Özgür Ruh

75 19 3
                                    

Büyük bahçe.. Loş koridor... Kül rengi duvarlar.. Sonsuz ürkütücülüğe sahip bu ev herşeyiyle ona biçilmiş gibiydi. İlahi kokusu gibi bu ev, bu odalar da kutsal gibiydi..

Ev terapisi derken ciddiydi demek ki. Oysa şaka yaptığını sanıyorum .
Merdivenden ayakkabı sesleri gelince o yöne doğru topuklarım üzerinde döndüm. Vay canına yandığım!!

Bu nedir? Ya abi sen evde de mi bu kadar şıksın. Hayır o değil benim kıyafetimden çok pijamam vardır heralde. Sen erkeksin erkek bu ne tatlılık.

-Bir sorun mu var? Dedi..

Yoo Yo seni tatlı bulmadım ayrıca iğrenç bu kombinin.. Git değiştir gözünü seveyim..

-Pardon, neden böyle bir şey sordunuz? Dedim safa yatmak benim işim olsa gerek.

-Unuttun mu ben bir psikiyatristim.. Hal ve tavırlarından neler olup bitiyor çıkarımlar yapabilirim.

Hah hah bende ne zaman rezil olacağımı merak ediyordum. Bravo dakika bir gol bir..

-E şey konumuza dönelim.. Dedim. Çevirme birincisi Eylem..

-Pekala odama gidelim.
Lan evdeyiz bide tövbe yarabbi.

-Sakin ol hastalarımla flört etmiyorum.

Mal mısınız doktor bey? Ben o mana da mı dedim.. Aa aşk olsun.

-Bende flört arasaydım burda değil Esra Erol'da olurdum..

-Çok konuşuyorsun.. Bu büyük bir sorun. Dedi. Hemde bana! Bana!

-Ne alakası var. Siz işinize bakın hem canımm. Dedim terbiyesiz o kadar pahalısın ki ulan sana gelebilmek için 2 sene aç kalacağım aç.

-Burdan. Dedi merdivenleri işaret ederek. Önden başladım çıkmaya.. Her şey, her yer o kadar karanlıktı ki..
Bazı renkler aç buçuk olsa da varken mavinin olmayışı dikkatimi çekmişti.

-Şöyle otur. Dedi.. Geniş ve uzun koltuğu gösterek.
Dediğini yaptım ve geçip oturdum gösterdiği yere.

O da hemen yanımdaki koltuğa oturdu. Garip oturuşu vardı.. Ama sevdim..

-Ee sorun?
-Yok şey ben öyle baktım size dedim.
Birden gülmeye başladı. Yine ne pot kırdım acaba?
-Yani neden benim gibi - pahalı - bir psikiyatriste ihtiyaç duydun.. Dedi.

Anlatmak inan o kadar kolay değil.. Dile getirmek bunları.. Zor.. Anlatırken tekrar hatırlamak zor.. Her cümlemin içinde onun kılıçtan keskin isminin oluşu zor.. En iyisi dün geceki yazdığım, her şeyi özetleyen kağıdı vermekti.

Elimde yavaşça cebime gitti. Kağıdı aradım bir süre cebimde amacım biraz da çelimsiz saniyelerdem kazanmaktı. Hazır hissetmek buna kendimi .. En sonunda bulmuş gibi yaptım kağıdı. Ve çıkarıp uzattım.

***
İçim, içim ölüyor benim sana ait ne varsa öldürüyor beni günden güne.. Kalbimde soluk bulan adam.. Geçmişimi, geleceğimle tozu dumana katan adam..
- Kalbimde titriyordun bir zamanlar yine öyle titre.. Titre ki
titrediği hissedeyim.. Güç alayım bundan. Zalim bedenim senin cesaretinde bulsun esareti... Sende esir olayım.. Sen olmadan belki de kaldıramaz beynim bu kadar acıyı.. Bu kadar hüznü.. Sen varsan belki de ben varımdır.. Aşkla hayal ettim seni.. Belki de tutkuyla... Sordular. Saklayarak cevap verdim. Senin adın geçti hançer yedi kalbim.. Olmuşla ölmüş çare yoktu değil mi?? Ben senin için öleyim yada çarem sen ol.. Ne fark eder..

Diyorlar bilenler bu nasıl sevgi..
Anlatayım diyorum ve başlıyorum. Otur bir yana sende dinle.. Anla sana neler besliyorum..

Küçük bir çocukken sevdim seni.. O zamanlar minik kalbimi elinde tutamazsın. Tutardın da korkardın.. İlk sesini duyuşumda korkmuştum.. Ürkmüş.. Kalbim belkide ilk ismini yazışımda teklemişti . İlk seni hayal etmiştim.. Ki bu hayallerimin hapis gördüğü sıralardı...

Sana ilk sevgi besleyişim.. Seni araştırmaya, tanımaya başlayınca olmuştu.. Tanıdıkça daha çok bağlanmıştım..
Sen.. Ahh gecelerime perde gibi inen, günlüklerimi dolduran, duvarımda resmi olan herşeyim..Kalbimin en ucrası..

Olmaz dediler.. Yapamazsın onunla.. Yaparım derim.. Onu görmek için yapmak zorundayım..

Neden ben diyorsundur şimdiler de içinden..

Neden mi sen? Senin gibi bir beyaz daha yok şu dünya da.
Bir bulutun en dolmuş zamanında çölün ortasına akıttığı göz yaşlarıydın benim için . Umuda batmıştı herhalin.. Umutsuzluk çok olsa hastalık olurdu konu sensen eğer, geçerdi bir süre sonra.

Özgürlük senin her zerrene tutunmaktı benim için.
Ben özgür olmak istedim ve sana tutunmak... Maviliklere süzülmek.. Her ağladığımda gökten yere düşsün istedim gözyaşlarım.. Uçsun damlalar havada.

Seni hergün günlüklerime yazmayacağım artık.. Bitti o devir. Sen bana söz hakkı tanımadığın zaman kapandı o defter. Artık ismini zikreden sen kokan satırlar olmayacak yastığımın altında.. Her hayattan yorulup, rimelimin yastığıma bulaştığı vakitler elimdeki kalemle sende huzur bulmayacağım.

Neden mi? Benden benliğimi çaldın beni sende esir ettin.. Kokunun, teninin kölesi yaptın..

En berbatı da seni daha çok küçükkenden tanımam olmuştu.

Millet boyunu duvara çentinkler atarak kaydediyor o sıralar Ya ben... Ben yine de elimi uzatıyorum gökyüzüne belki ordan sana ulaşırım diye. Ulaşamıyorum.. Ve belkide biraz daha büyük olmalıyım diyorum biraz daha büyümeliyim... Büyüyorum da zaten, küçük kalmayacağım ya!! Büyüyorum fakat ulaşılamayan derin mavilikte kayboluyor ellerim... Bu seferde kendimi göremiyorum .. Kaybediyor beni mavi delik..

-İşte bu sorun doktor! Bu mektubu sana değil ona vermem gerekiyordu.. İçimden geçenleri sen değil onun okuması gerekiyordu.. Neyse..

***

Mektubu ikimizin ortasına denk gelen masanın üzerine fırlattı. Bende yerden gözlerimi alıp, kapattım bir süre.. Ve sonra cesaretimi toplayıp baktım..

-Benden istediğin ne? Dedi..
Ne mi istiyorum dur söyleyeyim!!
Sinirlendiriyor beni bu söyledikleri.. Hissettiklerim aşktan ötesiydi ben onunla büyümüştüm. Önemsiz gözüyle bakamazdı.

Sert biçimde ayağa kalktım.. Ve bağırmaya, aslına bakarsak yalvarır gibi olan sözlerime başladım.

-Doktor ! Sustuklarımı hep ağladım ben. Her zaman kafeste bülbül olmuyor... Hayallerim kilitli bu sefer.. Pır pır uçuyor kafesin içinde.

Oturduğu yere doğru hareket etmeye başlıyorum. Önünde dizlerimin üzerinde yalvarır gibi durup, gözlerinin içine bakıyorum.

-Takii zaman geliyor!! Sen!! Doktor!! Sen Özgür ruh, kafesin içindeki müebbet yiyen hayalleri içeriden çıkartmak istiyorsundur umarım .. Sen özgür ruh misali benim hayallerimin kilidisin.. Çıkart beni bu derin kuyudan, hapis hapis olalı böyle eziyetli olmamıştı bir an önce açılmayı beklememişti.

İhanet Kokulu Beden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin