TANITIM ♣

3.2K 106 53
                                    

MULTİMEDİA RÜYA


Zorla kapattığım bavulumu arabaya koyarken dönüp tekrar evimize baktım. Ne kadar farklı şeyler yaşamamış olsam da burda 10 yılımı geçirmiştim. 10 yıl az bi süre değildi.

Buraya ilk geldiğimizde 7 yaşındaydım. O zamanlar çok mutluyduk. Ama ne yazık ki 2 sene önce bu mutluluk babamın kanser olduğunu öğrendiğimizde son bulmuştu.
Annemle babamı bu yıllar içerisinde neredeyse hiç küs görmemiştim. Ya da bunu bana göstermemişlerdi.
Tek çocuktum. Babam doktor annem ise muhasebeciydi. Durumumuzun gayet iyi olmasına rağmen şımartılarak büyüyen bi çocuk olmadım. Akraba ilişkilerimiz de çok yoktu. Bunun sebebini hiç bi zaman öğrenemedim. Ama tahminlerimce iki taraf da birbirini çekemiyordu. Belki de diğer bi sebebi Ankara'da yaşıyor oluşumuzdu. Babam Kayserili annem ise İzmirliydi.

2 yıl önce Ağustos'un 22'sinde babamın kanser olduğunu öğrenmiştik. Doktor, onu ne kadar mutlu edin dese de üzüntümüzü ondan saklayamamıştık. Ve sadece 8 ay önce ellerimizin arasından kayıp gitmişti. Son zamanlarında bizden sürekli olarak özür diliyordu. Sebepsizce, durduk yere. Her seferinde geçecek desek de içten içe eridiğini üçümüz de biliyorduk.

Ve o gittikten sonra.. bi süre kendimizi toparlayamadık annemle. Artık ikimiz de bu evde yaşayamacağımızı düşündük.
Günlerce ağladım. Biliyordum o koca yürekli adamın geri gelmeyeceğini, tekrar bana Rüya'm gitmedim burdayım demeyeceğini ama gözyaşlarımı durduramadığım çok gece oldu.

Babam hayatımızdan koptuktan 40 gün sonra tüm misafirler gitmiş annemle odalarımıza çekilmiştik. Kapı çalınca indim ve karşımda takım elbiseli bi kadın ve bi erkek gördüm. Annem o sırada aşağı inmişti. Erkek olan Melek KARAHAN siz misiniz? Annem ileri bi adım atıp Evet, buyrun? dedi. Ve onlar babamın bankada yüklü miktarda parası olduğunu ve büyük bir servete sahip olduğumuzu açıklamıştı. Bu paralardan ikimizin de haberi olmamıştı.

Ben ise 10 yıldır burdaydım işte. 2 tane en yakınım var. Hayatımda hiç kimseye aşık olmadım ve nedenini tam olarak bilmiyorum. Belki de kimsenin bana sahip olmasını istemediğim içindir.

Sahi..neden benim hiç sevgilim olmamıştı? Deniz hep "Dobrasın, dışardan çok ciddi bi görünüşün var, çabuk sinirleniyorsun ve tanımadıklarına çok soğuksun" diyordu hep. Bende her seferinde umrumda olmadığını söylüyordum. Çünkü erkeklerin benim hakkımda ne düşündüğü önemli değildi. Önemli olan kendimin ve a-

Kısa bi fren sesiyle arkama döndüm. Gözümde kurumaya yüz tutmuş göz yaşlarımı hafifçe silip, arabadan inerek bana koşan Deniz' e sarıldım. Onun düz ve sarı saçlarını bile özleyeceğimi düşündüm. Arkasından şoför koltuğundan inip yavaş adımlarla bana yaklaşan Enis' i gördüm. Ona bakarken Deniz hafif geri çekilip bana baktı.
"Aslında gitmek zorunda mısın ı kullanmak isterdim ama gider ayak mideni bulandırmak istemiyorum." Dediğinde hafifçe gülümsedim.
Bunun yerine bi kahkaha bekliyor gibiydi. Gözlerimi kaçırdım.

"Gitmem gerek. Her şeye yeni bi başlangıç yapmam, bazı şeyleri de hayatımdan silmem lazım. Tabiki bu sizi unutup açılan yeni bi sayfa olmayacak. İlişkileri koparmayacağız."

Enis iyice yaklaşmıştı. Deniz geriye küçük bir adım daha attı. Enis'le de lisede tanıştık. Başta beni sevdiğini ve çıkmak istediğini söylemişti. Bizden iki yaş büyüktü. Tanışma şeklimiz böyle oldu.
Daha sonrasında ise en yakın -modern terimiyle bff- üç arkadaş olmuştuk. Beraber gülüp beraber ağlıyorduk. Onlardan ayrılmak benim için çok zor olacaktı. İstanbul'da böyle dostlar edinebileceğimden emin değilim.

Onları yanımdaymış gibi hissetmeye çalışırken Ankara'yı nasıl unutacaktım hiç bilmiyorum.

Şimdi ise Enis'in hafif kızarık renkli gözlerine bakıyorum. Gözler her şeyi anlatıyordu. İçindeki Enis'in şuan Gitme diye bağırdığını gözlerinden okuyorum. Peki o benim gözlerimi okuyabiliyor mu? Burdan gitmeye ihtiyacım olduğunu anladı mı?
Birden kollarını sıkıca bana sardı. Ne olduğunu anlayamadan kollarımı beline dolayıp kafamı göğsüne yasladım.


ENİS

Yanımdaydı, her zamanki gibi. Bir daha onu göremeyecekmiş gibi hissetmek çok garipti. Son kez hala aşık olduğum kızın saçını koklamak ölüm gibi geliyordu.

Sonlardan nefret ediyorum. Ya gittiği yerde biri onu sever ve sahip olursa..Rüya buna izin verir miydi?

Ayrılmak istemiyorum. 3 sene boyunca her ne olursa olsun yanımda olanı göndermek istemiyorum.

Ama acı gerçek şu ki buna ihtiyacı var. Hayatındaki tek erkeği, ilk kahramanını kaybetmişti.
O gittiğinde dağıtacağımdan adım gibi eminim. Ailemin aptalca kuralları umrumda değil. Bi süre Rüya'yı bana hatırlatacak Deniz'le de konuşmamalıyım. Bi süre..
Hafifçe ıslanan tshırt üme aldırmadım. Ağlıyordu. Benim de içimden haykırarak ağlamak geliyor. Ama hayır. Şimdi olmaz. Gözlerimi hafifçe açtım ve göz ucuyla Deniz'e baktım. Beyaz teni kıpkırmızı olmuş, gözleri yerdeydi. Bi süre daha sarıldım Rüya'ya.
O sırada evin kapısında Melek Teyze yi fark ettim. Rüya hafifçe geri çekildi. Rüya'nın gözlerimi görmesini istemedim. Hızlı adımlarla Melek Teyze nin yanına gidip elindeki büyük valizi aldım. O sırada göz göze geldik. Gülümsedi. Rüya'nın annesine ne kadar benzediğini bir kez daha fark ettim. Ben de ona gülümsedim.

~

Arabaya bindiler. Tüm anılarını götürmek istercesine. Son kez daha sarıldık. Tekrar düşündüm. Bundan sonra ne olacak?
Evleri bi süre boş olacaktı. Buraya grlip anıları hatırlar, içerdim belki.
El salladı, yarı tebessümle.
Gidiyordu işte.
İLK AŞKIM..

ARKADAŞLAR BU BENİM İLK HİKAYEM DEĞİL AMA PAYLAŞTIĞIM İLK HİKAYEM :D
KURGUSU TAMAMLANMIŞ BİR HİKAYE.
UMARIM BEĞENİRSİNİZ :)))
VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.
HEPİNİZİ ÇOK ÇOK ÖPÜYORUUM :***

CAM KIRIKLARI ♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin