17. Bölüm

1.6K 123 13
                                    

         ERTESİ GÜN SABAH

Bilinmeyen: Nerdesin?

Manyak: Birazdan evden çıkacağım.

Sen?

Bilinmeyen: Ben yoldayım.

Manyak: Neyse by!

Bilinmeyen: By!

          Telefonu cebime koydum ve yürümeye devam ettim.Okula gelmiştim.Tam sınıfa doğru adım attığımda biri çantamı geriye çekti ve geriye gitmemle çekenin Chanyeol olduğunu gördüm.Hiçbir şey demeden çantamla birlikte beni sürüklemeye başladı.Beni bir odaya doğru itti ve kapıyı kapattı.Hemen kapıya yapıştım.Kapı koluna ne kadar bastırsam da açılmıyordu.Kilitlemişti.Pis bir gülüş yaptıktan sonra gitti.Ben ise cama vurarak birinin açmasını istedim.

"Aççç şunuuuuu!" Telefonumun yanımda olduğu aklıma gelince hemen telefondan öğretmene mesaj yazmaya başladım ki birden kapı açıldı.Chanyeol hemen telefonu elimden aldı ve tekrar kapıyı kapatıp gitti.

"Hey!Telefonumu ver!Hey!Sonsuza kadar burada kalacağımı mı sanıyorsun?" Kapının arkasına oturdum ve umutsuzca düşündüm.Birden aklıma 'Bilinmeyen' geldi.Olamaz!Telefonumu karıştırırsa 'Bilinmeyen' i öğrenir.Şimdi yandım!

    Hemen ayağa kalktım ve cama hızlıca vurmaya başladım.

"Kimse yok mu?Açın kapıyı!" İlla ki sonsuza kadar burada kalmazdım fakat 'Bilinmeyen' olayı yüzünden burada 1 dakika bile durmam tehlike olabilir.Kapıya daha sert vurmaya başladım ve birkaç çığlık attım.Fakat hala kimse beni duymuyordu.Hemen dışarıya bakan cama yöneldim.Bahçede birkaç kişi vardı.

"Heeeyyy!Bahçedekilerrrr!!Beni kurtarınnnn!Burada kilitli kaldım." Bana tip tip baktılar ve hiçbir şey yapmadan sohpetlerine devam ettiler.

"Offf!Suzy!Bunu sen istedin.Katlanmalısın." diye kendimi teselli etmeye çalıştım.Etrafa bir göz attığımda kırık dökük sopalar falan vardı.Aklıma bir şey geldi ve pis bir gülüş yaptım.Hemen sopaları aldım ve geriye çekilip koşarak kapıya sertçe vurdum fakat açılmadı.Birkaç kere tekrarladım.En sonunda kapıya vurduğumda birden kapı kırıldı ve sopalarla birlikte birinin üstüne düştüm.Hemen kalktım ve kim diye baktım.Tanımadığım bir çocuktu.Bayılmıştı.Ne olduğunu anlamadım.Birden üstünde duran sopalar dikkatimi çekti.Hemen sopaları çektim.Önlüğü kanlar içinde kalmıştı.Sanırım sopalar karnına girdi.

"Tanrım!Neler oluyor bugün?" Hemen ceplerine baktım.Telefonu yoktu.Ayağı kalktım.Kollarından tuttum ve sürüklemeye başladım.Zorla sınıfa kadar gelmiştim.Sınıfın kapısını zorlanarak açtım ve birden bayılan çocukla birlikte yere düştüm.Herkes şaşkınca bize bakıyordu.Ben ise kanlar içindeki ellerime.

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin