BÖLÜM 5 ♣

672 49 20
                                    

Rüya'dan

Sesini sevdiğim telefonumu açıp açmayacağımı sordu. Telefonuma baktığımda bilmediğim bir numara olduğunu gördüm. Açtığımda yabancı bir erkek sesi

"Rüya Karahan siz misiniz?"

"Evet ?" dedim alçak bir sesle.

"Bayan, anneniz. Kaza geçirdi. Hemen gelmeniz gerek."

Ne demek annenize bir şey oldu?
Ne oldu?
Ne olabilir?
Ne demek kaza geçirdi?
Ne kazası?
ANNEM DE Mİ ÖLECEK?

"Nerde şuan?" diyebilmiştim.

Adam hastanenin ismini söylerken hala aklımda aynı sorular dönüp dolaşıyordu.
Annem..anneme bir şey olmamalıydı.
Babam gibi o da gidemezdi.
Yapmamalıydı bunu.
Ya ölürse?

Bana bakan yakışıklı tayfaya kısaca açıklama yapıp arkamı döndüm.

Annemm..anne..gitme n'olur
Babamın yaptığını yapma bana, lütfen.

Taksiyi aradım. İlk önce Mete'ye mesaj attım gelmesi için. Yanımda olmasına ihtiyacım vardı. Sonra Seçil'e çantamı alması için bir tane..
Niye kimse ne olduğunu sormamıştı?
Ama atladığım bir ayrıntı vardı. Okulun ilk günü, ne bekliyordum?

Ağlıyordum, deli gibi. Anneme bir şey olmamalıydı. Daha ne olduğunu bilmediğim halde ödüm kopuyordu.

Çok geçmeden taksi geldi. Binip titrek bir sesle hastanenin ismini söyledim. Adam suratımı görünce gazı köklemişti.
Sağol amca. Lütfen, anneme bir şey olmasın.

Bana söylenen hastane neden bu kadar uzaktı? Belki de bana öyle geldi. Yollar uzadıkça uzarken adam kısa bir fren yaptı ve bana döndü.

"Geldik, kızım."

Kendime gelmeye çalışırken cüzdanımın yanımda olmadığını fark ettim. Lanet olsun.

"Amcacım, cüzdanım..."

"Kızım, belli ki kafan hastanedekilerde. İnsanlık hali. Bendensin. Hadi şimdi git. Kendine de iyi bak."

Buruk bir şekilde gülümsemeye çalıştım.

"Çok teşekkür ederim amca."

Taksinin kapısını kapatıp hızla kapıya doğru koştum. Bi taraftan da hala ağlıyordum. Anne, lütfen.
Acil kapısının çaprazında evin önündeki spor arabayı gördüm. Mete. Burdaydı.

Koşmaya başladım. Bi an başım döndü, yalpaladım. Ve sonra korktuğum başıma geldi. Çok ağlayıp az nefes aldığımdan olmalıydı. Nefesi çok hızlı almaya başladım. Hayır, şimdi değil.
Lütfen. Annemi görmeliyim.

Kaslı kollar..nazikçe havaya kaldırıyor. Gözüm hafif aralık..ama kim olduğunu tam seçemiyorum..Bu, bu o çocuk sanırım. Adını öğrenemediğim. Sesini sevdiğim çocuk.. Aralık olan gözlerime güvenerek bir şeyler soruyor..anlayamıyorum..yüzü..çok endişeli..kapıdan içeri giriyoruz..
"SEDYE" diye bağırıyor..aynı onun sesi gibi..ama hislerime güvenemiyorum..çünkü sonra her yer karanlık oluyor..o muydu..

~~~

Son kontrollerimi de yaptıktan sonra doldurduğum optiği gözetmen öğretmene uzattım. Kitapçıklar bizde kalacaktı. Elimde kitapçık, mor kalemlik ve yarısı içilmiş su şişesiyle kapıdan çıktım. Beni bıraktıkları yerde bekliyorlardı. Gitmemişler miydi, iki saat boyunca?
Suratım asık bir şekilde onlara doğru yürüdüm. Kötü geçmişti. Aynı anda yürümeye başladılar. Yanıma geldiklerinde babam kolunu omzuma atmış bana sarılıyordu.

CAM KIRIKLARI ♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin