Torture-17
Bu sefer saçları kırmızıydı. Kaşındaki piercing, kolundaki dövme ve yüzündeki sinirli bakışla sert birisine benziyordu ama gözleri tamamıyla saf bir çocuğun gözleri gibiydi. "Neden bana öyle bakıyorsun?"diye homurdandım fıçıdan bardağıma içki doldururken.
"Hiç anlayamıyorum."diye mırıldandı kafasını iki yana sallayarak. Neyden bahsettiğini bilmediğim için sorabilirdim ama daha çok kendi kendine konuşuyormuş gibi bir havası vardı ve ben bunu pek bozmak istemedim o an.
İçkimi doldurduğumda önümdeki kırmızı kafalı, rock olmak isteyen ama yine de içinde saf bir bebekle etrafta gezinen kedi yavrusunun yanından geçmeye çalıştım ama tekrar önüme geçti. "Sana bir şey sormak istiyorum."
"Sor."diye gözlerimi devirdim.
"Elinde tutmak için ne yapıyorsun?"
"Ne?"dedim şaşırarak.
"İstediği her şeyi yapıyordum. Onu seviyordum, tanrı aşkına onunla pizzamı bile paylaşıyordum!"
"Gerçekten ne hakkında konuştuğunu bilmiyorum dostum, izin ver arkadaşımın yanına gideyim."diye yüzümü buruşturdum ve tekrar yanından geçmek için hareketlendim ama sik kafalı kedicik tekrar önüme geçti.
"Luke'dan bahsediyorum Asyalı. Onu nasıl elinde tutuyorsun?"
