Bölüm/8

64 7 0
                                    

Ciddi anlamda ne yapacağımı bilmiyorum. Her zaman olduğu gibi yine düşündüm. Şu an kendimi köşeyi sıkışmış av gibi hissediyorum. Neden bütün kötü şeyler beni buluyor? Daha babamla konuşmamı hazmedememişken Boranın çevresindeki iğrenç insanlardan biri bana musallat oldu. Hak ettin dedi iç sesim. Sen istedin hayatında olaylar olsun diye de ekledi hemen. Doğru söylüyor. Ben istemiştim. Farklı duygular tatmak istemiştim. Ama tatmak istediğim duygular şimdiki duygularım kesinlikle değildi.

Ne yapıcaktım ben şimdi? Boranın yüzünü bile görmek istemezken şimdi onunla nasıl konuşmayı düşünürüm. Konuşmasam da nasıl çözüm bulucam. Beni götürdüğü yerden düzgün biri çıkmazdı ki. Tamam kendimi savunabilirim ama bir yere kadar. Sonuçta o benden daha güçlü ve pislik. Dediğini yapmaz diye düşündüm. Yani karşıma çıktığında ona Boranın eskisi olmadığımı aramızda hiç bir şey olmadığını söylersem bırakırmıydı beni? Salak dedi yine iç sesim. Bu aralar çok konuşur oldu zaten. Sana inanırmı hiç? İnansa bile eline geçmişsin bırakırmı? Diye de devam etti. Bırakmazmıydı?

Neden çıkmazın içindeyim. Şu an ölesiye nefret ettiğim adamla nasıl konuşacağımı düşünüyorum. Gerçekten ona güvenebileceğimi nasıl düşünmüştüm. Kendimden de nefret ediyorum. Hayır. Onunla konuşmiycam. Bana kimse bir şey yapamaz.

Üstüme dizimin bir karış yukarısında biten siyah dar etek ve üstüne göbeğimi açık bırakacak sıfır kol her rengin içinde olduğu çizgilerle kaplı bir bluz giydim. Ayağıma siyah yüksek topuklu ayakkabılarımı geçirip elime de siyah bir çanta aldım. Maşa yardımı ile saçıma doğal dalgalar yapıp hafif bir makyaj yaptım. Aynada Son kez kendime bakıp evden çıktım. Arabama bindiğimde emrenin barına sürmeye başladım.

Yolda giderken de bizimkilere mesaj attım. Kızlar alışverişe gideceklermiş. Ben alışveriş sevmediğim için erkeklerle barda takılmayı tercih ettim. Kızlar bize sonradan katılacağını söyleyip daha da mesaj atmadılar. Bara girip erkeklere selam verip yanlarına oturdum.

Doğu ve Göktuğ bana 'iyimisin' bakışları atmaya başladılar. Tabi onlar bir şey bilmiyor. Onların bakışlarını es geçip emrenin yanına iyice sindim. Emre yaşadıklarımı tam anlamıyla bilmese de yüzeysel olarak biliyordu o yüzden sadece saçımdan öpüp sol kolunu belime doladı.

Kafa dağıtmak için içkiye yüklendim. Hemen sarhoş olan biri değilim. O yüzden rahatım. Alkol kanımdan akarken kimseyi umursamayıp emreye biraz daha sindim. O da kolunu daha çok doladı belime. Doğu dayanamayıp konuştu.

"Aranızda bilmediğimiz bir şey mi var?"

"Nasıl yani?" dedim.

"Sevgil-" sözünü emrenin tıslaması böldü.

"Hiç mi tanımadın beni doğu? Kardeşim dediğim insana o gözle bakmam!" sarıldığım için kaslarının gerildiğini hissettim. Araya girdim.

"Doğu öyle bir şey yok. Sadece dün kötü bir gün geçirdim ve Emre de yanımdaydı. Dünü atlatamadığım için birine ihtiyacım var ve emrede olanları bildiği için ona sığındım. Ne var bunda?"

"Dün ne oldu almila?"

"Sonra konuşalım. Havamda değilim."

"Baban mı?" göktuğ sonunda konuştu.

"Evet. Lütfen sonra konuşalım." başlarını aşağı yukarı salladılar. Benimle birlikte onlarda içkilerinden birer yudum aldılar. Saat ilerlemiş olmalı ki barın içi kalabalıklaştı. Müzik sesi hareketini arttırınca hafifçe yerimde sallanmaya başladım. Emre kulağıma eğilip konuştu.

"Dans edelim mi?" bir şey demeden elini tuttum ve kaldırdım. Emre elini elimden çekip belime damadı sonra yine kulağıma eğilip konuştu.

"Böyle daha iyi küçük kız." tebessüm etmişti.

SevilmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin