Suya daldığınızda nefesinizin tükenmekte olduğu bir an vardır. O an sizi hayattan koparmaya değecek tum kötü anılarınızı ve iyi anılarınızı hatırlarsınız. Her iyi anın yanında dikkatle bakmadıkça göremeyeceğiniz kötü bir hatıra saklıdır.
Alison'a her bakışım benim için iyi bir anıydı, onun bana bakışı ise milyonlarca iyi anıya bedeldi. Bunun yanında tam o anda aklıma gelen bu bakışların asla bana ait olmayacağı hissi vardı, bu da iyi anıların etkisini yok ediyordu.
Bana ait olduğunda tüm kötü anıların silindiğini sanmıştım ta ki o bana bütün güzel bakışlarını etkisiz kılacak 'Biz diye bir şey yok.'diyene kadar.
Suyun altında nefes egzersizi yaparken yukarıdan gelen fısıltıları duydum. Nefesim tükenmek üzere olduğundan daha fazla dayanamadım ve hızla su üstüne çıktım.
Spencer ,Ariaya yaklaşmış tam da bir şeyler yaşanmak üzereydi. Hızla yüzeye çıkmam ve manzarayı fark ettiğimde çırpınarak geri girmeye çalışmam beni daha bu fark edilebilir yapmıştı.
"Emily orada olduğunu biliyoruz yani çıkabilirsin." dedi Spencer.
Suçlu bir gülümsemeyle yavaşça sudan çıktım. Aria çoktan gitmiş gibiydi. "Her şeyi mahfediyorum değil mi ?" dedim.
Spencer gülümsedi."Evet. Ama sorun değil."
"Alison'a o kadar takıntılıydım ki ikinizin birbirinize olan ilgisini bile fark etmedim." dedim.
Evin içine ilerlerken konuşmaya devam ettik. "Büyük bir kayıp değil." dedi Spencer.
" Aria ve sen birlikteydiniz, ben havuzda. Hanna nerede ?"
"Karamelli dondurma yiyip Gossip Girl izliyor." dedi Spencer.
Uzun bir süre karşılıklı güldük.
" Juliet'i çağırdım." dedi Spencer.
Juliet'i Alison gittikten bir hafta sonradan beri görmemiştim. Okulda yanıma gelip nasıl olduğumu sormuş, Alison konusunda endişelenmemem gerektiği hakkında konuşmuştuk.
"Spence neler planladağını anlayabiliyorum ama öyle bir şey olmayacak."
"Ufak bir şans bile mi ?" dedi Spencer.
"Hayır. " dedim."Zaten bu Alison'u unutmamı sağlamazdı."
"Deneyebilirsin." dedi.
Üstüne düşündüğüm anda bile Juliet'i üzdüğümü hissediyordum. Eğer beni seviyorsa bu ona yapılacak gerçek bir haksızlık olurdu. Adil olmaya değecek çok şey de kalmamıştı, belki de sorun buydu.
Bir saat içinde Juliet geldi, Hanna içinde korku kelimesi geçmemek şartıyla film izlemeyi kabul etti ve Aria ile Spencer bakışmaya başladılar.
" Herkes mutlu görünüyor." dedi Hanna elindeki patlamış mısırı bırakırken. " Juliet ve Emily, Spencer ve Aria , Jhonny Deep ve ben."
Bir saniye içinde Aria gozlerini Spencer'dan, Juliet de gözlerini benden kaçırdı.
Alison'u aramak üzere bir kat yukarıya Spencer'ın odasına çıktım. Yanıt yoktu, sosyal paylaşım sitelerinden beni engellemişti. Perdeyi biraz kenara çekip Alisonlar'a baktım. Odasının ışığı yanıyordu. Değişik bir görüntü vardı, sanırım odasını tekrardan dekore etmişti.
"Yaşadıkları kolay değil." dedi kapıya kolunu yaslamış bana bakan Juliet.
"Birlikte de kötü hissedebilirdik." dedim.
"Belki de seni buna sürüklemek istemiyordur." dedi.
"Peki ya sen ?" dedim." Kaçabiliyor musun hislerinden ?"
Gülümsedi. "Ne zaman böyle düşünsem kendimi senin yanında buluyorum." dedi. " Ama bununla baş edebilirim." Spencerın yatağına yattı ve gözlerini tavana sabitledi.
"Etme." dedim. Kelime ağzımdan çıkar çıkmaz pişman olsam da artık çok geçti.
"Yukarıya baktığımda seni görüyorum." dedi." Hayallerim beyaz perdede canlanıyor. Baş rolde sen varsın."
Oturduğum yerden yavaşça kalktım , Juliet'in yanına uzandım ve yaptığı gibi yukarıya baktım.
"Sen ne görüyorsun ?" dedi Juliet.
"Beyaz bir tavan, ışıklandırmalar. " dedim." Yukarıya baktığımda bunları görüyorum." Başımı onun olduğu tarafa çevirdim. "Yanıma baktığımda ise seni görüyorum."
"Bu sefer seni öpmeme izin verecek misin ?" dedi başını bana çevirdiğinde.
"Deneyebilirsin."dedim Juliet farkında olmasa da Spencer'dan alıntı yaparak.
Yaklaştı, lacivert kadar koyu gözleri bana değdi, nefesi bana değdi.
Öpücük bana Alison'un hissettirdiklerini hissettirmedi. Böyle birşey olası değildi zaten ama hissiz ve boş da değildi. İçimde haraket eden bir şeyler vardı. Belki de ondan hoşlanmaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Some Feelings (Emison)
FanfictionAlison'un birçok oyuncağı vardı ; Erkekler, Arkadaşlar,Hisler. Emily ise bunlardan kırmaya en korktuğu. Sırlarını bu kadar iyi saklayan bir kızın hislerini belli etmesini bekleyemezsin. ...Ve ilk aşkını da ilk hayal kırıklığını da silemezsin.