double double double yapacağım millet ama biraz beklemelisiniz
Torture-21
Ellerimi göğüslerinin arasından aşağıya doğru indirdiğim sırada Luke, alt dudağımı dişlerinin arasına alarak inledi. Sesi... Her zamanki gibi beni çıldırtacak kadar tahrik ediciydi. Özellikle de benim için inlemesini bilmek her seferinde daha fazla haz almamı sağlıyordu.
Bu yüzden durmadım ve ellerimi şişliğinin üzerine götürüp onun sertçe inlemesini sağlayacak kadar sıktım. "Siktir Calum!"
Arsız dili ne kadar da etkileyiciydi... "Kimse yok ve eğlenmeye çalışıyorum ahmak. Engelleme."diye boğuk bir ses tonuyla konuştuğumda bir şeyler mırıldanarak kafasını salladı. Dünyadaki tüm varlıklardan daha güzel, daha değerliydi. Benim için sona yaklaştığını bilmek, onu zevklendiren kişi olmak mükemmel hissettiriyordu.
İç çamaşırını tam indirecekken kapının zili duyuldu. Ellerimi mecbur olarak durdurup gözlerimi parlak mavi gözlere çevirdim. "Birisini mi bekliyordun?"
Kısa bir an düşündükten sonra nefes nefese bir şekilde kafasını iki yana salladı.
Onu onaylayıp hızlıca üstünden kalkıp yer
"Geliyorum."diye arkamdan seslendiğinde ona sırıtıp aşağıya indim ve kapının önüne geçip nefesim dizginlemeye çalıştım. Aklımda Luke'un güzel görüntüsü olsa da kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.
Vücudum terlemişti ama bu pek umurumda sayılmazdı. O yüzden hemen kapıyı kapatma amaçlı kapıyı açtım ve gelen kişiye baktım.
Ama bu tahmin ettiğim kadar yabancı biri değildi. Hatta şu su yeşili renginde olan ve bana yavru kedi bakışı atan gözleri oldukça tanıdıktı. İsmini bilmediğim için öylece kalmıştım ama Luke biliyordu ve benim yerime şaşkın bir ses tonunda konuştu: "Michael?"
