Ailemden kalan son parçalara tutunarak yaşamaya çalışıyorum.Onları hatırlatan her şey herkes iyi gelir ruhuma.Bana verdikleri misafir odasında yatağa uzanmış düşünüyordum.Nermin teyze ve Korhan amca.Beni öyle güzel karşıladılar ki onları daha önce tanımadığım için içim bilmediğim bi duyguyla kaplandı.Onlar anneni senden fazla gördü diye fısıldadı içimden bir ses..Kıskanıyor muydum?Belki onları değil ama Ozan'ı kıskandım birazcık.Cocugu sürekli gülüyor diye yabancıladım ama bu muhteşem ailede gülmeme gibi bir şansı var mıydı acaba.Biz de mutluyduk babamla.Sadece annem eksikti işte.Ama değiştiremiyorduk hiçbir şeyi.Bize yazılmış bir senaryo vardı.Bizim şikayet etmeye hakkımız yoktu.Ya da işte edince de fazla bir şey olmuyordu.Cebimdeki telefonun titremeye başlamasıyla derin bir iç çekip düşüncelerimi sonlandırdım.Arayan Sercandi.Ve ben ona indiğimi haber vermemiştim.Hazir olun sıkı bir azar geliyor!
"Efendim abilerin abisi."
"Aa sen Sercan'a abi mi diyon kız.Ya Sercan bir dur saçma sapan konusucan diye aldım senden telefonu zaten.Dursana be!"
Eğer konuşmak için olaya el atan Hayal ise sonum gerçekten hayra alamet değildi.Kıkırdadım sessizce.
"Bak bir de kıkırdıyor.Hayal ver şu telefonu iki çift lafım var."Yan taraftan Sercan hala homurdanmaya devam ederken bir süre sonra sesi kesildi."Heh tamamım simdi.Buglem ulaştın dimi sağ saglim.Gördüğün üzere biz seni çok merak ettik.Sercan da çıldırdı biraz,ben dedim arar diye ama iste dayanamayinca sonuç ortada."Dudaklarımı disleyerek göz ucuyla saatime baktım.Epey de geç olmuş yahu."Haklısınız ne deseniz haklısınız savunulacak bi tarafım yok.Diyebilecegim tek şey beynime bi anda fazla oksijen gitti ya benim çalışmadı sanırım" Kıkırdadı karşı taraftan "Deli kız yedin mi koyduklarımı yolda" "Yedim yedim ellerine sağlık" Yememiştim.Tüm yol uyudum."Sercan'a da söyle çok kızmasın bana bak burda zaten tanımıyorum doğru düzgün kimseyi depresyona girerim he!"Telefon el değiştirdi.Anladim. "Ne depresyonu be.Sen gel ben seni sokucam depresyona kızım kaç saat oldu haberin var mi senin.Bari mesaj at mesaj."Haklıydı.. "Haklısın ama indim çantalar karsilamalar gelmeler falan derken o ara geçti işte zaman Sercan özür dilerim çok özür dilerim."
"Tamam affettim.Hayal git de bileti iptal ettir sanırım gerek kalmadı."diye mırıldandı.Gözlerimi büyüttüm. "Sen çıldırdın mi!Buraya mı gelecektin?".
"Napim kızım abiyim ben abi saksı değilim!" Aramız tatlıya baglandigina göre Sercan sacmalamadan hafifçe kaçabilirdim. "Haklısın Sercan tamam.Bak şimdi kapatıyorum daha eşyalarımı yerleştirmedim.Hem ayıp olur içeri bi goruneyim.Ben yine haberdar ederim sizi merak etme.Hayali de öp benim için hadi iyi bakın kendinize."
"He gördük haberdar etmeni senin aradığımda açma da bak noluyo.Bu seferlik affediyorum.Hadi tamam sen daha cok iyi bak kendine.Biz iyi oluruz.Geldim fıstıklı kadayıfım!! Hayalin de selamı var fındık faresi hadi bay."
Konuşma bitince telefonu rastgele yatağa atıp valize yöneldim.O an karnım bana ihanet ederek yüksek volumde öttü.Saat epey geç olmuştu.Uyumuslar miydi? Ayıp olur muydu.Sanirim sabaha kadar dayanabilirdim.
Sessizce kapıma vurulduğunda boşalan valizi kenara kaldırıyordum. "Girin" diye seslendim.önce bir kafa girdi içeri gözleri kapalı."Müsait misin kız cimcime." Gözlerimi devirdim göremese de."kapıya vurdun ya zaten Ozan bidaha ne soruyosun." Tek gözünü açarak odayı taradı.Sonra bana bakıp "olsun genç kız odası burası ayıp"dedi.Düsünceli oluşuna içimden artı puanlar yağdirirken "Cimcime mi?" diye bir soru yönelttim."He Cimcime."dedi dalgınlıkla önce.Sonra gözlerini kaçırarak devam etti "Ben öyle dedim ama eğer hoslanmazsan anlarım tabi bi anda soyleyiverdim işte benim densizligim kusura bakma." "He yok ondan değil yani bi problem yok fazla takılmadım neyse niye gelmiştin,bir sorun mu var?"Kafasını salladı sağa sola."Yok.Annem acikacagini düşünmüş bir şeyler hazırladı haber vermeye geldim." "Ne gerek vardi"diye mırıldandım mahcupca.Ve o an midem bana yine ihanet etti.Kalleş!Güldü fazla belli etmeden Ozan "Gel hadi gel bekliyoruz seni."O gittiğinde az daha oyalayıp öyle gittim yanlarına. Çünkü cok aç sanmasınlar.İçeri gittiğimde Korhan amcayı göremedim.Nermin teyze televizyon izliyordu.Beni görünce toparlandı."Rahatsız olmayın lütfen" dedim acelece.Güldü bana.Gülünce şefkat dolu gözlerinin kenarları kırıstı hafiften.Ne kadar güzel olduğunun farkında miydi?.Duyduğum ayak sesleriyle kafamı mutfak tarafına çevirdim."Annem rahat rahat olmasına da keşke sende rahat olsan birazcık hala saygı kipleriyle konuşuyorsun.Teyze diceksin tey-ze." Elinde tuttuğu bardağı annesine götürdü. "Al sultanım yarasın.Su verenlerim çok olsun mu?"Yaptığı sebekliklere gülmeden edemiyordum.Annesi de gülerek "Olsun sıpa olsun hadi çık önümden siz bişeyler yiyin sen de yoktun akşam yemekte benim dizim kaçıyor hadi hadi!"Yavaşça ittirdi Ozan'ı kenara doğru.Ozan'ın suratında oluşan ifadeyle tutamadım kendimi bir kahkaha kaçtı dudaklarımın arasından.Bana baktı sahte sinirle. "Sus kız cimcime!Anne gördün mü yaptığını?".Nermin teyze oğlunu takmıyordu.Nermin teyze şuan kimseyi takmıyordu.Ozan'ın gözlerinde oluşan hayal kirikligina dayanamayıp bi kez daha güldüğümde "Gülmesene kızım bak babamı uyandırıcan şimdi gel sen benle gel bi karnını duyuralım."Güç bela kendimi toparlandığımda mutfağa gittim peşinden.Hazir masaya oturduğumuzda hemen yumuldum güzelim Karadeniz yemeklerine.Rahat mi davranmami istiyordu.O zaman davranacaktim.Sey en azından Ozan'ın yanında.Zaten çocuğu gördüğümden beri ciddi kalamıyorum ki.O da yemek yerken masada sessizlik hakimdi.Bir süre sonra boğazını temizledi ve çatalını masaya bıraktı. "Gelme sebebin.."diye mırıldandı.Hayir şimdi olmaz hayır.Daha ben alışamadım Ozan seninle rahat konuşabilir miyim. "..bu konuyu benimle konuşmak istemediğini anlayabilirim.Sonucta daha tanışalı bir gün bile olmadı.Durumun hassasiyetinin de farkındayım."Konuşurken çok kasmisti kendini biraz olsun rahatlatabilmek için "sorun değil"dedim gülümseyerek.Bana baktı."Ama eğer konuşmak anlatmak istersen dinleyeceğimi bilmeni istiyorum.Beni yanlış anlama.Ben sizinkilerle bizimkilerin muhteşem dostluklarıni dinleyerek büyüdüm.Annemin benim yaşlarımda bir kızları olduğunu söylediği günü hatırlıyorum.Ben de onunla çok iyi arkadaş olucam dedim.Sizinki gibi anılarımız olacak ilerde bende çocuklarıma anlaticam demişim
Annem hala arada bunu hatırlatıp dalga geçiyor benimle."Gözlerini devirdi.Ve bana baktı tepkimi ölçmek istercesine.Oturdugum yerde diklestim biraz."Ben,ciddi sohbetlerin insanı olmadım hiçbir zaman.Ve dediğin gibi bu konu konuşmayı pek sevdiğim bir konu değil.Ama bilmiyorum.."Kaşlarımı çattim.Kafam karışıyordu."Sanki sana anlatabilirim gibi hissediyorum,niye böyle oldu?"soru biraz kendime biraz Ozanaydi."Çünkü," diye heyecanla lafa atladı Ozan "Çünkü,ailelerimizden dolayı Buğlem.Onlarin ebedi dostlukları bize de geçmiştir belki ne dersin."Gözleri parlıyordu konuşurken gördüm.Biraz abarttigini düsünerek "Aynen,biz doğduğumuzda ruhlarımız bağlanmış Ozan sen bilmiyorsun.Hatta hattaaa!"dedim çok önemli bir şey söyleyecek gibi.Umursamaz görüntüsünün altında ilgiyle beni takip ediyordu biliyordum. "Beşik kertmesiymisiz biz!"Derin nefes aldı önce.Sonra da "Hiç sanmıyorum cimcime."dedi.Kaslarimin catildigini görünce de "Sanmıyorum çünkü benim bir yarim var."diye tamamladı sözlerini.Sasirmistim.Beklemedigim bir itiraftı.Yanlis anlaşılmıştım sanırım.Cocuk başından beri abin olayım kanka olayım muhabbetleri yapıyordu. Bense aptalca bi şaka da olsa sacmasapan bir şey düşünmesini sağlayacak cümleler kullanmıştım. "Zaten şakaydı."dedim durumu toparlamak için.Artik nasıl görünüyorsam önce bir güzel güldü halime.. Sonra ayaklanip masayı toplamaya başladı.Ben de yardım ettim.Isler bittiğinde dönüp "Biliyorum Buglem rahatsız hissetme daha fazla"dedi.Sonra gözlerini kısıp önemli bişey dicekmis gibi yaklaştı.Ben de meraktan yaklaştım."Hem,zaten senin sanki var aklında birileri."
Anında kendimi uzaklaştirarak sinirli olduğunu umduğum bakışlar attım.Gülmemek için kendini tutuyordu.!"Yok öyle bir şey!" Yoktu yahu öyle bir şey. "Tabi tabi" dedi dalga gecercesine."Yoktur tabi."Yanımdan geçip giderken şaşkınlıktan ağzımı açıp tek kelime edemedim ardından.Kendime geldiğimde mutfaktan çıkıp Nermin teyzeye iyi geceler diledikten sonra odama çekildim.Neyden bahsediyordu bu çocuk.Kimi seviyormusum sanki.Sonra birden onu düşündüm.Bartu'yu.Niye düşündüm bilmiyorum.Düsüverdi aklıma işte.Bi süredir konuşmamıstik.Ben buraya gelirken de görünmedi etrafta.Bi anda kaybolmuş gibiydi.Olmasi da garipti zaten.Basima bir bela sardigini söylemişti ve halledince de hayatına dönmüştü herhalde.Ondan hoşlanmıyordum.Sadece onu düşününce anlamadığım şeyler oluyor.Daha önce olmayan şeyler.Ozan'ı gördüğümde asla olmayan şeyler.Sercanla tanıştığımda da...Yoksa hoşlanıyor muydum?Saçma, daha tanımıyorum bile doğru dürüst.Evet uykum geldi benim saçmalamaya başladım..Telefonumu alıp Sercana iyi geceler mesajı attım ve yatağa girip uykunun beni esir almasına izin verdim.Yarin ne olacağını bilmiyordum.
Gözlerim kendiliğinden aralandiginda zaman kavramını yitirmiş gibi bakındım saga sola.Perdeden yansıyan güneş ışığı sabah olduğunun habercisiydi ama bu kadarını beklemiyordum.Saate baktım.06.00.Saskindim.Normalde benim bu saatte uyanabilmem için bir sürü alarm kurmam gerekti.Ya da bir adet Sercan.Bunlar hep oksijenden oksijenden.Kalkip odanın penceresini açtım.İçeriye anında dolan mis gibi havayı ciğerlerime hapsederken bir yandan da karşımdaki eşsiz manzarayı izliyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sükunet
Teen FictionHayatın bize ne getirdiğini bilemeyiz öyle değil mi? Peki ya bizden götürdükleri?