T-34

321 53 11
                                    

Torture-34

"Ben çıkıyorum ahmak, kendine zarar verme."

Gözlerimi devirip televizyondaki Kaptan Amerika filminin ikincisini izlemeye devam ettim. Ashton kapıdan geçmeden önce, bana bakmıştı ve ben her ne kadar ona bakmasam da bakışlarının üzerimde bırakmak istediği etkiyi biliyordum. Yine de, konumumu düzeltmeden ona bakmadım ve iç çekiş eşliğinde kapıyı kapatışını işittim.

Kendime zarar vermezdim, bu ilişkiyi ciddiye almış olabilirdim ama yine de kendini kesen insanlardan değildim. Eşcinsel olmam yetmiyormuş gibi birde aileme bunu yapmak hiç istemiyordum.

Filmi izlemek istesem de, gözlerim ekranda olsa bile aklım onun dışındaki hiçbir şeye doğru düzgün odaklanamıyordu. Onu geri istiyordum ama onu geri almak için de hiçbir bok yapmıyordum. Yaparsam, daha fazla canımın acımasını istemiyordum. Ve işin kötü yani, daha bana ayrıldığımızı söylemek yerine o kedi yavrusu ile birlikte olmasıydı.

Aldatılıyordum. Ve bu umurumda değildi. Sadece onu geri istiyordum, çünkü onsuz geçen her dakika eziyet gibiydi.

* * *

Kapıya iki kez tıklatılmasıyla beraber nefesimi dışarı üfledim ve telefonumu kenara bırakıp kapıya doğru ilerlemeye başladım. Kaptan Amerika ilk kez bu kadar sıkıcı gelmişti, bunun yanı sıra telefonımda da ilk kez yapacak hiçbir işim yoktu. İnternet ya da mesaj gruplarının hiçbiri ilgi çekici değildi.

Bir elimle saçlarımı dağıtıp, diğer elimle de kapıyı açtım ve kapıyı tıklatan kişiye yorgun bir bakış attım.

Ama karşımdaki kişiyi görmek, o mavi gözleri görmek, bütün yorgunluğu ortadan kaldırdı ve öldüğünü düşündüğüm kalbimin tekrar hızlanmasına, kanlanmasına ve canlanmasına sebep olmuştu. "Merhaba Calum."diye mırıldandı ismimi ağzında gevelerken.

Gözlerimi şaşkınlıkla kımıldatıp, "Luke?"diye mırıldandım şaşkınlıkla.


Torture // CakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin