Akşam kurduğum alarmın sesiyle yavaş yavaş dünyaya geri dönerken alarmı kapattım. Gözlerimi tamamen açarken biraz zorlansam da açıp yataktan kalktım. Dün akşam yaşananlardan sonra kafam karışmıştı. Kafamı toplamak için biraz spor yapmaya ihtiyacım olduğunu düşünmüştüm ve bu yüzden erken saate alarm kurdum.
Yataktan kalkıp banyoya doğru yürüdüm. Yüzümü yıkayıp hızla üzerimi değiştirdikten sonra sahile gitmem gerekiyordu. Güneş henüz yeni doğmuştu ve ortalığı ısıtmadan koşuya gitsem iyi olacaktı.
Üzerimi değiştirip merdivenlerden inerken merdivenlerin ucundan teyzem ''Zehra kızım sen misin?'' diye seslendi. Normal olmayan bir şey vardı ki teyzem bu saatte uyanmazdı.
''Teyzeciğim unuttun mu bu evde sadece sen ve ben yaşıyoruz. Benden başka kim olabilir ki?'' deyip güldüğümde ''Sabah sabah formundasın bakıyorum.'' Diyerek karşılık verdi.
''Ya sorma. Nasıl enerjiğim bir bilsen!'' deyip güldüm. Zoraki bir gülüş olmuştu ve teyzem bunu yine anlamıştı.
''Dün gece Ali'yle ne yaptınız ben yattıktan sonra?'' diye konuya bodoslama giriş yapan teyzeme umursamaz görünerek ''Hiç. Yemekten sonra kahvesini yaptım ve gitti.'' Dedim ve hemen ardından ''Sen şimdi boş ver Ali'yi de senin bu saatte ayakta ne işin var?'' deyip arkasındaki valizi göstererek ''Hem bu valizde neyin nesi? Yoksa beni terk mi ediyorsun!'' deyip gülünce teyzemde gülerek ''Ben seni bırakıp gider miyim hiç güzel gözlüm? İki gün bir geceliğine Neriman'la adaya gideceğiz.'' Dedi. Söylerken memnun görünüyordu ama sanki bir şeyleri saklıyormuş gibi bakıyordu. Evet teyzem beni ne kadar iyi tanıyorsa ben de onu o kadar iyi tanıyordum.
''Kız yoksa sen benden habersiz erkek arkadaş filan mı yaptın da bana Neriman diye yutturuyorsun?'' deyip gıdıklayınca kahkaha atıp ''Dur kızım! Bu yaşım da ne erkek arkadaşı? Vallahi Neriman!'' derken kapı çaldı.
''Dua et kapı çaldı yoksa itiraf edene kadar gıdıklardım!'' deyip gülerken kapıya doğru koştum ve kapıyı açtım.
''A-a Neriman teyze!'' derken gülerek arkama döndüm ve teyzeme baktım. Şaka yaptığımı bildiğinden gülmesini bozmadan kapıya doğru gelip ''Ben de tam şimdi çıkıyordum da bu fırlama beni lafa tuttu.'' Dedi ve kinayeli bir şekilde güldü. Bozuntuya vermeden ''Ben senin çantanı getireyim de siz geç kalmayın.'' Deyip içeri doğru yürüdüm ve teyzemin ufak valizini alıp tekrar kapıya döndüm. Çantayı yere bırakıp teyzeme sarıldıktan sonra ''Kendine dikkat et teyzeciğim. Öyle genç kız havalarına kapılıp hoplayıp zıplamayın tamam mı?'' deyip güldüm. Teyzem yanaklarımdan öpüp ''Biz zaten genciz. Değil mi Neriman?'' deyip arkadaşına bakarken Neriman teyze ''Tabi kanka!'' deyip şen kahkahasını dışarı bıraktı. Neriman teyzenin bir kahkahası vardı ki bütün mahalleyi inletecek türdendi. O kadar sesli ve ahenkliydi ki Saba Tümer'i solda sıfır bırakıyordu.
Teyzem muhtemelen Neriman teyzenin yaptığı şakaya gülerken ben Neriman teyzenin kahkahasına gülüyordum. Bu ton ton hanımlar kapıda kendilerinden geçerken taksileri bahçe kapısının önünde durmuş kornaya basıyordu. Neriman teyzeye de sarıldıktan sonra onları uğurladım.
Tekrar eve geldiğimde telefonumu ve evin anahtarını alıp dışarı çıktım. Teyzemi uğurlarken yarım saat gecikmiştim. Şimdiden koşmaya başlasam anca ısınırdım. Kronometreyi açıp koşmaya başladım. Koşarak sahil yoluna vardığımda kronometre on dakika ilerlemişti. Tempolu koşuyordum ve nefes düzenimi ayarlayarak devam ediyordum. Bu bazı şeyleri düşünmemi engelliyordu. İlk olarak dün geceyi, hemen ardından Ali'yi.
Şimdi bunları hatırlamanın sırası değildi. Nefese odaklanmam gerekiyordu. Burundan nefes al, ağızdan ver. İşte böyleydi! Tek yapmam gereken nefes alış verişimi kontrol etmekti.
![](https://img.wattpad.com/cover/48294988-288-k586589.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHR'AŞK
RomansaZehra, Tek varlığı teyzesi olan, hayattan umudunu kesmiş, kırılgan ve bir o kadar da umursamaz bir kadın. Ali, Gecelerin prensi, Alkanlar'ın veliahtı, bir dediği iki olmayan aynı zamanda hayalleri hiçe sayılan bir adam. Zehra ve Ali, Bir köprüde ka...