Aldın Mı Başına Belayı

546 269 98
                                    

     Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin. Çok teşekkür ederim herkese .
   

       Gözlerimi olabildiğince büyüterek baktım suratına.
-Şaka mı yapıyorsun ? Dedim ,  şuan bunun şaka olması için dua ediyordum içimden.

-Yoo gayette ciddiyim. Yoksa benimle yaşamak istemiyor musun? Dedi.
Köşeye sıkıştın iyice . Öl be  yaşama artık sen Eylem.
-Bununla ne alakası var sadece..

-Sadece ne ? 3 yıldır takılıyoruz. Adını koyalım dedim, ki bunu sana diyen bir erkek , normalde hiçbir erkek demezdi. Sen korkuyorum dedin . Bırakmandan , gitmenden dedin. Ulan ben eminim kendimden , sen benden emin değilsin. Benim kollarımda başkasının adını sayıkladın sana hesap bile sormadım. Hangimiz kaybetmekten korkuyoruz tartışmayalım istersen.

Ne demek 'benim kollarımda başkasının adını sayıkladın' ? Yanlış duydum heralde.

-Sadece biraz daha zaman ver , lütfen. Dedim.
-3 yıldır zaman veriyorum bilmem farkında mısın ? Dedi.
-Tamam. Dedim.
-Neye  tamam ?  Dedi.
-Birlikte yaşamaya tamam. Dedim

***

Ruhumda bedenim gibi yorgun. Düşünmekten tükendim artık.

Dün evinden  sadece  kıyafetlerini alıp geldik benim evime . Hah doğru artık 'bizim' evimiz demem gerekiyordu. Neden bilmiyorum ama içimdeki his , bu evin başından beri Asrın'ın hayalleriyle kaplı olduğunu söylüyor.
Oysa şuan ben sevdiğim 'dediğim' adamla uyuyordum.

Onunla Asrın'dan 2 yıl sonra tanıştık. Kısacası yeni hayatımındaki tek güzel şeydi.  Tanışmamız biraz farklı olmuştu.

Ben Asrın'ın kızlarla çekildiği fotoğraflara fake bir hesaptan bakıp ağlarken , önerilen insanlarda görmüştüm onun resmini. 

Burnumu silerek instagramına bakıyordum. 'Hey maşallah , analar neler doğuruyor be , kasları şişirme olmasın , türk mü  bu? ' nidâları eşliğinde bütün fotolarını beğendim. Ama o naptı biliyor musunuz ?
Benim hiçbir fotoğrafımı beğenmedi. Ben sinirlendim tabikide. Beğenmekten vazgeçtim hepsinden.

Sonra iki üç gün geçti aradan. Ama çocuk aklımda kalmıştı. Biraz da olsa unutmuştum Asrın'ı bu sayede. Sonra ismini facebook'a yazdım. Önemli olan denemektir diyerekten.

Ee haliyle facebook'uda varmış bunun. Bende ekledim . Hemen kabul etti. Aktifken mesaj atayım dedim. Mesaj attım bana birgün sonra yanıt verdi . '14şubatta' konuşmaya başladık . Çok garip değil mi ? Bir işaret gibi.

Gerçekte görmediğim biriyle 5 ay boyunca çok yakın konuşmaya başladım. Farklı bir erkekti. Numaramı hiç istemedi mesela. Ki üç defa buluşmayı teklif ettim , üçünde de ekti beni.
Sonra birgün bana mesaj atmıştı.
"Ektiği tüm günler için özür dilediğini  ,ne zaman çağırırsam , bir daha ekmeyeceğini" yazmıştı.

Ve 1 yıl sonra benim mezuniyetimin olacağı ay  gelmişti. Hala numaram yoktu onda ve istemiyordu bile , ayrıca daha  görmemiştim. Ama  çok yakın konuşuyorduk. Şansımı deneyip gelip gelmeyeceğini sordum ona. 'Gelirim' dedi. Numaranısı -ben- istedim .

Mezuniyet bir kafe de olacaktı. Kapıdaki insanlar arasında 'en kaslıyı' arıyordu gözlerim. Ve sonra onu fark ettim . Fazla rahat giyinmişti. Millet smokinle , bizimki t-shirt , pantolon.
Çok önemli miydi bu ? O kasları olanın , kıyafeti dert edeceğini düşünmüyorum. Ben de dert edenlerden değildim zaten.

Önce kaçmak istedim ordan . Asrın'dan sonra ilk kez biriyle bu denli yakın konuşmuştum. Bu çok kötü hissettiyordu. Ama nereye kadar böyle olacaktı ?

İhanet Kokulu Beden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin