İnstagram: @fundakinaliromanlari
Özel Hesap İnstagram: @fundakinali
Facebook Grubumuz: Funda Kınalı Hikayeleri (Orada genellikle bölüm kesitleri ve güzel bir birlikteliğimiz var. Eğlenceli zaman geçiriyoruz gelmek isteyenleri bekleriz)
Facebook Sayfamız: Funda Kınalı
Keyifli okumalar canlarım! Yorumlarınız için teşekkür eder, kocaman öperim!
***
"Sonra bana dedi ki 'kimsin sen?'. Tabi göğsümü gererek 'Tuncel Peker'in oğluyum ulan ben' dedim. Hatta bağırdım. Adam bana silah çekti. Bende ona çektim," diyerek kıkırdadı Gencay. Geniş salonda koltuklara yayılarak oturmuş, muhabbet ediyorlardı.
"Eee?" diye sordu Rıfat. Merakla bakıyorlardı ona.
"Ne olmasını bekliyorsunuz acaba? Tabi ki silah kullanmayı bilmediğimi anlayarak mekândan attırdı beni. Ama ben sıkı bir yumrukla işi bitirdim. Hayır, bana silah doğrulturken babamın onu geberteceğini hiç mi düşünmedi bu adam?" diyerek güldü ve kahve kupasını dudaklarına yanaştırıp derin bir yudum aldı. Sigarasından derin bir nefes çektiğinde Şeref cevap verdi ona.
"Çocuk, senin baban bu işleri bırakalı uzun zaman oldu. Ondan güç bulmuştur."
"Şeref abi, sen içeriye geri girecektin değil mi?" deyip kaşlarını çattığında Şeref gülümsedi. Tekrar o yere dönmüyor oluşu sevindiriciydi. Özgürlük, bir kez tadıldığında bağımlılık yaratıyordu sanki.
"Oğlum o iş yattı! Benim hükmüm bu kadarmış, fedailerden birinin üzerine atıldı iş. Yeni deliller çıkardık onun parmak izlerini gösteren... Böylece ben tahliye edildim, o da benim yerime içeriye girdi."
"Hayat size güzel be!" diyerek bağırdığında Cesur yattığı yerden usulca ayaklandı ve "Abi, biraz susun..." diyerek mırıldandığında diğerleri ona baktı kaygıyla.
"Cesur, iyi misin?" diye sordu Şeref.
"İyiyim, biraz ağrım var ama... Geçecek."
"Geçecek kardeşim," dediğinde Cesur başını salladı.
"Minel... O ne durumda?" diye sordu. Neredeyse bir aydır yatıyordu ve yeni yeni ayaklanamaya başlamıştı. Gözlerini açtığında ilk sorduğu Minel olmuştu yine. Onun iyi olduğunu öğrendiğinde ise peşine adamlar takmış, üstelik telefonuna gelen mesajlara da cevap vermeye başlamıştı.
"İzliyoruz."
"Biliyorum, benim sorduğum ne halde olduğu..." dediğinde herkes yutkundu. Gencay, "İyi-" demişti ki Tuncel baba içeriye girerek bağırdı.
"İyi diyerek şu çocuğu kandırmaktan vaz geçin artık! Cesur, Minel iyi değil. Öğrendiğim kadarıyla uyku hapları kullanıyor. Üstelik senden haber alamadığı her gün benim mekândan çıkmıyor. Kız garsonluk yapıyor benim mekânda. Neden biliyor musun? Senin hakkında bilgiler veriyorum ona... Senin iyi olduğunu bildiriyorum. Senin attığın mesajlar artık onu oyalamıyor!" diyerek azarladığında Cesur yavaş ve dikkatli bir şekilde koltuğa tekrar oturdu.
"Baba bu halde karşısına çıkamam..." diyerek üzgünce mırıldandı. Yüzü hala bereler ve morluklarla doluydu. Üstelik hareket ettikçe kemikleri yerinden oynuyordu sanki. Minel'in karşısına bu durumda çıkmak pek de akıllı işi değildi. Hem o kadar çok soru soruyordu ki Minel, Cesur bazen mesaj yoluyla bile sorularına cevap veremiyordu. Böyle bir durumda yüz yüze karşılaşmak, sadece problem yaratırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOR KIZILI #wattys2022
General FictionCesur Yenerler. Merak uyandıracak kadar gizli, gizli olduğu kadar da tehlikeli bir adam. Minel Çağan. Merak uyandıracak kadar güzel, güzel olduğu kadar saf bir kız. Aynı zamanda güçlü. Ve Kor Kızılı bir tutku... Tehlikenin masumluğa tutkusu, saf...