25. Bölüm

482 27 3
                                    

Öncelikle iyi geceler. Evet hikayeyi yayımdan kaldıracaktım fakat yazmayı bırakırsam kendimi yalnız hissedeceğim için ne koşulda olursa olsun devam etmeye karar kıldım.

İyi okumalar :)

---------------------------------

"Doktor bey!" doktora yetişmek için hızlandım.

"Buyurun?" evet umarım izin alabilirim gerçekten buna ihtiyacım var. Derya'ya bana ve bize çok iyi gelecek bu. Sadece yalnız kalmaya ihtiyacımız var.

"Derya Keskin iki gün önce yangından zehirlendiği için getirilmişti."

"Evet?" kesmesen zaten devam edecektim.

"Sizden bir ricam olacak. İzin verirseniz Derya'yı hastaneden çıkartmak istiyorum. Tabi sizin yardımınızda gerekecek. Onu alıp uzaklaştırmak istiyorum buralardan güzel bir kaç gün geçirmek için."

"Çok iyi düşünmüşsün ama bu biraz zor daha yeni toparlanıyor ve..."

"Lütfen. Asıl götürürsem iyi olacak. Bana güvenin."

"Tamam senin dediğin olsun ama 3 gün sonra kontrole gelin ve size nasıl yardımcı olabilirim?

"Derya'ya süpriz olacak bunun için 3 saatliğine uyutacak ilaç vermeniz."

"Tamam yarım saate çıkabilirsiniz."

"Çok teşekkür ederim."

Derya'dan

Uyandığımda yeşil çimlerin etrafımı sardığı bahçenin etrafında çiçekler olan, ortada çok güzel hazırlanmış masada kahvaltılıklar vardı ve bir yataktayım. Sanırım bu bir rüya olmalı. Çünkü burada olmam imkansız ve ben hastanedeyim. Kendimi yatağa bıraktım ve bu rüyanın hiç bitmemesini diledim.

"Böyle bir yerde uyumayı mı düşünüyorsun?" Kerem'in sesine sadece gülümsedim.

"Zaten rüyadayım." yanağıma konulan öpücükle gözlerimi açtım.

"Sen gerçek misin?" gerçekten inanamıyorum. Rüya değilmiş.

"Günaydın Bücürüm."

"Günaydın küçük yakışıklım." yüzümüzden düşmeyen o gülüşler daha çok sevinmeme neden oluyordu. Kerem hemen yanımda oturmuş saçımla oynuyordu aynı zamanda.

"Seni seviyorum."

"Bende." hiç bir zaman böyle yüz yüzeyken normal şartlarda beni sevdiğini söylemeyecek biliyorum. İstemsizce buna üzüldüm.

"Bücürüm yapma böyle biliyorsun." evet biliyorum.

"Korkuyorsun. Beni sevmekten değil söyleyince kaybetmekten. Biliyorum. Olsun ben bize yeterim." uzun zamandan sonra mutluydum ilk defa. Hemde kelimenin tam anlamıyla mutlu.

"Neredeyiz?"

"Tahmin etmeni istiyorum." yataktan ayaklarımı sarkıttım ve oturur pozisyona geçtim. Daha dikkatlice baktım etrafıma. Hafızamı zorladım.

Derya'nın hatırladığı an

"Kerem neden her seferinde arabalarını almama izin veriyorsun?" bahçede oturmuş yine arabalarla oynuyorlardı.

"Çünkü ben arabaları sevmem."

"Yalancı." Kerem sadece gülmüştü buna çünkü buna cevabı yoktu.

"Kerem, Derya hadi içeri girin yemek yiyin sonra tekrar çıkarsınız." Kerem'in annesi seslenince birden ayağa kalktılar.

"Önce ben gideceğim." deyince Derya aynı anda koşmaya başladılar ama Kerem bilerek geçmesine izin veriyordu yine.

BücürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin