multimedya Bartu ve Ray :)
-----------************************************------------------------
-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
Kafe'ye vardığımızda o mutfağa doğru yönelirken ben de üst kata çıktım.Dolabımın altından Muğla'dan ayrılırken halamın verdiği mini bavulumu çıkarırken onu çok özlediğimi farkettim ve yakın bir zamanda aramayı aklımın bir köşesine not ettim.Bartu'nun yanında ne kadar kalacağımı bilmediğim için bolca yedek kıyafet koydum bavula.Parfümlerimi ve bir iki makyaj malzememi de bavulun ön kısmına koyduktan sonra unuttuğum bir şey var mı diye düşünmeye başladım.Fazladan ayakkabı koymamıştım.Bir tane spor ayakkabım bana yetiyordu nasılsa.Zaten bir şey unuttuğumu fark edersem ertesi gün gelip alırdım ne olmuş.Banyoya girip diş fırçamı aldım.Tarakla saçımı son bir kez taradıktan sonra onu da bavula koydum.Sanırım hazırdım.Alıp almamakta karar veremediğim oyuncak faremi de son anda bavula atarak,bavulun üstüne oturup fermuarını kapattım.Aşağıya indiğimde Bartu'yu soda içerek televizyon izlerken buldum..Hayal'in durumu nedeniyle kafe iki gündür kapalıydı,ama artık eve çıktığına göre tahmin ettiğim kadarıyla Engin amca Sercan'a yarın kafe'yi açtırırdı.Bartu kafasını çevirip oturduğu yerden bana,sonra da bavuluma baktı.Soda şişesini dikleyip bitirdikten sonra ayağa kalktı.Mutfağa gidip şişeyi çöpe atarken gözlerimle onu takip ediyordum.Karşıma dikildikten sonra ''Hazırsan çıkalım''dedi. ''Hazırım''derken içimden aslında öyle olmadığımı biliyordum.Bartu'nun evine gideceğim için çok huzursuzdum.Bu olayı çabuk halletseler iyi olurdu,çünkü daha Bartu'yu tanıyalı bir ay bile olmamışken şu an bulunduğum durum çok saçma geliyordu.Bartu eğilip yerdeki bavulu alırken bende düşüncelerimden sıyrıldım.Arkasından giderken duraklayıp televizyonu kapattım.Sigortaları da indirdikten sonra çıktım.Kapıyı kilitleyip arkamı döndüm ve derin bir nefes alarak arabaya bindim.Emniyet kemerimi takarken Bartu da arabayı çalıştırıyordu.Radyoyu açıp bir karadeniz türküsüne rast gelince sesini açtım.Her ne kadar Muğlalı olsam da kendimi bildim bileli Karadeniz türkülerini çok severdim.Gözümü kapayıp şarkının verdiği huzura kendimi kaptırdım.Şarkı bitip, gözlerimi araladığımda Bartu bana ''Karadenizli misin?''diye sordu.Ona da yüzümde kocaman bir gülümsemeyle herkese verdiğim cevabı verdim''Hayır,ama şarkılarına bayılıyorum..''Onun da hafifçe sırıttığını görsem de bir şey söylemeyip önüne bakmaya devam etti.''Ne o yoksa sen Karadenizli misin?'' diye sohbeti devam ettirmeye çalıştım.''Baba tarafım Artvinliydi.En son küçükken gitmiştim.Hayal meyal hatırlıyorum oraları.''Heyecanlanıp ''Biliyor musun benim de annem Artvinliymiş''Deyiverdim.Normalde kimseye annemle ilgili bir şey söylemezdim.Babamın bana annemle ilgili anlattığı her şey bende kalırdı.''Öyle mi?''dedi sadece.Kafamı sallayıp konuşmayı sonlandırdım.Zaten 15 dakika sonra bir apartmanın önünde durduk.Ben kaçıncı katta oturduğunu merak ederek arabadan inerken o da inip arka koltuktan bavulu aldı.Önüme geçerek apartmana girdiğinde tıpış tıpış arkasından ilerledim.Asansöre girdiğimizde 7.kata bastı.Eğer dışarıdan yanlış saymadıysam bu sonuncu kat demek oluyordu.Aramızdaki sessizliği bozmak için ''Demek en üst katta oturuyorsun''dedim.''Geldiğimde başka boş daire yoktu,ama şikayetçi olduğum da söylenemez.''diyerek cevapladı beni.Asansör kapısı açıldığında kısa muhabbetimiz sonlanmış oldu.Anahtarla evinin kapısını açtığında etrafı darmadağın görmeyi bekliyordum.Fakat oldukça temiz olan ev beni baya şaşırttı.Ayakkabılarımı çıkarıp içeri geçtiğimde Bartu kapıyı kapattı.''Sen istersen otur bende geliyorum iki dakikaya''diyerek eliyle salonun olduğu tarafı gösterdi.Başımla onu onayladıktan sonra salona girmemle ayaklarımın altına bir şey dolandı.Bu sevimli şeyi kucağıma alıp koltuklardan birine oturdum.Köpeğin başını okşarken Bartu içeri girdi.Bana bakıp ''Korkmamana sevindim''dedi.Köpeği kaldırarak suratını suratıma yaklaştırırken ''Şu güzelliğin neresinden korkayım?Adı ne bu miniğin?''diye sordum.O da koltuklardan birine otururken ''Ray.''diye yanıtladı.Bir süre Ray ile oynadıktan sonra bırakıp koltuktan atlayışını izledim.Bartu'ya baktığımda telefonuyla ilgileniyordu.Televizyonun üzerindeki saate baktım.Yavaş yavaş akşam oluyordu.En son sabah Sercanlar ile yaptığım kahvaltıda yediğimi göz önüne alırsak karnımın yavaştan acıkmaya başlaması normaldi.''Evde makarna var mı?''diye sordum Bartu'ya olmasını umarak.Kafasını kaldırarak ''Acıktın mı?''diye sordu.Kafamı utangaç bir şekilde sallayınca ayağa kalktı.Beraber mutfağa giderken gördüğüm merdivenle durakladım.''Merdiven?''diye sorarcasına baktım Bartu'ya.''Çatıya çıkıyor ''dedi beni beklemeden mutfağa girerken.Dolaptan tencere çıkarırken ''Biraz bakımsızdı ama adam ettim.Zamanımın çoğunu orada geçiririm.Buraları bir misafir varsa kullanırım''dedi.Bana bakarak gözünü kırptı ve ekledi.''Senin gibi.''Tencereye su koyduktan sonra makarnaları da ustalıkla tencereye boşalttı ve göz kararı tuz ekledi.Ben sadece bana malzemeleri gösterir sanıyordum.Gülmeye başladım.''Yemek yapabiliyorsun ve evin temiz Bartu,içinden ev hanımı çıktı!''Bana yandan bir bakış atarak boş makarna paketini çöpe attı.''5 yıldır tek başıma yaşıyorum.Sana söylediğim gibi sağlıklı yaşamayı severim.Hazır yiyecekler kullanmam çok''Tezgahın üzerine oturup işi dalgaya almaya başladım ''Bak ne diyeceğim ,kafe'ye part time işçi alacaktık.Senden iyisini nereden bulabiliriz ki!!Ev yemekleri yaparsın''Önce biraz gülüyormuş gibi olsa da toparlanıp önüme geçti.Ellerini tezgahın iki yanına dayadıktan sonra yüzünü yaklaştırarak ''Seninle beraber kalırsak neden olmasın ''dedi.Yüzüm şekilden şekile girerken onu ittirip aşağıya indim.Tezgahın karşı tarafına geçip ondan yeterince uzaklaştığıma karar verdiğimde konuyu değiştirip ''Nerede kalacağım ben?''diye sordum.''Eski odamda.'' Kaşlarımı kaldırarak ona baktığımda''Şuan çatı katında kalıyorum.Bu eve ilk geldiğimde orası kalınacak gibi olmadığından bir süre buradaki odada kaldım.Ama temizdir endişelenmene gerek yok'' ''Ha,yok.Çatı katının o kadar geniş olduğunu sanmıyordum sadece''Gülümseyerek ekledim''Temiz olduğuna eminim zaten.''Kaynayan suyun altını kısarken bir cevap vermedi.Mutfakta yapılacak bir iş kalmadığında ''Ben o zaman bavulumu odaya götüreyim,sonra yardıma gelirim.'dedim.O da tamam dedikten odanın yerini tarif etti.Pıtı pıtı mutfaktan çıkıp kapının yanındaki bavulumu elime aldım.Sonra yine pıtı pıtı peşimde Ray ile yeni(!)odama doğru ilerledim.Oda ne çok büyük ne de çok küçüktü.Eskiden Bartu'nun odası olduğu için yatak örtüsü lacivert,yatağın olduğu duvar siyahtı.Bunun dışında sıradan odaydı.Dolabın yarısını bile doldurmayan kıyafetlerimi yerleştirdikten sonra üzerime eşofmanlarımı giydim.Nasılsa bugün evden çıkacak gibi durmuyorduk.Saçlarımı toplarken ayaklarımla kapıyı aralayıp Ray'ın dışarı çıkmasını sağladım.O doğruca mutfağa yönelirken bende aç kurtlar gibi onu takip ettim.İçeri girdiğimde Bartu tabaklara koyduğu makarnaların üzerine minik tavada pişirdiği sosunu döküyordu.Islık çalarak yanına gittiğimde kafasını kaldırdı.Beni gördüğünde gözlerini kısarak ''Bir kerelik bir şeydi,fazla alışma.Yerlerini öğrendin karnın acıkınca yapıp yersin.''Söylediklerine sadece göz devirmekle yetinirken,makarnaları mideme indirmek için sabırsızlanıyordum.Sandalyeye oturup çatalı elime aldığımda yerde masum masum bana bakan şirin şeyi görmemle durmam bir oldu.''Bartuu?..''Tencereyi lavaboya bırakıp arkasını dönerek bana baktı.Sonra gözlerimi takip edip Ray'a baktı.Ne diyeceğimi anlamış gibi ''Sen ye yemeğini ben onunkini hazırlayıp geliyorum ''Diyerek Ray'ı kucağına aldı.İkisi beraber mutfaktan çıktıklarında ben de makarnamla daha fazla bakışmadan yemeye başladım.Bartu geri döndüğünde tabağımın yarısını bitirmiştim.Şöyle bir bakıp oturdu ve seri hareketlerle yemeye başladı.Bir süre yedikten sonra hafifçe öksürdü ve çatalını bıraktı.''Ben birazdan çıkıyorum,eğer bir şey olursa Ulaş'ın numarası var sende zaten,ararsın.Evde keyfine göre takılabilirsin.''Kaşlarımı çatarak ''Nereye gidiyorsun''diye sordum.''Bir işim var.Kapıyı herkese açmaman gerektiğini zaten biliyorsundur.Ray da eğer çok sorun çıkarırsa acıkmış demektir,mamasının yerini gösteririm giderken.'' ''Bartu ?Nereye gidiyorsun ve eğer bir şey olursa niye seni değil de Ulaş'ı arıyorum.Bak ortada benimle de ilgili olan bir mesele var.Eğer o olaysa bilmem en doğal hakkım.''Nefesini bırakıp parmağıyla alnının ortasına baskı uygularken ''Niye kurcalıyorsun Buğlem?''diye sordu.''Evet o olayla ilgili.Gidip kapatacağım olayı.Sen de burada uslu uslu oturacaksın''diye cümlesini tamamladığında ben kalkıp boş tabağımı sudan geçiriyordum.Onay bekler gibi suratıma baktığında istemeden kafamı salladım.''Bir olay olmayacak yani.Gidip konuşacaksın ve meseleyi halledeceksin?''İnanmayarak sorduğum bu soruya ''Ben de öyle düşünüyorum ama tek taraflı olmuyor.''Cevap vereceğim sırada cebimdeki telefon titreyip çalmaya başladı.Elimde bir saniye işareti yapıp mutfaktan çıktım ve arayana baktım..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sükunet
Fiksi RemajaHayatın bize ne getirdiğini bilemeyiz öyle değil mi? Peki ya bizden götürdükleri?