Dolabımın karşısına geçip hazırlanmaya başladım.
Bugün Edis'in ailesi ile buluşacaktık. Gerçekten çok heyecanlanmıştım. Güzel giyinmeye özen göstererek ,üstüme beyaz kısa bluz, altıma renkli desenleri olan şortumu giydim.
Aynanın karşısına geçip kırmızı rujumu da sürdüm. Çantamı da alıp aşağıya indim.
Babam salonda oturmuş birileri ile konuşuyordu. Uğur denen adam olayı ile ilgili bir daha hiç konuşmamıştık. Bu olayın bir daha açılmasını istemiyordum. Bu yüzden o da bu konuyu hiç açmıyordu.
Beni farkedince hemen telefonu kapattı.
"Nereye böyle kızım?"dedi.
"Edis'in ailesi ile tanışmaya gidiyorum."dedim. Yüzü bir anlığına şaşırmış gibi oldu ama konuşmasına devam etti.
"Peki. Sana iyi eğlenceler. Kendine dikkat etmeyi unutma."dedi.
Cevap vermeden kapının yanına gittim ve beyaz ayakkabılarımı giydim.
Dışarı çıkınca Edis'i aradım ve hazır olduğumu söyledim. Evlerini bilmediğim için Edis beni alacaktı.Şuan da devasa büyüklükte olan evin karşısındaydım. Gerçekten büyük ve güzel tasarlanan bir villaydı.
"Rüya. Gel hadi içeriye girelim."dediği an kendime gelebilmiştim.
Kocaman villanın kocaman basamaklarından çıktık ve ana kapının oraya geldik. Edis kapıyı çaldı.
Beyaz önlüklü-klasik hizmetçi kıyafetleri olan-kadın kapıyı açmıştı.Hizmetli kadın gülerek "Hoşgeldiniz Edis Bey."dedi.
Edis "Hoşbulduk"dedi. Ve gülerek içeriye girdik.
Salonun başına üç kişi dizilmiş bir hâlde bizi bekliyorlardı.
"Rüya'cım bu annem Derya."dedi. Hemen yanına gittim ve selamlaştık.
"Merhaba ,Derya Teyzecim. Ben Rüya"dedim ve gülümsedim.
Sırayla giderken karşıma deniz mavisi gözleri olan ve hayatım da tanıdığım en aşağılık kişi duruyordu. Bu kişiyi söylememe gerek yoktu heralde.
Evet o kişi Uğur'du.
Beni gördüğü an yüzü bembeyaz kesilmişti. Ben de aynı durumdaydım. Bir daha görmek istemediğim tek kişi oydu.
Elini uzattı ve kendini tanıttı.
"Bende Edis'in babası Uğur."dedi ve güldü.
Zorla gülümseyerek konuştum.
"Bende Rüya."dedim ve daha fazla cevap vermedim.
Sırada ki kişi Mert Bey'di. Onunla tanıştığımız için kısa bir konuşmadan sonra salona geçip oturduk.
Ben hâlâ kendime gelememiştim. Uğur denen adam tam çaprazımda oturuyordu. En sevdiğim insanın babasıydı,o. Acaba Edis ve Mert, babalarının kumarhanesi olduğunu biliyorlar mıydı?