Torture-27
"O burada."diye homurdandım ellerimi Luke'un bedeninde gezdirirken.
"Kimden bahsettiğini bile bilmiyorum ama lütfen siktir et."diye mızmızlandı. Tabii mızmızlanırken kalçasını şişliğime sürtmeyi de unutmamıştı hain pislik. Etrafta o kadar kişi içerisinde bu aletle nasıl gezeceğimi gerçekten de bilmiyordum ve Luke beni iyice deli ediyordu.
Özellikle de o renkli kafalı piç buradayken bunu yapıyordu. "Üzgünüm ama eski sevgilin benim için bir tehdit. Onu öldürmem bile gerekebilir."
"O burada mı?"dedi şaşkınlıkla ve durup hemen kollarımın arasında bana döndü. "Nerede?"
Tek kaşımı kaldırdım. "Neden?"
"Bizi gördü mü?"
"Hayır."
"O zaman gidelim."
"Neden?"diye tekrar sorumu ona yöneltip gözlerimi devirdim. Yanakları yine kızarmıştı ve mavi gözleri parlıyordu.
"O buradayken ve bizi görme ihtimali yüksekken seninle öpüşmem... Michael çok kıskanç ve göt deliğinin teki. Sadece gidelim ve evde işimizi halledelim."dedi ve gözlerini kısa bir süreliğine alt bölgeme çevirip tekrar yüzüme baktı.
"Ondan korkmuyorum. Dokunsam ağlayacak gibi ve bence o bebeksi yüzüne zarar gelmesini hiç istemez."
"Benden bundan bahsediyorum! Kavga çıkartırsa eğer, onu öldürürsün!"
"Evet."dedim dudaklarımı büzüp. "Kesinlikle öldürürüm."
"Ve ben sevgilimin hapishaneye gitmesini istemiyorum Calum, anlıyor musun?"dediğinde dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı şımarık bir tavırla.
"Evet sevgilim, tabii ki de anlıyorum."
