ERTESİ GÜN AKŞAM (Chanyeol'un Ağzından)
Annem , babam , ablam ve ben hep birlikte lümuzinle baloya doğru gidiyorduk.Şoför lümuzini durdurdu ve hep birlikte lümuzinden indik.Kırmızı halı vardı ve etrafında ise kameramanlar.Kamera sesleriyle birlikte kırmızı halıdan , içeri doğru gittik.İçerisi bembeyazdı ve çok büyük bir alandı.Üst katı da vardı.Bir yönde ise içecek vs getiren bir yer vardı.Hepimiz yavaşça içeriye doğru girerken içerideki diğer insanlar bize döndüler ve hepsinin yüzünde bir gülüş oldu.Babamla selamlaştılar ve biz de o sırada kendi ailemize özel bir masaya oturduk.Ablamın yanına bir kız geldi ve konuşmaya başladılar.Sanırım arkadaşıydı.Biraz konuştuktan sonra birlikte içecek satılan yere gittiler.Ben ise annemle oturuyordum fakat onun da arkadaşları geldi ve birlikte masadan ayrıldılar.Tek başıma masada oturuyordum.Telefonumu açıp 'Bilinmeyen' ile konuşmak istedim fakat burada biraz ayıp olur diye telefonumu hiç çıkarmadım.Sıkılmıştım.Canım bir şeyler içmek istedi ve içecek satılan yere gittim.
"Merhaba!Bir tane vişne suyu alabilir miyim?" dedim ve adam önüme bir bardakta meyve suyu koydu.
"Bunun meyve suyu olduğuna eminsiniz değil mi?"
"Evet eminim." dedi.İçeceği birkaç inceledim ve kokladım.Sonra da kafaya diktim.Birden çalışanlardan birini , bana meyve suyunu verene bağırmaya başladığını gördüm.
"Hey!Dikkat etmeliydin.O , başkanın oğlu.Nasıl olur da meyve suyu yerine içki verirsin?"
"Bilmiyordum.Ne yapabilirim?Vişne suyu ile içkinin rengi benziyordu ve birden bardakları karıştırdım."
İkisi de bağırarak konuşuyordu ve ayağa kalktım.
"Siz neden bahsediyorsunuzz?Ben şimdi içki mi içtim?" Sarhoş olmuştum.Sesimden de belli oluyordu.
İki adam da bana baktı ve yapma bir gülümseme yaptılar.Ben ise yukarı kata doğru yürürken içimden mırıldanıyordum.
"Ölmem lazım."
:.:.:.::.:.:.:
Birsürü gökdelen ve binaların ışığıyla dolu güzel manzaranın karşısına geçtim ve haykırmaya başladım.
"Benimmm!!!!Benim bugün ölmem lazımm!Duydun mu beni evren?"
Bir an durdum ve çömeldim.Cebimden telefonu çıkardım.Burada kimse olmadığına göre 'Bilinmeyen'e mesaj atabilirdim.
Manyak: Bilinmeyenn
Seni pislik kızz
Bilinmeyen: ???
Manyak: Artık kim olduğunu söyle seni piğğssliğğkkk kığğzzz
Bilinmeyen: Hey!Sen iyi misin?Sakin ol.
Manyak: Sakin makin olamıcaammmm
Söyle yerini geliyim birlikte ölelimmmm
Bilinmeyen: Ne diyorsun?
Bir dakka bir dakka!
Yoksa sen içtin mi?
Manyak: Evet bebekkk
Nerden bildin?
Bilinmeyen: Olamaz olamaz!
İntihara kalkışmayacaksın değil mi?
Manyak: Böyle bir manzara karşısında ölmek gibisi yok tatlımm
Ben ölmiyim de kim ölsünn
Bilinmeyen: Chanyeol!Sakın böyle bir şey yapayım deme.
Sakın yapma!!!!
Manyak: yapıcammmm
Bilinmeyen: Bekle Chanyeol bekle bekle bekle bekle bekle!!!!!!
Adresini verrrrrr!!!!
Çabuk adresini ver.
Manyak: Yoksa benle buluşmaya mı geleceksin?
Yaşasın seni göreceğim ve birlikte ölücezzz
Bilinmeyen: Şuan umrumda olan o değil.
Çabuk adresini ver.
Manyak: ........... Adresi
Birlikte ölelim bebekkkk
Bilinmeyen: He ok bekle beni tamam birlikte ölcez.
Sakın ben gelmeden atlayım deme birlikte ölcez tamam mı?
Manyak: Tamam bebekk
(Suzy'nin Ağzından)
Koşarak otobüse bindim.
"Lütfen çabuk sürer misiniz?Çok acil bir işim var.Daha hızlı lütfen!" diye telaşla konuşmaya başladım.Herkes şaşkınca bana baktı.
Baloya yakın bir durkata indim ve koşarak kapının önüne gittim.Güvenlikler birden kapıyı elleriyle kapattılar.
"Geçmem lazım lütfen!"
"Malesef sadece davetli kişiler girebilir.Fakat sizin tipinizden ve yanınızda aileniz de olmadığından da belli.Davetli değilsiniz."
"Tipimden mi?Hah!Ne varmış tipimde?" dedim ve durdum.Adamların kollarına doğru gittim fakat kasları kolları , geçmem için çok zorluyordu.En sonunda geriye itildim ve yere popo üstü düştüm.
"Ah!Lütfen." Kafamı eğdim ve o sırada Yura unninin sesini duydum.
"Hey!Suzy!Burda ne işin var?" dedi ve güvenliklere sinirli bir bakış attı.Güvenlikler hemen kollarını çektiler."Gelsene." dedi ve ayağa kalkıp içeri girdim.Şuanki tipimle biraz utandım fakat yukarı kimseden habersiz nasıl çıkacaktım?
"Hey!Ordaki de ne?Biri seni çağırıyor.Baksana , şu!" dememle başını o tarafa çevirdi ve ben ise hemen yukarı doğru koştum.Çok hızlı koşmaya başlamıştım.En son kata çıktığımda bacaklarımda çok kötü bir ağrı oluşmuştu.Onca katı durmadan koşarak geçmiştim.En son kata ulaştığımda Chanyeol'un manzaranın tam karşısında kollarını açmış , atlayacakmış gibi dururken hemen koştum ve arkasından sarılıp geriye çektim.İkimiz de yere düştük.
"Ah!Sen kimsin manyak?" Sanırım sarhoşluğun etkisiyle fazla kaba biri oldu.Yüzünü çevirdi ve bana baktı.
"Suzy?Hey!Sen buranın adresini biliyor musun?Bilinmeyenin burda olması gereki..." durdu ve bana baktı.Neler olduğunu anlamış gibiydi.Bu zamana kadar ağlamamı tutmaya çalışıyordum ve birden sesli sesli ağlamaya başladım ve Chanyeol'e sarıldım.
"Öleceğini sandım Chanyeeooollll!!!!!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORBA
FanfictionÜzgünüm Chanyeol...Ben iki kişiyim.Suzy olarak senden nefret ediyorum , Bilinmeyen olarak seni seviyorum.