4. Bölüm

81.5K 4K 119
                                    

Bölümümüzün kısa ve klasik olduğunu düşünüyorum bu yüzden akşam bir sonraki bölümü de paylaşacağım.


Yorumlarınız beni musmutlu ediyor, hepsine cevap vermeye çalışıyorum!


Teşekkür ederim yorumlarınız için ve yeni okuyucularımın da yorumlarını görmek isterim.


Keyifli okumalar canlarım!


***


İstanbul'da gizli bir cennetti adeta Sedef Adası. Gayet nezih ve sakin bir ortama hâkimdi. Denizi çok berrak ve temizdi. Minel, Cesur'un yanında adımlarken iskeleyi izliyordu. Aynı zamanda şezlongların önünden de merdivenlerden denize giren insanlara bakıyordu gülümseyerek.


Taşlardan oluşan yapıtlar, rengârenk çiçeklerin süslediği ve denizin eşsiz mavisini de yanına alarak öylesine güzel bir yer oluşmuştu ki Minel hayran kalmıştı. Her derin nefes alışında burnuna çalına koku öyle güzeldi ki... Cesur'dan yayılan mistik koku ile birleşen çiçeklerin kokusu ciğerlerini yeniliyordu sanki.


Şezlonglar hemen denizin dibinde sıralanmıştı. Ada üç kısımdan oluşuyordu ve Cesur, Elio Beach yerine Club Ada Sedef'i tercih ederek dostunun mekânına giriş yaptı. Kendal onu kapıda karşılarken Minel de onların selamlaşmalarını izliyordu.


Uygun bir yere yerleştiklerinde sipariş verme gereği duymadı Cesur, masaları henüz onlar yeni oturmuşken kahvaltı menüsü ile donatılmaya başlamıştı. Denizin maviliği, mekânın bembeyaz konsepti ve taşlardan oluşan duvarları ile öylesine sıcak bir ortamdı ki Minel yüzündeki gülümsemeyi genişletmeden edemedi. Aslında pek de kalabalık değildi.


Cesur deniz havasını en çok adalarda severdi lakin diğer adalara nazaran Sedef adası ona huzuru fısıldıyordu sanki. Belki sakin oluşundan belki de küçücük bir yer oluşundandı, bilemiyordu fakat huzurluydu. Minel'e baktığında onun gözlerindeki hayranlıkla gülümsedi.


"Sever misin, ada havasını?" diyerek genç kızın gözlerine odaklandı. Onu gözde mekânlara götürmek istemiyordu, çünkü yaptığı onca pis işin içinde onca pis adam vardı ve onların Minel'i görmesini, ona zarar verecek olmalarını engelliyordu. İstemezdi ona bir şey olsun.


"Şey... Belki şaşıracaksın ama ben daha önce hiç adaya gitmedim." Minel utangaç bir şekilde başını eğdiğinde yanaklarına sıcaklığın hücum ettiğini hissetti.


Cesur şaşkınca bakıyordu ona. İlkin şaka yaptığını düşünerek gülümsediğinde onun utançla kızaran yanakları bu tezini çürüttü. O an öyle savunmasız görünüyordu ki Cesur onu sarıp sarmalamak istedi.


"Nasıl yani? Eğer şaka yapmıyorsan, çok şey kaçırmışsın."


"Şaka yapmıyorum... Ve evet, şuan anlıyorum neler kaçırdığımı," diyerek eliyle etrafı gösteren Minel çekingen bir şekilde adamın kahve harelerine baktı.


"Sedef diğerlerine göre daha sakin... Şuan mutlu oldum."


KOR KIZILI #wattys2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin