Bölüm 4

71 9 21
                                    

Multi de Şafak Gürsoy. Aynı zamanda hikayenin tanıtım videosu var.

Keyifli okumalar.

Konuşmak isteyip de tek kelime edemediğimiz anlar olmuştur. İç sesimizin çığlık çığlığa olduğu ama yüzümüzün zorlanarak tebessüm ettiği dakikalar vardır. Bir sese daha ne kadar muhtaç kalınabilirdi. Bir ses insana nasıl bu kadar duygu karmaşası yaşatabilirdi? Nasıl olurdu da bu denli nefret ettiğimiz bir insanın sesini özlerdik? Gururuma yediremediğim düşüncelerimi bir kenara atarak boğazımı temizledim. Sesimin sert çıkacağına emin olduğumda konuşmaya başladım.''Pardon kiminle görüşüyorum?'' dedim kendimi onaylamak istercesine.

''Barlas Güney ben.'' yanılmamıştım evet. Sesi her zaman ki ukala tonundaydı.

''Annemin telefonunu siz neden açıyorsunuz?'' düşünmeden konuşuyordum şuan ve bu beni fazlaca rahatsız ediyordu.

''Annen toplantıda.'' dediğinde sinirlenmiştim. Annem kişisel asistanı olarak zengin Barlas'ı mı çalıştırıyordu?

''Barlas bey, annemin kişisel asistanı oldunuz galiba. Toplantıdan sonra beni aramasını söyleyin lütfen,iyi akşamlar.'' dediğim de telefonu kulağımdan çekiyordum ki Barlas konuşmaya başladı.

''Ah tabi haberiniz yok Mahperi hanım,nerede olduğunuzu daha bir kaç ay önce öğrendiğimiz için. Anneniz ona yardımcı olmam için şirketin bir kısmını bana sattı. Kısaca artık şirketinizin yönetim kurulundayım. Telefonun başında bahsettiğiniz dosyalar hakkında bir bilgim yok maile bakıp sizi haberdar ederim.İşlere yardım etmenize çok sevindim.'' konuşmasını kesmeden dinlemiştim.

''İyi akşamlar.'' dediğimde hızla kapattım telefonu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bir yanım sinirden çatlarken bir yanımda şirketin başına geçtiğimde her gün Barlas ile yüz yüze bakacağım için acıdan kıvranıyordum. Annemin sattığı hisseleri geri almalıydım. Mail hesabıma girdim ve fotoğrafımı kaldırdıktan sonra telefonumu yatağa fırlattım. Bir kaç dakika sonra telefonuma bildirim geldi ama umursamadım.Odamdan çıkıp,banyoya girdim.

**

Benay'dan...

Mahperi uyumuştur diye kapıyı yavaşça kapatıp odama girdim. Üzerime rahat bir şeyler giydikten sonra, Mahperi'nin odasının kapısını yavaşça açtım. Mahperi odasında yoktu.''Eve gelmedi mi acaba ?'' diye mırıldandım. Bir kaç adım attım odanın içine. Telefonu yatağın üstündeydi. Ekran kilidini girip telefonuna baktım. Barlas Güney'den bir kaç mail gelmişti. ''Kim acaba bu çocuk?'' diye mırıldandım. Merakıma yenik düşüp maili açasım geldi fakat bu Mahperi'yi çok sinirlendirirdi. Onu sinirlendirmek yapmak istediğim son şeydi. Gözüm aynadaki resimlere takıldı. ''Sarışın Mahperi...'' dedim kendi kendime. Sarışınken bile güzelmiş. Saçlarını neden siyaha boyattı tek bir bilgim yoktu tek bildiğim Mahperi'nin şuan kıskandırıcı seviyede güzel olduğuydu.

Resimlere bakmayı keserek odadan çıktım. Mahperi'nin odasında gezdiğimi bilmesini istemiyordum. Bana geçmişini anlatmıyordu, tek bildiğim çevremdeki herkesten daha zengin olduğuydu.Arkadaş grubum yada grubumuz Mahperi'nin zengin olduğundan habersiz onunla arkadaş olmuştuk. O günler aklıma getirdim. Mutfağa gittiğimde kahkaha attım. Kendime kahve yaptım,Mahperi'ye çay suyu koydum. Pek kahve içmezdi.Geçmişten bir kaç görüntü aklıma geldiğinde tekrar kahkahayı bastım.

Mahperi kollarını boynuma doladığında gülmeyi durdurdum.''Sıhhatler olsun Mahperi'm.'' dediğimde kızarık gözleriyle bana bakıyordu.

Kollarını boynumdan çekip masadaki sandalyelerin birine oturdu karşısına geçtim hemen.
"Nasıl geçti yemek?" Dediğinde Mahperi'nin bornozlu olduğunu fark ettim. Ayağa kalkıp tezgaha yöneldim. Sırtım Mahperi'ye dönükken konuşmaya başladım."İyi işte bildiğin gibi... ya da bilmediğin gibi katılmıyorsun ya yemeklere... Neyse üstünü giy gel de anlatayım." Sırıtarak söylemiştim.Sandalyenin çekilme sesini duymamla Mahperi'nin "Sırıtma Benay,merak ettim de geldim hemen gül zaten aferin benim kankama."dediğinde şaşırmıştım. Bu aralar beni fazlaca şaşırtıyordu."Kankam'a?" Dedim soru sorar bir biçimde ama beni duymadığı odasının kapısının kapanışından belliydi.

MAHPERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin