Gözlerimi açtığımda odamdaydım. Bayılmadan önce yaşadıklarım aklıma gelince yataktan kalktım. Karnımda ki yaralar kendini belli etmek amaçlı sızladı gene. Üstümde kısa şort ve sporcu atleti vardı. Kızlar değiştirmiştir dedim kendi kendime. Aynanın karşısına geçtim ve sporcu atletimi yukarı kaldırdım. Kahretsin.. Karnım resmen mor rengine bürünmüş. Kızlar bunu kesinlikle görmüştür. Yani herkesin haberi vardır ve anlatmama gibi bir durumum yok.
Odamdan çıktım. Aşağıdan konuşma sesleri geliyordu. Savaş'ın sesini de duydum. Gitmedi mi hala? Yavaş yavaş merdivenlerden indim. Konuşmalar duyuluyordu.
"Nerde o şerefsiz? Almila'nın karnındakilerin hesabını verecek." konuşan. Doğu'ydu
"Merak etme yeterince ceza çekiyor zaten." Savaş.
"Onu ben dövmezsem içim rahat etmez." Emre.
"Şimdi gitsen bile ölü bulursun." Savaş.
"Nasıl yani ne ölüsü?" Selin.
"Bıraktığımda Demir öldürme noktasındaydı. Şu an ölmüştür." Savaş konuşurken gülmüştü. Boran benim için adamı mı öldürdü? Tamam bana o kadar pislik yaptı ama sonuçta ölmeyi hak etmedi. Ceza çekebilirdi ama ölmek..
"Demiri sevmeye başlıyorum." Emre.
"Soğuk birisidir ama iyilere bir şey yapmaz. İyi biridir aslında." Savaş. Boranın iyi olduğunu zaten biliyorum. Onu ilk gördüğümde Aslında yi biri olduğunu anlamıştım ama yaşadıkları çok ağır olmalı ki böyle biri oldu.
"Merhaba?" ben konuşunca herkes bana baktı. Doğu koşup yanıma geldi.
"Yürüyemiyorsan kucağıma alayım?" soran gözlerle bakmıştı bana.
"Tutunsam daha iyi Doğu." kolunu uzattı. Bende koluna tutundum. Yavaş yavaş yürüdük. Herkesin gözleri benim üstümde olduğu için rahatsız olmuştum. Savaş'ın tam karşısında ki koltuğa oturdum. Ona dönüp konuştum.
"Herşey için çok teşekkür ederim." tebessüm ettim.
"Gül o zaman teşekkürünü kabul ederim." gülerek söylemişti. Kendimi zorladım bende güldüm. Memnun olmuşçasına başını salladı. Selin ağlamaya başlayınca ona baktım. Çok duygusal olduğunu biliyorum.
"Selin?" Bana baktı. "Gel yanıma." yanımdaki boş yere vurdum. Bunu bekliyormuş gibi koşarak yanıma geldi. Başına göğsüme koydu ve kollarını karnımın üzerinden belime doladı. Ani hareketi yüzünden yaram sızladı. İstem dışı acı ile inledim. Yüzüm buruşmuştu.
"Almila, özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim.."
"Tamam, Selin yok birşey. Yavaş yavaş sarıl bakayım." dedim gülerek. O da yaşlı gözlerle bana bakıp yavaş yavaş sarıldı. Bende kollarımı ona doladım.
"Ağlama artık Selin." herkesin bizi izlemesi sinirimi bozsa da bir şey demedim.
"Ama.. Almila.. Karnını.. Öyle görünce.." ağladığı için kesik kesik konuşuyordu. Onu ben susturdum. Daha çok sarılarak. Bu yaralarımı acıtsa da bir şey demedim.
"Yaaa.. Ben kaldım." gülerek Doğa'ya baktım. Küçük çocuklar gibi dudak büzmüş.
"Gel sende küçük çocuk." koltukta kenara kaydım. Düz oturdum. Doğa gülerek yanımıza geldi. Yavaş yavaş sarıldı bana. Arkama yaslandım. Sol kolumu Selin'e sağ kolumu Doğa'ya sardım.
"Kızlar kıskanıyorum ama." Emre sitem ederek bize baktı. Daha bir güldüm. Kızların kulağına yapacağım şeyi fısıldadım ikiside başını tamam anlamında salladı. Erkekler bize korkmuş gözlerle bakıyordu. Gülerek ayağa kalktım. Kızlarda kalktı. Sonra ikiside bana ayakta sarıldı. Kollarımı iki yana açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevilmek
RomantikHer insan sevebilir ama her insan sevdiği kişi tarafından sevilmez. Sevilmek ne demek hiç tatmamış iki kişi.. Sevgiye inanmayan bir adam, Boran.. Sevilmeyi hiç tatmamış bir kız, Almila..