7 Hafta Sonra
Okullar açılmıştı. İlk sınavlarımı vermiştim. Kumsal ve Özgün'le vakit geçiriyordum çoğunlukla.
Edis gideli bir ayı geçmişti. Zamanla yokluğuna alışmaya başlamıştım. Hergüne yakın telefonda konuşuyorduk. Sınavlarımın olduğu zaman mektuplaşmıştık. Bana gönderdiği her mektubu yatağımın baş ucunda saklıyordum. Her canım sıkıldığında ,üzüldüğümde açıp onları okuyordum ve kendimi teselli etmeye çalışıyordum. Sanki o, Edis benim yanımdaymış gibi kendimi mutlu etmeye, huzurlu kılmaya çalışıyordum.
Edis gittiğinden beri derslerime dikkat ediyordum. Yeme içme konusunda da elimden gelen herşeyi yaparak, yemeklerimi yemeğe çalışıyordum. Fakat son iki haftada kilo verdiğimi farketmiştim. Babama herhangi bir şey söylememiştim. Fakat hastaneye gizliden randevu almıştım. Hem kontrol amaçlı hemde kendimi halsiz hissettiğim için. Yarın sabah oraya gidecektim.
O sıra telefonum çaldı. Arayan Edis'dir diyerek ,heyecanlı bir şekilde telefona yöneldim. Fakat arayan Kumsal'dı."Alo tatlım. Uyanık mıydın?"dedi. Saat daha on bire geliyordu. Uyku tutmamıştı. Her zamanki gibi.
"Yok Kumsal'cım. Bilirsin ,yine uyku tutmadı."dedim.
"Canım benim, benimde aklıma bişi gelmişti. Bu saatte ondan rahatsız ettim. Yarın sabahtan Özgün ile birlikte kahvaltıya gideceğiz. Sende gelirsin oradan da sinema izlemeye geçeriz. Nasıl? Sana uyar mı?"dedi.
Yarın sabah hasteneye gidecektim. Kumsal'a bunu daha söylememiştim.
"Kumsal'cım ben sana söylemedim ama yarın sabaha hastanede benim randevum var."dediğim an "Bişi mi oldu R-Rüya'cım. Canım arkadaşım. Kıyama..."derken sözünü kestim ve kendim devam ettim.
"Hayır Kumsal'cım. Sakin ol ilk önce. Uzun zamandır kontrol ettirmemiştim kendimi. 6 ayda bir gerekli bu. Yarın sabahda dersim ve sınavlarım olmadığı için randevu aldım. Endişelenecek bir şey yok tatlım."dedim.
"Ayy. Çok korktum bende. Birden hastane falan diyince."dedi.
"Korkulacak bişi yok. Fakat sabah, maalesef size katılamayacağım. Kusura bakmazsınız değil mi?"dedim.
"Ne kusuru Rüya. Sen iyi olda. Başka zaman yaparız bizde güzelim."dedi.
Keyfimi güzel lafları ile hemen yerine getirmişti. Güzel arkadaşım benim diye düşündüm ve geri telefona döndüm.
"Tamam bitanem. Hadi iyi geceler."dedim.
"İyi geceler."dedi ve kapattım.
Yatağımın içine girerek gözlerimi kapadım ve günün yorgunluğu bütün bedenimi sarmaladı.
Sabah aceleyle hemen yatağımdan kalktım. Biraz geç uyanmıştım. Bu yüzden telaşlıydım. Hemen üstümü değiştirip aşağıya indim. Babam her zamankisi gibi bir iş turunda olduğu için evde yoktu.
Bende kahvaltı yapmadan ,ayakkabılarımı giydim. Ve yola koyuldum.Hastaneye vardığımda saat tam randevu saatimdi. Hemen Mert Bey'in odasına girdim.
Beni görünce hafif şaşırdı ve hemen konuşmaya başladı."Hoş Geldin Rüya'cım. Böyle oturabilirsin."dediği yere oturdum.
"Herşey yolunda mı?"dedi.
"Pek herşey yolunda denilenemez. Sadece bu sıralar kilo vermeye başladım. Herhangi bir spora gitmiyorum veya herhangi bir diyet uygulamıyorum. Ama nedense zayıflıyorum."dedim.
"Anladım. Peki , şuana kadar kaç kilo verdin?"dedi.
"Imm şey. D-dokuz kilo verdim."dedim ve söylediğim için rahatladım.
"Bu biraz fazla bir sayı. Ama sorun yok. O zaman bu kiloyu ne kadar zamanda verdiğini biliyor musun Rüya'cım?"dedi. Mert Bey de benim gibi tedirgin olmuştu.
"Tam olarak emin değilim ama 5 haftada verdim. Sanırım."dediğim an yüzü hafiften düştü.
"Senin söylediklerine bakarak durumun ciddiyetini koruyor. Şu sıralar canının sıkkın olduğunu tahmin edebiliyorum. En büyük destekçin ,en büyük dostun ve en büyük aşkın yanında yok ama moralimizi hep iyi tutmaya çalışalım, olur mu?"dedi.
"Elimden ne geliyorsa yapıyorum."dedim.
"Tamam o zaman. Ben sana iştah açıcı bir ilaç yazıyorum. Bunu en kısa sürede kullanmaya başlamalısın. Kendini daha iyi hissedeceksindir."dedi ve gülümsedi.
"Tamam. Teşekkürler."dedim. Ve ayağa kalktım.
"İyi günler ,Rüya'cım. Kendine dikkat et."dedi.
"Size de iyi günler."dedim ve gülümseyerek odadan çıktım.
Biraz yürüdükten sonra taksi duraklarının oraya geldim. Banklardan birine oturup ,yine düşünmeye başladım. Edis'e ve kendime söz vermiştim. Sevgimiz için ayakta kalacaktım. Ama her geçen gün içimi ölüm korkusu sarıyordu. Bu hastalıkla daha fazla mücadele edebilecek gücüm var mıydı? Sözümü tutabilecek miydim?
Edis oradayken kendimin öldüğünü düşündüm. Ve gözlerimden küçük yaşlar süzüldü. Böyle bir şey olmamalıydı. Ve ben buna izin vermeyecektim.