Gözlerimi açtığımda sandalyenin üzerinde, ellerim arkadan bağlanmış bir şekilde oturuyordum. Ağzım bant diye düşündüğüm şeyle kapatılmıştı. Etrafıma göz gezdirdiğimde karşı da da benim gibi sandalyeye bağlanmış, kafası öne düşmüş, iri birisi duruyordu fakat kim olduğunu karanlıktan anlayamıyorum.
En son nerede, ne yapıyordum diye düşünmeye başladım. Antalya'dan geldikten sonra babamı evde bekliyordum. Ondan sonrasını hatırlayamıyordum. Kafamı iyice zorladım,zorladım ama hiç bir şey hatırlamıyordum.
Kapı gürültülü bir şekilde açıldı ve içerisi ayak sesleri ile doldu. Karanlık olan oda birden ışık ile doldu. Hemen kafamı kaldırıp içeriye giren üç kaba adama baktım. Hiç birini daha önceden tanımıyordum.
Karşımda benim gibi sandalyeye bağlanmış olan kişiye baktım ve baktığım gibi gözlerim irileşti. Karşımda ki iri adam diye düşündüğüm kişi babamdı. Zorla bağırmaya çalışıyordu. Ağzı kapalı olduğu için boğuk boğuk sesler çıkıyordu. Adamlardan biri babamın yanına gidip ağzındaki bandı çıkardı.
"Aşağılık, şerefsizler. Sizin derdiniz benimle. Kızımı niye getirdiniz buraya."dediği anda adamlardan biri suratına tokat attı. İçim bir anda çok kötü sızlamıştı.
Adamlardan biri "Çeneni boşa yorma. Uğur Bey birazdan burada olacak. Hesabın onunla."dedi.
Babamın ağzını tekrar bantladıktan sonra odadan çıktılar ve tekrar oda karanlığa gömüldü.
Uğur Bey kim diye kafamı yine zorlamaya başlamıştım. Evde veya babamın yanında hiç Uğur diye bir isim duymamıştım.
Adamlardan biri 'Hesabın onunla' demişti. Babam tuhaf işlere bulaşabilecek biri değildi. Zaten annem öldüğünden sonra iyice içine kapanmıştı. Neler olduğunu hiç anlayamamıştım.
Karanlıkta babamı görmeye çalıştım fakat hiç bir şey belli olmuyordu. Bende gözlerimi kapatıp beklemeye başladım.
Aradan uzun zaman geçti diye tahmin ediyordum. Çünkü hava kararmaya başlamıştı. Aklım hep Uğur denen adamdaydı.
Kapı tekrardan gürültüyle açıldı, ışık tekrardan yakıldı ve içerisi aydınlandı. İçeriye girenlere baktığımda üç tanesi biraz önce gelen adamlardı. Diğer orta boylu ,hafif sarıya yatkın saçları olan adamı yeni görüyordum. Uğur denilen adam bu olmalı diye düşündüm ve gözlerimi üstüne diktim. Adamı incelerken bana birisini hatırlatmıştı. Sarıya yakın saçları ve gece mavisi gözleri ile Edis'e çok benziyordu. Ama bir bağlantısı olduğunu düşünmüyordum. Bu adam olsa olsa Edis'in babası olabilirdi ama babasını da tanımıyordum. Bu yüzden kafam da iyice soru işaretleri ile dolmaya başlamıştı. Başıma neler gelecekti? Babam neden buradaydı? Uğur denen adam kimdi?