CAM KIRIKLARI ♣

BÖLÜM 4 ♣

Multimedia Rüya

ADINI ÖĞRENEMEDİĞİMİZ 1. YAKIŞIKLI KİŞİ'DEN

Kantinde Seçil'i gördüğümde Taner'in rahat durmayacağını anladım. Yanındaki kız da kimdi? Yüzünü sanırım sitede görmüştüm. Gerçeği gerçekten çok güzeldi. Noluyordu bana böyle, ne zamandan beri bi kıza bu şekilde güzel diyordum?

Kendimi hatırlamaya çalışarak masaya yürüdük. O arada kızla 3 saniye göz göze geldik. Ne oluyordu? Saymıştım lan ciddi ciddi. Şimdi de gözlerinden etkilenmedim dimi ? Yok canım.

Masaya oturduk. Aynı anda Seçil, Taner'i fark etti. Ayaklandık. Hep beraber hobaaa.

Ama beklediğim Taner-Seçil kavgası yerine Taner ve yeni gelen kız tartışmaya başladı. Seçil doğal olarak durmak istemedi ve yeni erkek arkadaşıyla merdivenlere yöneldi. Taner kıza bağırdı. Kızı gözlemledim. Ürperdi önce Gerizekalı Taner. Bi anda kız da sinirlenip bağırınca biraz şaşırdım. Taner tam tekrar bağıracakken durdurdum. Yoksa mankafa bir şeyler yapacaktı. Duramarıyor, kurtlu. Hışımla ikisi de dönüp giderken bir şeyler söyleme ihtiyacı duydum. Ve ağzımdan

"İyi dersler." çıktı

Dönüp gülümsemesini beklerken hiç dönmeden "Sana da" diyip kantinden uzaklaştı.

Bi an önce kendime gelmeliydim. Kimse bunu fark etmeden düzelmeliydim. Özellikle Yaren'le karşılaşmadan önce.

Yaren başta bana platonik aşık olan bir kızdı. Yaklaşııık...Taner'le Seçil'in çıkmaya başladığı günden 1 hafta sonra ona teklif ettim. Sevdiğimden değil sırf iddia içindi.
Taner, Seçil'le çıktıktan sonra bana kafa tutmuştu.

"Sen kimseyi sevemezsin."

Tabi ben bunun altında kalır mıydım?

"Yaren'i sevebilirim. Hatta bak gör bana daha da aşık olur sonra.. ben de onu daha çok sever aşık olurum."

Siyah Mercedes'ine oynuyorduk. 9 aynınaydı iddia. 2 ay kaldı.

Yaren tabiiki hemen kabul edip ertesi gün buluşmak istemişti. Ve o buluşmalara sadece 2 ay direndim. 2. ayda olmayacağını anladım. Hatta başından beri biliyordum ama direniyordum işte. Belki, bir ihtimal diye zorladım. Aslında gerçekten saçma salak bir hareket içerisindeyim. Ama iddia işte, hırs yaptırıyordu bir şekilde.

2. ayın içerisinde onu kullanmıştım zaten. Sıkıldıktan sonra kendimi çoğu kez barlarda bir fahişenin yanında buluyordum.

Yaren de bunlara 3 ay dayandı. Bir buluşmamızda karşımda hüngür hüngür ağlamaya başladığında orayı terk edip gitmiştim. En sinir olduğum şeydi bir kızın böyle ağlaması.
Ama bitmemişti. Düşmüyor yakamdan. Benim hatam yüz vermemeliydim başta. O iki ay zaten nasıl geçti anlayamadım. Ben gitmiştim, yerime bambaşka yapmacık biri gelmişti. Hatırladıkça işeyesim geliyor.

Keşke o iddiaya girmeseydim diye kendime çok sitem ettim ama söz,ağızdan bir kez çıkardı. Ama zaten Yaren de bu aralar fazla oluyor. Her başka bir kıza baktığımda ağalamaya başlıyor. İlk karşıma geçtiği zaman bitiricem bu lanet olası şeyi.
Mercedes umrumda bile değil. Ben artık eski ben olmak istiyorum. Daha rahat, umursamaz, keyfine düşkün. Oh, mis. Özlemle anıyorum. Az kaldı.

Taner'le çok konuşmadık. Hala sinirliydi. Sinirini boğazında bırakmıştım. Bir de Seçil öyle davranınca iyice sinirlendi. Kusmasını bekleyeceğim, tüm öfkesini.

Öğle arasına kadar o kızı bir daha görmedim. Taner de bir hışımla internette kızı araştırıp bir şeyler söyledi.

Öğle arasında dışarı çıkıp iki tüttürmek açardı Taner'i. Kerem de bize birazdan katılacağını söyledi. O çocuk da bu aralar bir garipti. İki üç ay öncesinde aramızdan su sızmazken şimdi okyanuslar cirit atıyordu. O okyanuslar da belki tek başına gittiği tatilde oluştu. Nasıl olsa düzelir diyip üstüne gitmiyorum. Zaten o da ablasını gaybettiğinden beri tam toparlayamamıştı.

Ve sıra Taner'in patlamasındaydı. Olayları temrar anlatmaya başladığında bi süre sıkılacağımı düşündüm.

O sırada adının Rüya olduğunu öğrendiğim kız konuşmaya başladı. Telefondaydı. Taner'e çaktırmadan onu dinledim. Sevgilisiydi sanırım kuzucuklar canımlar.
Ne güzel de gülüy-. SUS GERİ ZEKALI SUS. ÇOK KONUŞTUN İÇ SES.
LA HAVLEEEE...

Taner'e birkaç cevap, öğüt vermem gerekti. Rüya'nın sesi çoktan kesilmişti.
Sonra bi anda arkamızdan telefon sesi geldi. Baktığımda Rüya ve Kerem karşı karşıyaydı. Rüya daha çok korkup şaşırmış gibiydi. Bizi görünce o güzel kocaman gö- öhöhöööm, gözleri sadece gözleri daha da açıldı. Elindeki telefon hala çalarken hafifçe haline gülümseyip telefonunu işaret ettim.

"Açmayacak mısın? "

Eli ayağına dolaştı. Bu haline içimden kahkaha atarken Kerem'in hala şaşkın Taner'in ise kızgın olduğunu fark ettim.
Rüya ise şimdi kıpkırmızıydı. Bende biraz daha kahkaha birikirken telefonunu açtı.
Bi anda kaşları çatılmış, yüzü rengine dönmeyi geçip beyaza yaklaştı. Boşta kalan elinin hala titrediğini gördüğümde kötü bir şey olduğunu anladım. Ama ne?
Meraktan çatlarken uzun zamandır suskun olan Rüya bi anda konuşmaya başladı.

"Nerde şuan?"

Telefonunu kapattıktan sonra suratımıza baktı. Burnu kızarmış gözleri dolmuştu. Alalacele konuştu.

"Gerçekten özür dilerim. Bazı şeyleri duydum ama duymamış gşbi yapabilirim. Üzgünüm." diyip arkasını döndü.

Bir yanım durdur onu ne olduğunu öğren diye bağırıyordu.

Ama diğer yanım eski beni hatırlatıyordu.

Hala ifadesiz bir suratla olduğum yerde duruyordum. Kerem her zamanki gibi hiçbir tepki vermeyip kaldırıma otururken benim içimde şuan ciddi manada fırtınalar kopuyordu.
Sağlı sollu geliyorlardı. TEK TEK GELİN ULAN!

İlk konuşan Taner oldu.

"Ne oldu acaba ya..Seçil'e haber vermek lazım. Ben veririm." diyip okula doğru koştu. Fırsatçı.

Ben hala aynı yerimdeydim. Rüya'yı izliyordum. Telefonla konuşmasını, bi iki dakika telefonla oyalanmasını, sürekli telaşla ileri geri yürümesini, burdan fark edilecek kadar kırmızı yüzünü, ağlayışını, saçının bir kısmını çekişini, hıçkırarak ağlamaya başlamasını ve taksiye binişini.

Hepsini tek tek izlemiştim. Tepki vermedim.

Kerem'in seslenmesiyle döndüm.

"Gitsene, çok uzun baktın."

Afalladım.

"Nereye?"

Kafam çok karışıktı. Gerçekten çok.

Merhaba canlarııım. Kısa oldu birazcık kusuruma bakmayıın :/

Yb hakkındaki yorumlarınızı votelerinizi eksik etmeyin :)
Sizleri çok öpüyorum.
Ve desteğini eksik etmeyen canım arkadaşım Kübra'ya özel öpücüklerimi yolluyup teşekkür ediyorum. :**

Kendinize iyi bakııııın *-*