilk fikir buydu yani. Hem zaten merak ediyordum. Acaba adam falan kesiyorlar mıdır? Amin.

"Allah için sırf güzel ve harika kulaklarımın sağlığı bozulmasın diye geliyorum." Bir an ego kasmadan yaşayamayan Kerem'e alkış istiyoruz.

"Yine başımıza bir bela açacaksın yeşil." Bari sen yapma Can. Bari sen yapma. Oturup o filmi izlemek için kırk takla atıyorsunuz. Ben izledim ki size izletmiyorum. Piskolojiniz bozulacak.

"Can sana o filmi izletmem. Geleceksiniz diyorsam ne yapacaksınız? Geleceksiniz. Hadi kalk yoksa anneni arayıp 'Defne'yle ders çalışıyorum' ayağına gittiğin barları anlatırım." bende az sinsi değilim ha. Elbette anlatmazdım. Ama çaktırmayın.

"Çocuklar neden mızmızlanıyorsunuz? Defne gidelim diyorsa gideceğiz. Nokta." diyerek hemen arkama geçen Can'a gülmeden edemedim.

"Yüz seksen derece döndün Can helal olsun." diyen Asya'ya 'senide biliyoruz' bakışı attığımda anlamış olacak ki hemen oturduğu yerden kalktı.

O zaman salaklık başlasın.

***

Deponun önüne geldiğimizde kapısı elbette kapalıydı. Kulağımı kapıya dayadım. Hemen fesatlaşmayın. Sadece ses var mı diye yani. Yoksa kulak fantezim falan yok.

"Defne kimse yok işte gidelim." Aha valla ses geldi. Hemde Defne dediler. Yok lan Asya'ymış.

"Biri geliyor!" hepsini kenara çektikten sonra kapının açılışını izledim köşeden. Bu havada takım elbise giyecek ne yaşadın kardeş?

"Kapıyı açık bıraktı. Valla açık bıraktı. Koşun lan!" dedim onları beklemeden depar atarak.

Hobbaa...

Takım elbiseli bir salak ve silahlı. Silahı olan adamın kafasına dayamış. Bir dakika lan bu dün bizi kovalayan güvenlik değil mi? Aynen lan o.

"Sende kimsin?" dedi silahı bana doğrulturken. Abi silah lens mi ?

"Sen adam mı öldürüyorsun şimdi? " Ya mal mısın Defne böyle soru sorulur mu? Adam silahı mendil niyetine kullanıp halay mı çekecek?

"Öldürecektim. Sen kimsin?" Ne bağırıyorsun hayvan herif?

"Öncelikle sakin ol. Sonrada.." köşedeki sandalyeyi alarak adamın önüne koyduktan sonra; "Ne yaptı bu mal?" dedim, gözümle güvenliği göstererek.

"Kızım sen deli misin? Bende silah var Kaçman gerekmez mi?" Ulan adam öldüren katil bile bana deli misin dedi ya ölsemde gam yemem.

"Abi bu sıcakta adam öldürülmez ki." dedim yüzümü buruşturarak.

"O niye lan?" Aha adamın içinden ergen çıktı. Lan dedi bana. Ulan ahahaha. Neyse gülmeyeyim erken yaşta ölmeyeyim. Aha kafiye yaptım.

"Pis kokar." dediğimde öyle bir kahkaha attı ki , dünyanın ekseni kaydı. Şok şok şok silahlı katil (?) attığı kahkaha ile burçları tekrar değiştirdi!