38. Bölüm

1.3K 121 2
                                    

Telefonda gördüklerimizle ikimizin de ağzı açık kalmıştı.Odaklanmış ve sadece görüntüye bakıyorduk.

Chanyeol'un arkasında Kai vardı ve Chanyeol'un çektiğinden haberi yoktu.Gömleği yoktu ve kasları vardı.Kum torbasına vuruyordu.Çok havalıydı.Arkadan ise Chanyeol'un kahkahaları duyulmaya başladı.Kai birden Chanyeol'e baktı ve çektiğini fark edince birden şaşırdı.

"Hey!Napıyorsun serseri?!" Hemen saklandı.

Chanyeol kamerayı kendine tuttu ve hala gülüyordu.

"Hey!Siz de açın şu kameranızı artık.Sadece bir karanlık görüyorum." Kamerayı açtık.

"Hey!Şu Tiffany'nin neyi var?Ağzı açık ve ağzından sular akıyor."

"Ne?" dedim ve yanıma dönüp Tiffany'e baktım.Gerçekten de Chanyeol'un dediği gibiydi.Sanırım Kai'yi görünce oldu.

Birden Chanyeol'un yanına Kai geldi.Tiffany dalmıştı ve Kai'nin geldiğini fark etmedi.Ama neyse ki Kai şimdi giyinikti.

"Hey!Napıyorsunuz?" dedi Kai.Henüz Tiffany'i fark etmemişti.Fark edince yüzünü büzdü ve "Onun neyi var?" dedi.

"Ah...şey..." Bir şey diyememiştim.Tiffany birden kendine geldi ve karşıda Kai'nin olduğunu görünce kameradan kendini çekti.

"Hey!Bir dakka bir dakka!O kız...Sen onu tanıyor musun?" dedi Kai.

"Evet.Arkadaşım olur kendisi."

"Aishh!Şu gıcık kız nasıl senin gibi biriyle arkadaşsa?" deyince Tiffany birden telefonu elimden aldı.

"Hey!Ne diyorsun sen?"

"Upss." dedi Kai.

"Sen sanki çok iyisin.Salak , manyak , öküz , gerizekalı , şapşal , ahmak , mal!"

"Hey!Yavaş ol cadoloz."

"Cadoloz mu?Sen var ya!"

Chanyeol kameranın önüne geçti ve Tiffany'i susturmaya çalıştı.Vs vs vs...

AKŞAM

"Gerçekten kendin gidebilecek misin?Akşam oldu." dedim Tiffany'e.

"Ne bekliyorsun?Sen mi bırakacaksın?Bir de bu halinle..."

"İyi tamam.Güle güle o zaman." dedim.Tiffany kapıya doğru gidiyordu ki teyzem birden konuşunca Tiffany durdu.

"Bu saatte başına bir şey gelebilir küçük hanım.Seni kendi ellerimle dışarı bırakamam.Sonuçta şuan bize emanetsin."

"Ah...şey...ama..."

"Hadi!Ben sana yatak kuracağım.Suzy ile aynı odada uyuyun."

"Peki." dedi Tiffany ve yanıma geldi.

:.:.:.:.:.:

Tiffany kendi telefonuyla , ben de kendi telefonumla uğraşıyorduk.İkimiz de yataktaydık ve her an uyuyabilirdik.Birden camdan bir ses geldi ve ikimiz de tırstık.

"Hey!O da neydi?"

"Bilmem.Ya hırsızsa?"

"Saçmalama Tiffany.Hırsız cama vurur mu?Hırsız dediğin sessizce gelir."

"O zaman bakalım." dedi ve ikimiz de cama gittik.

Aşağıda Chanyeol'u gördüm.Sadece Chanyeol vardı koskoca sessiz sokakta.

"Hey!Burda ne işin var?" dedim.

Eliyle gel işareti yaptı.Bir eli de cebindeydi.

"Hey!Bakışların beni korkutuyor.Ayrıca hasta hasta nasıl çıktın?"

"Gel işte."

"Ne yapacaksın beni?"

"Zorbalıklarımı özlemedin mi?"

"Ne?Zorbalık yapmak için ta ordan buraya mı geldin?Hem de bu halinle.Kıyafetlerin bile pijama Chan!"

"Aishh!Gel işte yaa!"

"Manyak mısın yaa?" dememle Tiffany arkamdan sessizce konuştu.

"Sormana gerek yoktu.Zaten manyak olduğunu ikimiz de biliyoruz."

"Of!Chan!Yarın zorbalık yaparsın.Allah'ım yaa!Hadi git evine."

"Off!" dedi ve sallana sallana evden uzaklaştı.İçmiş gibiydi fakat içmiş olamazdı.Yoksa ölmeye kalkışırdı.Peki nolmuştu buna?

ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin