#ŞehitlerÖlmezVatanBölünmez
"Bu nasıl?" diye sordu Ferda, elindeki limon sarısı gömleği gösterirken. Murat ise o sırada siyah bir tişörtle ilgileniyordu ve Ferda'nın sorusunu duymazdan geldi.
"Ya sana diyorum, Murat!" Murat niyahet başını Ferda'dan tarafa çevirdiğinde yüzünü hoşnutsuzlukla buruşturdu. Belki gömlek o kadar da kötü değildi ama eğer her gösterilene burun kıvırmazsa nasıl zevk alacaktı ki?
"Ne?! Ya ne güzel gömlek işte! Niye öyle büküyorsun ağzını burnunu?" diye çemkirdi Ferda. Murat ise gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Ferda, zannettiğinden daha çabuk pes etmişti. Ama bu daha hiçbir şeydi.
Yaklaşık kırk beş dakikadır Ferda ne gösterdiyse beğenmemişti. Ve daha fazla direneceğini düşündüğü Ferda, çoktan bakışlarıyla Murat'ı öldürmeye başlamıştı bile.
Murat, elindeki siyah tişörtü Ferda'ya doğru tuttu, fikrini sorarcasına. Ferda öfkeyle gözlerini kıstı.
" Iyy. Ne kadar da iğrenç bir tişört. Çok aradın mı onu Murat? Ciddiyim. Benim gösterdiğim çok daha güzeldi."
Düz, siyah bir tişört olmasına rağmen Ferda'nın olağandışı tepkisi, Murat'ı gülmemek adına tekrar zorlamıştı. Hakaret edilebilecek bir tişört değildi ama Ferda, misilleme yapıyordu.
" Olsun ben bir giyeyim, üstümde de bir gör. Ondan sonra karar verirsin." diyen Murat, deneme kabinlerine doğru adımlarken, Ferda da kendini, kahverengi, deriden ve oldukça rahat görünen koltuğa bıraktı.
İtiraf etmesi gerekirse, yorulmuştu. Ve umutsuzlukla yerine astığı her bir parça kıyafette; Murat'ı boğma dürtüsü onu tetikliyordu. Ama sakin olmalıydı. Gördüğü kadarıyla Ferda tepki verdikçe, Murat eğleniyordu.
Murat, üzerinde az önceki siyah tişörtle çıktığında Ferda, şaşkınlıkla gözlerini büyüttü. Az önce bu tişörte iğrenç dediği için kendinden utanıyordu. Ama az önce bu kadar güzel değildi sanki. 'Güzel olan başka bir şey de neyse.' diye konuştu, içinden bir ses. Hızla kafasını iki yana salladı.
Murat da, Ferda'nın bu tepkisi üzerine umutsuzlukla üstündekilere baktı. Ne yani o kadar mı kötü olmuştu? Kocaman açtığı gözlerinin ve şiddetle iki yana salladığı kafasının başka bir açıklaması olamazdı.
"Hadi ya, çok mu kötü?" diye mırıldandı Murat.
Ferda ise şaşkındı. Kötü mü demişti? Aksine gayet yakışmıştı ona bu güzel tişört.
"Saçmalama. Gayet güzel olmuş. Yani tişört güzel değil de, sen- Ayy. Tişört güzel, evet tişört çok güzel."
Murat, gülümsemesine mani olmadı bu sefer. Az önce bu tişörte iğrenç dememiş miydi Ferda?
"Öyle mi, ben bu tişörtün iğrenç olduğunu falan sanıyordum. Sen öyle demiştin sanırım?" diye alayla konuştu. Ferda, köşeye sıkışmıştı.
"Evet. Hayır. Yani, ben az önce sana sinirlendim de o yüzden öyle dedim. Yoksa, güzel. Yani tişört."
O sırada Murat kabinden çıktı çıkalı onu izleyen esmer satış görevlisi, Murat'a doğru adımladı. Zaten Murat, uzun boyu ve yakışıklı yüz hatlarıyla her ortamda dikkat çekerdi.
"Beyefendi, bana sorarsanız kesinlikle almalısınız bu tişörtü. Size gerçekten çok yakışmış." Murat, kadının iltifatına nazik bir şekilde gülümseyerek karşılık vermişti. Ferda ise, gözlerini kısarak, görevliyi baştan aşağıya süzdü.
Murat, kendisinin yanında gezdikçe erkeklerin bakışlarına mani oluyordu, ancak Ferda aynı şeyi kadınlar için yapamıyordu demek ki. Kendini kadına göstermek istiyormuşcasına boğazını temizledi Ferda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tut Ellerimden
RomanceÖyle kötü hissediyordu ki kendini. Aldatılmış, kandırılmış, aşağılanmış... Sevdiği kadının alay dolu sözleri kulaklarında çınlıyordu. Ve o dalga geçen bakışları, gözlerini her yumduğunda yeniden canlanıyordu. Öfkeyle, kızgınlıkla ve büyük bir miktar...