Ne Umduk Ne Bulduk ?

598 279 76
                                    

Multimedia 'daki tasarım için Naz'cığıma çok teşekkür ederim.
***

    Balo 'dan çıkışta Uğur'dan beni eve bırakmasını rica ettim. Yolda giderken , şehrin ikiye ayrıldığının bir kez daha farkına vardım. Işıklar bir tarafta yeni yeni açılmaya başlamışken , diğer tarafsa zifiri karanlıktı. Geceye yeni başlayanlar , bar'lar sokağından geçerken belli ediyordu kendini. Çocukluğumdan beri severdim insan yüzlerini incelemeyi. Özellikle şuan buna ihtiyacım vardı. Çünkü Uğur 'la konuşmak istemiyordum ,bu gece hakkında.
Eve geldiğimizi arabanın durmasından anladım. İnmeye hazırlanıyordum ki , Uğur kolumdan tuttu . Önce kolumdaki eline , sonrada yüzüne baktım.
-Ne oldu Uğur ?
-O çok sevdiğin sevgilini içeriye davet etmeyecek misin ? Dedi Uğur.
-Tamam inelim o halde. Dedim içeriye almaktan başka çarem olmadığını düşünerek. Eve girdiğimizde , direk kahve yapmak için mutfağın yolunu tuttum .
-Salona geç sen , kahve ister misin?
-Olabilir aslında.
Bir müddet sonra elimde kahvelerle salona girdim. Evim orta büyüklükteydi. Ama eşyalarına bayılan biriydim. Italya , paris vb. yazan ürünler benim her şeyimdi. Kırmızı ve siyah uyumu hakimdi renklerde.
Kahvesini uzattığımda teşekkür etti.
Bende onun karşısına denk gelen koltuğa oturdum.
-Ee kendini biraz anlatsana , dedi Uğur.
-Kendimden bahsetmeyi sevmem , fakat iyi bir dinleyiciyimdir. Sen anlat bakalım Uğur Yiğit kimmiş .
- Aslında çok anlatıcak bir şeyim yok , bildiğin gibi "Yiğit" ailesinden biriyim. Dedi Uğur.
Beni dikkatle inceliyordu ve bu rahatsız ediciydi . Sonra birden ayaklandı. Ne yani yeni yaptığım kahveyi içmeden mi gidecekti? Kahve olum o saksı değil. Kokusuna saygı biraz.
-Kahve için sağol , yarın seni sabah almaya gelirim . Ha bu arada arkadaşlarla kafe de oturucaz.
-Olur sabah mesajlaşırız.
Kapıya kadar eşlik ettim. Gideceği sırada bana doğru dönüp , yanıma geldi.
-Bu prensens arama işleri bana göre değil . Nasıl desem :günahların samimiyetine daha fazla inanıyorum.
-Bunu neden şimdi dedin ki?
-Hiç öylesine sadece bedel ödetmeye çalışanlara karşı bir zaafım var , bilmek istiyeceğini düşündüm.Dedi ve gitti. Ne yani beni biliyor nuydu ? Belki de Asrın'dan biliyordu. Aman banane bilirse bilsin. Umrumda mı 'değil' tabikide.

***
Saat 10'a geliyor ve Uğur beni birazdan evden alacak. Dünkü dediklerini kurcalamak istemiyorum çünkü bu yararıma olucak gibi durmuyordu. Kendi bedelime geri dönersek bugün bayağı hareketli olacaktı . Yıllardır hayalini kurduğum laf sokmalar , can yakıcı sözler ve en ağırıda ihanet oyununun zamanı gelmiş olmasıydı...

***
Kafe'ye gelmiştik sonunda. Şirin bir yerdi . Fakat benim çok tercih ettiğim bir yer miydi? Hayır. Yaz renkleri hakimdi daha çok. Yani fazla renkliydi. Ben böyle kafeyi incelerken. Yanımda yürüyen Uğur elimden tutarak , arkadaşlarının oturduğu masaya çekti beni. Selamlaşma faslından sonra beni tanıştırdı onlarla. Zaten bir kaçını eskiden, Asrın'dan dolayı , biliyordum. Ha Asrın demişken o nerdeydi acaba. Der demez dibimizde bitti. Yanında da esmer bir kızla. Bu diğer gördüklerimden daha dişli , daha bir kendini belli ediyordu . Hiç sevemedim bakışlarını. Soğukluktan öte nefret seziyordum. Her neyse daha sonra sohbet muhabbet.

Asrın 'ın bana bakması rahatsız ediyordu beni. Bütün günü de bu saçmalıkla geçiremezdik . Bende onun bana bakmasını avantaja çevirmek istedim. Ve Uğur 'la ilgilenmeye başladım . Sanki ona gerçekten aşıkmışım izlenimi vermek benim için basitti. Dersime iyi çalışmıştım anlayacağınız.
-Uğur canım.
-Efendim Eylem.
-Acaba diyorum ..
-Ne diyormuşsun bakim sen .
Uğur gerzeği böyle bana mal mal sırıtarak konuşurken . Asrın da sanki üç kişi konuşuyormuşuz gibi bizi "dikkatle" dinliyordu.
-Yani şey acaba benim eve mi gitsek? Dün tam görme fırsatın olmamıştı evi . Bugün detaylı incelemek isteyeceğini düşünüyorum.
-Bu fırsatı kaçırmam aptallık olurdu. Hadi kalkalım.
Bir tekme yedim masanın altından . Ki ben salak değilim ya esmer kız attı yada Asrın başka ihtimal yok yani. Canım çok acıdı ama , her şeye ağlayan biri değilim buna ağladım o derece.
-Ahh .. ahh.. öküz müsün ya . Yemin ederim, derim kalkmıştır. Ulan bu gücü nerden buldun , sen ne yiyip ne içiyon?
-Lavaboyu kullan istersen öyle gidelim.
-Fuf ( üfleme biçimim) tamam geliyorum hemen.
İki saatte zor gittim lavaboya. Neyseki çok derin değildi . Bunu yapan Asrın'dı bence , bir kahkaha bir kahkaha , sanki göbek attık karşısında.
Lavobodan işim bitince çıktım. Bilin bakalım karşımda kim . Asrın..
-Ne o beni mi merak ettin ? Merak etme ölmüyorum.
Bana doğru bir kaç adım attı.
-Önümden çıkar mısın ayağım zaten iyi durumda değil. Uğur'u bekletmek istemiyorum.
Bir kaç adım daha attı. Ben bunca yıldır beklemişim , şimdi kaçacak mıydım? Tabikide hayır. Bende ona doğru bir adım attım 'ayağım ağrıdığından anca bu kadar '. Dibime kadar geldi . Bu çocuk benim sınırlarımı zorluyordu. Kendine her zaman , daha kötü bir şey yapmam için teşvik ediyordu beni. Gözlerimin içine bakıyordu , eski Eylem'i görmek istercesine. Görmediğine eminim oysa. Boş bu bakışlar Asrın Timur.
-O senin evine felan gitmeyecek.
-Pardon , tam olarak idrak edemedim.
-Uzatma , geç içeri adam gibi oturuyorsan otur . Ha yok oturmayacaksan "tek başına" çek git evine.
-Sen kime karıştığının farkında mısın ?
Biraz daha yaklaştı böyle 'hık' dese burnum elmacık kemiklerine değecek.
- Ben benim olana karışıyorum.
Histerik bir kahkaha attım .
-Yanlış kişi karşındaki , seninki içerdeki esmerdi öyle değil mi ? Ama ya da dur bir kaç yıl öncede Sinemdi sanki.
Bir an kendimi ağzımda pro , gözlerimde gözlük , boynumda uzun rapçi kolyesiyle hayal ettim . Arkadan da " hey yea geratduvey geratduvey (thug life ) müziği çalarken felan düşündüm. Gözlerimi devirdim Asrın'a. Şuan acayip coolum yalnız.

-Eylem . Bana içerdeki ,esmer dediğin , kızın Sinem olduğunu bilmediğini söyleme.

***
Şuan yoğun bakımdan normal odaya alıyorlar beni , felan demem lazımdı heralde. Çünkü Sinem dedi. Şaka gibi resmen. Şaşkınlığımdan kurtulup Asrın' a baktım, acıyı unutmuş gibi yürümeye başladım üstüne. Gözlerimden nefret akıyordu . Öfkem tüm bedenimi sarmıştı. Hala üstüne gidiyordum. Oda arkaya gidiyordu. Ya normalde erkek yürümüyor muydu? Al işte bizim her şeyimiz tersti Asrınla.
Gidecek bir yer kalmamıştı. Bu sefer ben yaklaştım ona , gözlerinin içine iyice baktım . Nefretimi görsün istiyordum.
-Sen ve o ?
Nefesim kesilecek gibiydi. Kendi mi çok sıkıyordum , gözlerim dolmaya başlamıştı . Yanıyordu boynum , kollarım, avucum , başım... Çok sinirlenmiştim.
-O ve ben ne ?
Son kez zorla bir kaç kelime çıktı ağzımdan. Gözüm bulanıklaştı ,yavaş yavaş.
-Sevgili misiniz?
-Biz Sinem'le ...
Sonunu duyamadan bayılmıştım. Ayıldığımda evdeydim.Pek bir önemi de yoktu artık , ne olduklarının. Sinem'i saf dışı bırakmak başından beri hataydı.
Artık günahkar kadromuz tam olduğuna göre. Bundan sonra bir gram iyilik, merhamet bile haramdı bana .
Asrın salona girdiğinde öfkeyle ona döndüm.
-Hemen gidiyorsun burdan.
-Eylem . Saçmalama. Dedi Asrın.
-Sana burdan gitmeni söyledim Asrın.
-Hiçbir yere gitmiyorum. Dedi Asrın.
Hah manyağa bak sen . Sinir kat sayım oldukça artmıştı.
-İyi o zaman . Dedim ve ayaklandım. Önce odama gittim . Üzerimi değiştirdim. Büyük bir çanta aldım . İçene bir kaç parça kıyafet koydum. Direk çıkış kapısına doğru ilerledim.
-Eylem nereye ?
-Uğur ben anahtarımı aldım. Bunu da sen al 'işiniz' bitince gidersiniz.
-Şaka mısın sen ya ? Tamam dur dur biz gideriz. Sen kal. Dedi Asrın . Hayatımda ya da fikirlerimde senin söz hakkın yok , bu ne rahatlık ya.
-Görüşürüz sonra Uğur.
-Eylem cidden gitmen gerekmiyor. Dedi Uğur.
Benim için söylediklerinin bir önemi yoktu. Kimsenin fikrine ihtiyacımda yoktu , özellikle de ikisinin. Arabama bindim ve direk beni mutlu eden adamın yanına gittim..

***
Telefonuma gelen mesaj sesiyle ayrıldık birbirimizden. Sarılmak insana huzur veren şeylerden birisiydi bence. Bir güvence kaynağı gibi. Özellikle sevdiğin insanın kollarındaysan , bu çok özel âna dönüşüyordu.
Telefonumu eline aldı.
-Kimden gelmiş? Dedim.
-Kayıtlı değil . Dedi.
-Ne diyor peki? Dedim.
-İyi olduğuna dair haber ver diyor birde evin anahtarları bende , almaya geldiğinde görüşürüz "sevgilim' yazıyor. Dedi.
Uğur'dan gelmişti mesaj . Ben resmen bittim şuan. Beni mutlu eden tek adamı kaybedecektim. Ona anlatmam gerekirdi. Ama kahretsinki yapamadım. Anlatırsam Asrın'a karşı hala bir şey hissettiğimi düşünebilirdi. Şuan iyice işi batırmıştım. Kızım sen varya kendi karanlığında boğulsan yeridir .
-Eylem bu ne demek oluyor? Sevgilim ne demek lan. Evinin anahtarları bende ne demek??
-Dur biraz. Yanlış anlaşılma olm..
-Sevgilim kısmında ne gibi bir yanlış anlaşılma olabilir?
-Tamam haklısın , ama düşündüğün gibi değ..
-Ne düşündüğüm gibi değil ? Sevgilim yazan birisi amcanın kızı değil heralde.
-Vallaha bildin. Şuan kendimi kurtarmak için her yolu deniyorum yalnız.
-Dalga geçmeyi kes.
-Ya dalga değil . Ciddiyim ev arkadaşım o benim . Ara ara beni sinir etmek için takılır . Hem bana güvenmediğini açıkça gösterdin. Nasılda üste çıkarım ki kızların en iyi yaptığı şeydi. Üzgünüm masuniyet timsalim fakat oyunumun bozulmaması lazım.
-O 'ev arkadaşına 'söyle kendine yeni bir ev arkadaşı bulsun.
-Ay sen beni kıskandın mı?
-Kıskandığımdan değil . Yanına taşınacağımdan .

***
Bölüm hakkındaki fikirlerinizi ve oylarınızı bekliyorum . Umarım beğenirsiniz :Dd
Sizce ;
1)Uğur Eylem'e aşık mı oldu?

2)Asrın Sinem'le birlikte mi?

3) Hesapta olmayan işler çıkıyor, sizce Eylem oyun'a devam edebilecek mi ?

4)Eylem'in sonradan öğrendiğiniz sevgilisi gibi olan kişi hakkında ne düşünüyorsunuz ?

İhanet Kokulu Beden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin