Gözlerimi açtığımda etraf karanlıktı. Belimi sıkan kola baktım. Yüzümde birden gülümseme oluştu. Yanımda olduğunu bilmek bu kadar mutlu eder mi insanı? Beni eder. Yavaşça arkamı döndüm. Boran'a baktım. Alnı ter içindeydi. Elimi kaldırıp alnına dokundum. Ateşi çıkmıştı. İçim sızladı. Elimi yanağına götürüp parmaklarımın tersi ile hafifçe okşadım. Sakalları yeni yeni kendini gösterdiği için parmağımı gıdıklıyordu.
Ateşini düşürmek için soğuk suyun altına girmesi gerekiyordu. İşte sorunda orda ben nasıl onu suyun altına sokucam ki. Hayatta kabul etmek. Bir yolunu bulmam gerekiyordu. Düşüncelerimden Boran'ın sayıklanması yüzünden çıktım.
"İsteyerek yapmadım.." diyordu. Ne yaptı ki? İsteyerek yapmadım diyor. Elimi saçlarına götürüp yavaşça okşadım. Bu hareketimden sonra başını göğsüme koydu. İçim sızladı. Boran'ı ilk defa böyle savunmasız görüyorum. O benim buz kütlemdi sert adamımdı. Saçlarını biraz daha okşayıp
"Boran.." dedim.
"Hıı.. " diye homurdandı.
"Ateşin çıkmış. Hadi kalk soğuk suyun altına gir bende ilaçlarını hazırlıyım." beni mümkünmüş gibi daha çok kendine çekti.
"Hayır. Bir şey olmaz uyumaya devam et." dedi. Ama olmaz ki daha çok ateşi çıkar.
"Hadi Boran kalk. İyiliğin için." demem üzerine kollarını benden çekip arkasını döndü.
"Hayır. Uyumuyorsan kalk git." kaşlarımı çattım. Hödük. Böyle mi denir bir kıza? Madem sen kalkıp soğuk suya girmiyorsun bende başka yöntem uygularım. Güldüm. Yataktan kalktım. Küfür mırıldandı. Neden böyle bir şey yaptı anlamadım ama sallayıp aşağıya indim. Mutfağa girince Aynur hanımı gördüm.
"Bir şey mi istedin kızım?"
"Evet. Şey sirkeli su yapıp dört tane de bez verir misiniz?"
"Tabi hemen hazırlıyorum." deyip dediklerimi hazırlamaya başladı. Bende telefonumu alıp kızlara mesaj attım. Bu gece burda kalacaktım.
"Kızlar ben bu gece eve gelmiyorum, beni beklemeyin. Yarın herşeyi anlatırım." diye ikisine de mesaj attım. Bende ilaçları ve suyu hazırladım.
"Hazırladım kızım." Aynur hanımın sesi ile arkamı döndüm. Ne kadar da tatlı bir kadın. Gülümsedim. Oda gülümsedi.
"Şey rica etsem biraz da yemek ısıtıp yukarı getirebilir misiniz?"
"Tabi kızım sen çık yukarı." deyip güldü. Bende güldüm. Elime sirkeli suyu ve bezleri alıp yukarı çıktım. Boran benim yattığım yastığı alıp sarılmıştı. Güldüm. Hoşuma gitmişti. Yanına yaklaşıp yatağın ucuna oturdum. Sirkeli suyu yatağın yanındaki komidinin üstüne koydum. Sonra boranın sarıldığı yastığı çekip aldım. Gözlerini açtı.
"Niye gitmedin sen?" sakin.
"Sen suyun altına girmiyorsun bende başka yöntemler uygularım. Sırt üstü yat bakıyım." sinsice güldü. İlk anlamadım ama sonra neden güldüğünü anladığımda utancımdan kırmızı yüze sahip olduğumu anladım. Bir bezi ıslatıp sıktım. Bezi gören boran küfür edince bu sefer ben güldüm.
"Hayır. Bunu yapmana izin vermem." dedi.
"İzin isteyen yok. Şimdi kapa çeneni."
"Ne dedin sen?" sinirli gözüküyor.
"Bir kere de itiraz etme. Benim dediğimi yapsan ne olur?" düşündü biraz sonra omuz silkti ve gözlerini kapattı. Zafer benim.
Sıktığım bezi alıp katladım. Sonra da alnına yerleştirdim. Diğer bezleri de aynı işlemi yaptım. Birini sol koltuğuna diğerini sağ koltuğuna ve diğerini ise göğsüne koydum. Bir süre sonra bezler sıcaklayınca bezleri tekrar alıp ıslatıp aynı yerlerine koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevilmek
Любовные романыHer insan sevebilir ama her insan sevdiği kişi tarafından sevilmez. Sevilmek ne demek hiç tatmamış iki kişi.. Sevgiye inanmayan bir adam, Boran.. Sevilmeyi hiç tatmamış bir kız, Almila..