Bölüm 4 - Lanet içkinin acısı

29 3 0
                                    

Bu o! Ender!

...

Ne yazık ki hem içkinin verdiği uyuşuklukla hemde kendimi savunurken harcadığım bütün gücüm gitmişti. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Beni kucağına alan endere iyice sindim. Burnuma kokusu doldu en son. Sonra herşey karanlık.

Gözlerimi açtığımda farklı renk duvarlar farklı kokular duydum. Üstüme baktığımda bol bi tişört vardı altında sadece kendi boxser'ım vardı. Tüm bunlar neydi bilmiyorumdum ama o kadar yorgundum ki bunları düşünemiyordum. Başım o kadar çok ağrıyordu ki dokunsalar ağlıyacağım. Odanın kapısının açılmasıyla uyuyor numarası yaptım. İçeriye giren bilin kimdi? Ego ego ego ego ego... Evet! Ender'di. Üstsüz şekilde içeriye girdi bana saniyelik bile bakmadı dolabı açtı ve içinden bir tişört alıp giyerken;
"Uyku numarasını beceremiyorsun bayan bela."dedi sakin bir ses tonuyla... Gözlerimi açtım ve ona baktım.
Höh! Yememiş kaslarına yedirmiş bu be!
"Burası neresi?" Dedim korkuyla gözlerimi kırpıştırdım.
"Kesin o pis herif senin adamındı demi beni kaçırdınız! Ne istiyorsun benden!"
Anlamaz gözlerle bana döndü bir süre kaşları kızgın bi hal aldı.
"O g*t herif adamım değil ve ayrıca yanında sevgili diye gezdirdiğin erkek seni bırakıp gitti evinide bilmediğim için buraya getirdim!" Biraz ürkmüştüm çünkü aniden sesi yükselmişti. Sözüne kendini sıkarak devam etti.
"Kahvaltını yaptıktan sonra seni evine bırakırım." Dedi sakin bir ses tonuyla galiba biraz gurur yaptı gibi.. Tamam, tamam biraz üstüne gittim doğru. Off! Tamam haksız yere ona bağırıp şuç attım haklısınız. Yataktan doğruldum ayaklarımı yataktan sallayarak etrafa göz attım. Beyaz duvarlar siyah dolaplar ve bir tane siyah kum torbası yatakta siyahtı... Tam bir Badboy odasıydı. Şu bütün kızların hayalindeki badboy olabilir miydi ender bey? Kıyafetlerim yatağın başlığındaydı. Oha! Beni ender mi giydirmişti? Beni iç çamaşırlarımla mu görmüştü! Ata bunu öğrenirse hem beni hemde Ender'i parçalardı. Ata'nın beni orada bırakıp gitmesi beni hayal kırıklığına uğramıştım. Sanırım Ata'nın bu sorumsuzluğu yüzünden onunla konuşmamayı planlıyorum. Eğer ender beni kurtarmasaydı neler olacağını hayal dahi edemezdim. Hayatım oracıkta biterdi. Artık ya intihar ederdim ya da oracıkta öle bilirdim. Yapmam gerekeni biliyordum her ne kadar ego yığını olsada hem bir özür borcum hem de bir teşekkür borcum vardı. Yataktan indim ve kapıyı kapatıp üstümü giydim ama üstüm bi hayli mahvolmuştu. Aniden kapı açıldı ve ender içeri girdi. Ya Öküz ya giyinik olmasaydım!
"Üstünün kirli olacağını düşündüğüm için kuzenimden Tişört ve pantolon aldım giyin ve aşağı in." Dedi ve önüme kıyafetleri bıraktı. Üstümü giydim kendi kıyafetlerimi çantama tıktım. Yatağı düzeltim ve tişörtü katladım yatağın üstüne bıraktım. Aşağı indim mutfak olduğunu düşündüğüm odaya girdim. Ender kupalara çayları döküyordu. Bi an kendimi biskolata reklamında gibi hissetmiştim.
"Kolay gelsin." Dedim samimi düşündüğüm bi sesle.
"Kolaysa başına gelsin. Gel otur acıkmışsındır."dedi.
Yavaşça sandalyeyi çektim ve oturdum.
"Herşey için teşekkür ederim. Ve seni şuçladığım ve ön yargılı olduğum içinde özür dilerim." Dedim gözlerimi devirdim.
"Bu konuyu kapatalım. Yemeğini ye seni evine bırakayım."dedi bende konuyu kapattım ve yemeğimi yedim ender bi telefon görüşmesi için mutfaktan çıktığında bende masayı topladım  ve bulaşıkları makinaya koydum. Tezgahı sildikten sonra ellerimi yıkarken ender içeri girdi etrafa göz gezdirdi bende yüzümü ona dönüp cici kız gülümsemesi yerleştirdim yüzüme...

•••

Ender beni eve bırakalı 2-3 saat olmuştu annemle çok meraklanmış polise haber vermişler. Tabi birde Ata çok fazla fırça yemiş. Beni görmeye geldiğinde suratında suçlu ifadesi vardı ne kadar özür dilesede konuşmamakta kararlıydım. Ama hiç beklemediğim bir harekette bulundu. Çocukluktan beri bana aşık olduğunu ve beni sevdiğini söyledi.
Peki cevabım ne oldu?
•••

Yazıldığı Gibi OkunmuyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin