ZEHR'AŞK

6. Bölüm

Ali omzunda hissettiği ağırlıkla kahkahasını kesip yavaşça genç kıza baktı. Uyuyakalmıştı. Elinde olmadan gülümsedi genç adam. Omzunda öylece uyuyakalacak kadar yorulmuş muydu gerçekten? Bütün gün onu bu kadar yorduğunu fark etmemişti.

Ufak bir pişmanlık belirdi içinde. Bu kadar güzel uyuyan bir kadını yormuştu, hatta belki üzmüştü bile. Ama Ali'nin de kendine göre gerekçesi vardı. Zehra'nın öylece ''Git.'' Demesi çok koymuştu ona. O an Zehra ona başka bir şey söyleseydi, ''Git.'' Demekten başka bir şey söyleseydi, Ali genç kadının dudaklarını hunharca işgal edecekti.

Bir anlığına umutlanmıştı da ancak Zehra'nın onu kovmasıyla derin bir okyanusun dibine çökmüş, buz kesmişti. Genç adam Zehra'nın bir parçası olmayı çok istemişti. Onun yeşil hareli gözlerine baktığında kendini görmeyi çok istemişti. Bir an öyle olacağını sanmıştı ancak hemen ardından acı gerçekle burun buruna gelmiş ve kaçınılmaz sonu yaşamıştı. O gerçek Ali'nin kalbine bodoslama girmişti. Zehra onu kalbine kabul etmeyecekti. En azından genç adam böyle düşünmüştü.

İşte Ali bu yüzden Zehra'dan uzak durmak istemişti. Onu kabul etmeyecek, sarıp sarmalamayacak birine umutsuzca bağlanmak hangi akıllının işiydi? Araya mesafe koyarsa bir şeyleri umut etmekten vazgeçeceğini düşünmüştü.

Genç adam omzunda öylece uyuyan kıza baktı tekrardan. Nasıl bir ikilemin içinde kalmıştı böyle? Omzunda yatan kadın kendisini şüphesiz büyülüyordu ancak aynı kadın kendisinin olmayacaktı. Halbuki şimdi onu göğsüne yatırıp sarılarak uyumayı ne çok isterdi.

Burnunu çekti adam ve hemen ardından gülümsedi. Bu yaşadıklarını daha önceden yaşamış mıydı sahiden? Mesela bir kadınla konuşabilmek için bir saat yağmurun altında beklemiş miydi? Ya da hangi kadın böyle omzunda uyuyup kalmıştı? Daha önce hiçbir kadının ona taklit yaparak kendisini güldürdüğünü de hatırlamıyordu. Hastalandığında ilk kez çorba içmişti Ali. Annesi bile zahmet edipte yapmazdı ama omzunda uyuyan bu kadın yapmıştı.

Tekrar düşündü Ali. Olmaz mıydı gerçekten? Ali ve Zehra'dan olmaz mıydı? Zehra kaç erkek için çorba yapmıştı peki? Kaç erkeği taklitleriyle güldürmüştü? Kaç erkeğin omzunda uyuyakalmıştı? Ali sorularının cevabının 'Hiç' olduğunu bilmeden sinirlendi. Ya başka birine daha böyle davrandıysa diye sinirlendi adam. Kalbinin garip atmaya başladığını hissetmekse daha fazla öfkelendirdi genç adamı. Böyle düşünmemesi gerekiyordu. Ne karar vermişti? Zehra'yla arkadaş olmanın tek yolu ona karşı düşüncelerini unutmaktı. Hislerini yok saymaktı.

Ama kolay değildi işte. Zehra'nın başı omzundayken ve düzenli nefes alışı kulağını doldururken bunu yapamıyordu. Onu aniden kendine çektiğinde kendisine şaşkınca bakan gözleri ve aralık dudakları gözünün önünden gitmiyordu.

Genç adam Zehra'yı yatağına götürmeliydi. Burnunu bir kez daha çekip genç kızın başının altına elini koydu ve biraz geri çekildi. Kolunu sırtına yerleştirirken diğer kolunu da bacaklarının altına koydu ve kanepeden kaldırdı. Merdivenlere doğru dikkatlice taşırken genç kız tek elini Ali'nin göğsüne koydu. Koyduğu yer Ali'nin hızlanan kalbinin tam üstüydü. Ali kendi kendine ''Önemseme Ali, önemseme.'' Diye konuşurken merdivenlerden çıkmış Zehra'nın odasına girmişti. Genç kızı yavaşça yatağına bıraktıktan sonra kızın yüzünü inceledi. Ne kadar güzel bir yüzü vardı böyle? Ve uyurken bir o kadar daha güzelleşiyordu bu kadın. Ali bu manzarayı belki bir daha göremeyecekti. Biraz seyretse ne olurdu ki? Hem bu oldukça masum bir istekti. Herhangi bir temas yoktu, sadece Ali'nin gözleri okşayacaktı genç kadını.

Ali yatağa oturdu ve kolunu Zehra'nın yastığının kenarına koydu. Kadının yüzüne uzun uzun baktı. Saçlarının albenili kokusu burnundaydı. Bir kez daha çekti burnunu Ali. Kokunun şiddeti artınca Ali gülmeden edemedi. Ne yapıyordu bu kadın kendisine? Bu ne çeşit bir şeydi böyle? İnsanı rüyalara daldıran, kendinden geçiren bir duyguydu. Kokusunu burnunda hissetmek daha önce tatmadığı bir duyguyu salmıştı ağzına. Bu duygu muydu ağzını kurutan? Kalbini hızlandıran? Midesine kelebek ordusunu salıveren? Güldü Ali. Daha önce hangi kadın hissettirmişti bu duyguları kendisine? Hatıralarını zorladı genç adam ancak sonuç hüsrandı. Daha önce hiçbir kadında bulmamıştı bu duyguları. Zaten hangi adam barda tanışıp geceyi yatakta bitirdiği ve sabah hiç tanımıyormuş gibi ayrıldığı bir kadında bu duyguları bulabilirdi ki?