Sükunet

-6-

------------------------------multimedya hayal&sercan <3 :))

*********************************

Suratımda hissettiğim ıslaklıkla gözlerimi araladığımda Bartu hala su sıçratmaya devam ediyordu.Baş ucuma koyduğum bardağın içine tüm parmaklarını sokmuştu...Gözlerimi üzerine dikip tepkisiz bir şekilde bakmaya başladım.O ise hevesi geçene kadar devam etti.Bir tarafın pes etmesi gerektiğine kanaat getirdikten sonra elimle yorganı üzerimden çekerek kalktım,yere saçılmış kıyafetlerimi toplamaya başladım.Kafeye nasıl girdi odama kadar nasıl çıktı bilmiyordum ama odanın bu halini gördükten sonra bir daha benimle konuşacağını sanmıyordum.Dağınıktım bende işte ne yapayım,Sercan bile zar zor alışmıştı bu halime..

Kıyafetleri katlayıp dolabın kapağını açtığımda ''Aşağıdaki polisler?'' dedim soru sorarcasına.Gözlerini bardağımdan ayırıp bana baktı ve kaşının birini kaldırarak ''Uslu uslu anlaşmaya çalıştım Buğlem cidden,ama sorun çıkardılar başka çarem kalmamıştı,öfkeme yenik düştüm..çok pişmanım''Şaşkınlıktan ağzım açık bakakalmıştım.Neler yapmıştı ki adamlara,öldürmüş olamazdı değil mi ??.Boğuk gülme sesleri duyduğumda elimle alnıma vurup kendi salaklığıma yandım''Tabi ya,ben de kime neye inanıyorsam!!!'' Yanıma yaklaşıp dolaba yaslandı ve kaşlarını çatarak ''Kızım salak mısın,bayılttım sadece uyanırlar sabaha'' Dolabın kapağını sertçe kapatıp ''Sensin salak ''diye cevap verdim.Zaten başım çatlıyordu,saatin kaç olduğunu bile bilmiyordum.Yatağa oturup elimle başımı ovmaya başladım.Yatağın diğer tarafı çöktü,gözümün ucuyla baktım ve Bartu'nun dikkatlice beni izlediğini gördüm.''çok mu ağrıyor?'' Başım ile ilgili sorduğu soruyu es geçip neden ve nasıl buraya geldiğini sordum.Onun yaptığı tek şey ise arkama geçip omuzlarımdan çekerek beni kucağına yatırmaktı.Ne yaptığını tam olarak anlayamazken parmaklarıyla alnımı ovmaya başladığı zaman gözlerimi pörtlettim.Kafamı kaldırarak suratına bakmaya çalıştım ama tersten sadece burun deliklerini görebiliyordum.Bu görüntüyle kendi kendime gülerken ''Ne o çok mu hoşuna gitti?''diye sordu.Gülümsemem yüzümde solarken kalkmaya çalıştım ama ''Saçma sapan işler yapma Buğlem,yat şuraya !''diyerek omuzlarımı tekrar tuttu ve sabitledi.Yavaş yavaş ve ustalıkla başımı ovmaya devam ederken ben iyice mayışmıştım.Kucağında kıvrılıp uyumamak için zor tutuyordum kendimi.Geçen dakikalar boyunca hiçbir şey söylemeden sadece parmaklarını çalıştırdı.Ben sonunda dayanamadım ve ''Saat kaç''diye mırıldandım.Parmaklarıyla iki kaşımın ortasına baskı uygularken ''Sanırım 3 veya 4 olmuş olabilir''diyerek yanıtladı.Sessizce haykırırken ''İnanamıyorum Bartu!Bu saatte evimde ne işin var Allah aşkına,içeriye nasıl girdin?'' Yavaşça alnımın ortasına vurup ''Tabi ki bahçe kapısından,Buğlem!!ne kadar da safsın nasıl kilitlemezsin orayı!Hele de hırsızlığın yaşandığı gün!!!!''Dediklerine kaşlarımı çatıp kucağından kalktım..İyi de ben orayı kilitlemiştim.Yani Ulaş olayının yaşandığı günden beri hatta ilk orayı kilitliyordum..'Bartu...'' Ne var dercesine kafasını salladı.''Bu olamaz ki,ben kilitledim bahçe kapısını çok eminim yani Ulaş geldiğinden beri ben oraya çok dikkat ediyorum.'' ''Bu sefer kaş çatma sırası ondaydı ''Ne demek kilitledim.Kızım kapı bayağı açıktı,Buğlem deponun ışığını da senin açık bırakmadığını söleme bana!!!''Gözlerim hafiften dolmaya başladığında sadece kafamı hafifçe salladım.Ben açmamıştım,ben buraya çıkıp uyumuştum sadece..Bartu sessiz bir küfür savurup yataktan kalktı ve telefonunu çıkarıp birisini aradı.Aşağıya inmeden önce bana dönüp''Bir yere kımıldamadan bekliyorsun tamam mı Buğlem,çok ciddiyim şu yataktan bir adım dahi atarsan çok kötü şeyler olur!'' Bakışları yeterince korkmama sebep olurken,titrekçe ''olur''dedim.O da telefondaki kişiyle bağıra bağıra konuşarak aşağıya inmeye başladı.Konuşmasında sadece ''Gelmiş,buradaymış'' '' Galiba tek geldi'' ''Sanmıyorum'' Diye ara sıra cümleler dışında bir şey duymadım.Ödüm patladığı için camdan dışarıya bile bakamazken tırnaklarımı yiyerek gelmesini bekledim.