BÖLÜM 1 ♣

1.7K 71 13
                                    

♧♧♧

      Eşyalarımızın çoktan gelmiş olduğu binaya baktım. Yeni bir başlangıç için şirin bir apartman dairesiydi. Enis ve Deniz e geldiğimi haber veren mesajı attıktan sonra, annemin çoktan valizleri taşıyıp içeri girdiği binaya adımımı attım.

     İlk kattaki daireden biri çıkıyordu. Kapıyı kapattı ve kilitlerken yanından geçtim. Benden biraz uzun boylu yapılı birine benziyordu. Tam ikinci kata doğru merdivenleri çıkacakken "Merhaba" demesiyle duraksadım. Arkamı dönüp bana bakan bir çift gözle karşı karşıya kaldım. "Merhaba" dedim. Gülümsedi. Sen gülme ya.

"Ben Mete alt komşunuzum" dedi ve elini uzattı. Ben de gülümseyip elini sıktım.

"Ben de Rüya üst komşunuzum" deyip 32 diş sırıttım. Önce yüzünü ekşitti haklı olarak.

"Memnun oldum" dedikten sonra kısa bir kahkaha attı.
"Ben de memnun oldum" dedim elimi çekerek.
Kapının anahtarını cebine attı. "Bi ihtiyacınız olursa çekinmeyin. Bi saate dönerim ben."
"Peki teşekkürler. Görüşürüz." Dedim ve tekrar merdivenlere yöneldim. "Görüşürüz Rüya" dedi ve zemine inen merdivenleri takip etti.

~~~

Hediye köşesi yaptığım küçük raflarda gözlerimi gezdirdim. Ne çok şey yaşamıştık biz böyle. Hem ailemle hem de arkadaşlarımla.
Elime, porselenden yapılmış ve her tarafı renklerle boyanmış küçük kutuyu aldım. Kapağının arka köşesi biraz çatlamıştı. Bunun hikayesi uzundu, evet. Ama kısaca Enis sakarı elinden düşürmüştü.
Yaptığım köşenin duvarlarında da fotoğraflarım vardı. Gözlerimin hafifçe dolduğunu hissettim. Ah, unutmam gereken yerde daha çok hatırlıyordum resmen. Annemin mutfaktan seslenmesiyle akmamış olan gözyaşlarımı nazikçe silip odamdan çıktım.

Taşınalı 3 gün olmuş, çoğu şey yerli yerine oturmuştu. Arada evin eksikleri çıkıyor Mete' ye danışıyorduk. Annemle iyi anlaşmışlardı.
Mutfağa girdiğimde annemin elindeki kabı salladığını gördüm. Bu sefer ne bitmişti? "Efendim anneaağ " dedim. "Yapma şu lanet olası reklam taklidini"
Kıkırdadım. Tezgaha doğru bakarken yavaşça bana döndü. "Tatlım, evde..."

~~~

Market arabasını ağır ağır sürüyordum. Bir şey derken bir liste malzeme çıkarmıştı. Psikopat
Telefonum çaldı. Bir rekor kırarak 3 gün boyunca beni aramayan Enis'in ismini ekranda görünce bi an sevindim ve afalladım. Telefonu yavaşça açtım.

ENİS


ÜÇ GÜN. Üç gündür sesini duyamıyorum. Niye? Aptal gurur meselesi işte.

     Dediğim gibi yapamadım. Deniz'le hala konuşuyorum. Ama içtim gittiği gün.
     Barın ortasında da sarhoş sarhoş ağladım. Rezillik. Hatırlamamak isterdim.

      Evlerine geldim 2 kez. Yalnız başıma dertlenip tekrar gidiyordum bara. Ailemse söz konusu Rüya olduğu için seslerini çıkartmıyorlardı. Deniz de şüphelenmişti ama susuyordu.
        Bi söz vermiştim önceden Rüya'ya içmeyeceğime dair. O gitti. Anlaşma bozuldu.

       Şimdi ise yine bardayım. İçimi rahatça dökebileceğim, konuşmayan tek ortam.

      Hangi ara Rüya'ya bu derece bağlandığımı o gidene kadar fark edemedim. Şuan içimde koca bir boşluk vardı.

CAM KIRIKLARI ♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin