9. Bölüm

41 4 0
                                    

Ali'nin arkasından bakakalmıştım. Ona gitme diyemezdim zaten. Çisem'le ilişkisini yalanlamadığına hala inanamıyordum. Bir yanım bunun olduğunu söylerken diğer yanım inanmak istemiyordu. Gözüme biriken yaşları elimin tersiyle silerken odaya doğru yürüdüm. Başka bir odada kalması iyi olmuştu ancak içimde istemediğim bir rahatsızlık vardı. Onun başka odada kalması beni biraz da olsun rahatsız etmişti. Sabahleyin onunla uyandığımda her ne kadar kızmış olsam da içimde bir yerlerde bir huzur ve mutluluk hissetmiştim. Ancak şimdi bunların hepsini unutmam gerekiyordu. Bundan sonra Ali'yi düşünmek yoktu.

Onun hayatımdan çıktığı günleri düşündüğümde gözlerim yeniden dolmuştu. Gökyüzünde gürültülü bir şimşek çaktığında odaya girdim. Gözümden akan tek yaşı sildim ve ışığı açmadan yatağa girdim. Başımı yastığa koymadan önce ellerimi saçlarımdan geçirmek istediğimde elime bandana takıldı. Bandanayı yavaşça saçımdan sıyırırken yeniden gözlerim dolmuştu. Bu yaşlar neden hep hazırda bekliyordu ki? Üstelik sürekli ağlayan bir kız da değildim. Ağlamak sinir bozucuydu. Hele gözyaşı yanaklarınızdan süzülürken geçtiği yerleri yakıyorsa daha da sinir bozucu oluyordu.

Boğazımı temizleyip burnumu bir kez çektikten sonra tekrardan gözlerimi sildim. Elimdeki bandanaya yeniden baktım. Belki de onu bu otel odasında bırakıp gitmeliydim. Ali'yi unutmak istiyorsam onu hatırlatan şeyleri de hayatımdan çıkarmam gerekirdi. Elimdeki bandanaya bir kez daha baktıktan sonra hızla komodine bıraktım ve yine aynı hızla yatağa uzandım. Daha fazla düşünmek istemiyordum. Bu geceden sonra düşünmek için epey vaktim olacağı kesindi. Şu an istediğim tek şey uyumaktı.

Sabahleyin gözlerimi açtığımda ensemde ince bir ağrı vardı. Gece zaman zaman uyanmıştım ve en son uyandığımda şafak sökmek üzereydi. Hayatımda uyuduğum belki de en düzensiz uykuydu. Birkaç dakika yatakta döndükten sonra usulca kalktım ve banyoya doğru yürüdüm. Yüzümü yıkayıp saçlarımı düzelttikten sonra pencereye baktığımda dünkü havadan eser yoktu. Dışarısı günlük güneşlikti. Muhtemelen seferlerde bir sorun olmayacaktı. Saate baktığımda saat onu geçmişti. On ikideki sefere yetişebilirdik. Tabi Ali'yle gideceğim kesin değildi. Belki de beni bırakıp çoktan gitmişti.

Uyandığımda içimde var olan kasvet biraz daha artarken elbisemi poşete koymak için katladım. Topuklu ayakkabılarımı koymak için bir şeyler ararken komodinin üzerine bıraktığım bandanayı gördüm. Gerçekten onu burada bırakıp gitmeliydim. Onu burada bırakmalıydım. Onu unutmak için onu hatırlatan şeyleri yok etmeliydim.

Komodine doğru bir iki adım attıktan sonra bandanayıhızla elime alıp elbisemin yanına sıkıştırdım. Onu burada bırakamayacaktım.Ayakkabım içinde başka bir poşet bulduğumda içine koydum. Odaya tekrar gözgezdirdiğimde her şeyimi topladığıma emin olmuştum.

Odadan çıkmadan önce son kez aynaya baktım. Gözlerim gece uyuyamadığım için şişmişti. Dışarıdan biri görse bütün gece ağladığımı sanırdı. Kapatıcım yanımda olsaydı fena olmayacaktı ancak yapacak bir şey yoktu. Böyle idare etmek zorundaydım.

Odadan çıkıp ana binaya doğru yürürken ellerim terlemişti. Kalbimde de birkaç tekleme olmuştu. Dün geceden sonra onu görmek garip hissettirecekti. Ana binaya girdiğimde resepsiyondaki genç başıyla bana selam verdi ve hemen ardından "Günaydın efendim, nasıl yardımcı olabilirim?" dedi. Elimdeki oda kartını ona uzatırken "Ben çıkışımı yapacağım ve bir de Ali Alkan'ın hangi odada kaldığını söylerseniz çok memnun olurum." Dedim.

Genç çocuk verdiğim karta baktıktan sonra "Ah! Kusura bakmayın. Ali bey sabah erkenden çıkışını aldı ve size de bunları vermemi istedi." Dedi.

Çocuğun elindekileri alırken kolumu kaldırmakta zorlanmıştım. Benden önce çıkmak için sabahın köründe mi ayrılmıştı? Kalbime koca bir fil oturmuş gibi hissediyordum. Yutkunduktan sonra genç çocuğun verdiği kağıtlara baktım. Bunlar vapur biletleriydi. Sabah dokuzdan akşam yediye kadarki bütün seferlerin biletleri elimdeydi. Bunları bana bırakacak kadar beni düşünüyordu ancak benimle beraber gitmemek için sabahın köründe kaçıyordu öyle mi?

ZEHR'AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin