3. Bölüm

1.2K 55 5
                                    

Ben sınıftan çıkınca arkamdan Melisada geldi.

 "Evet bu Karan Saygın'ı araştırdım. Anlatıyım da dinle."

"Bana ne ondan. Onu tanımak isteyen kim? Anlatma dinlemekte istemiyorum zaten."

"Tamam Derya biliyorum sana sert davranıyor ve sende ona kızgınsın ama tanıman da fayda var nede olsa o kurtardı bizi." omuz silktim. Melisa beni dinlemeyip anlatmaya başladı. 

"Karan Saygın şehrin popüleri. Yani herkes onu tanırmış. Her kızın yatmak istediği bir tip. Şehirde onun sözü geçermiş. Belalı tehlikeli birisi. Bir çok kızla birlikte olmuş ama sevgilisi yokmuş. Önceden bir sevgilisi varmış ve o kızı seviyormuş ama kız bağımlılıktan ölmüş. Kendisi bağımlı değilmiş ama sigara ve alkol çok kullanırmış. Şimdilik onunla ilgili bilgi bu kadar. Bence onunla uğraşma derim. Başına bela alma. Bırak yanında otursun. Hem şehrin popüleri, yakışıklısı, havalısı ve karizmatik birisi gelmiş senin yanına oturmuş sende onu geri mi çeviriyorsun. Sende hiç akıl yok."

"Bitti mi Melisa'cım? Öncelikle nasıl birisiyse bana ne. Hem ben onunla değil o benimle uğraşıyor. İstediği kadarda popüler olsun beni ilgilendirmez. Benim keyfim yerindeyken keyfimi bozuyor. Ayrıca bizi kurtardığı için kendini iyice yükseltti. O kurtarmasaydı mutlaka bir şekilde kurtulurduk. Fazla yüz verme Karan'a."

"Sen bilirsin. Ben diyeceğimi dedim." Melisa aslında haklı. Yakışıklı ve karizmatik biri. Hoşlanmadım değil ama benimde bir gururum var. Onun gibi biriyle olmaz olamaz. Kötü biri. Tamam bende çok iyi biri değilim ama onun kadarda değilim. Hem onun yarası var. Kız arkadaşı ölmüş. Hıncını diğer kızlardan alıyor. Ona yaklaşırsam yanarım.

Ben ne düşünüyorum böyle ya. Ben ondan hoşlanmıyorum. Hatta kızgınım. Kendine gel Derya Karan kendine yem arıyor. Onun yemi olma. Sen kendi halinde takıl. Karan yokmuş gibi. Melisa beni dürttü.

"Şuraya bak Buse'yle Şeyma geliyor."

"Gelsinler." İkisi de telaşlı bir şekilde bize doğru geliyorlardı.

"Derya kuzenin müzik odasında baygın yatıyor. Yüzü kan içinde."

"Size niye inanıyım. Sizi sabah rezil ettiğim için oyun yapıyor olmayasınız?" 

Melisa "Karan'ı hatırlıyor musun? Batuyu tehtid etmişti. Bence gitmeliyiz."

"Ben inanmıyorum."

"Sen gelme o zaman ben gider bakarım." gitmeye başladı. Eğer ortada bir oyun varsa Melisa yalnız kalmamalı. Bu yüzden bende peşinden gitmeye karar verdim. Giderken de Akın'a müzik odasında olduğumuza ve bizi merak etmemelerine dair bir mesaj attım. Biliyorum bu bir oyun. Ama Melisa dinlemiyor işte. Ne kadar çok korktuysa bu Karan'dan.

Yada gerçekten doğruysa Karanla büyük bir tartışma beni bekliyor demektir. Özgeye'de mesaj attım ama gerçekleri yazarak. Tabi uyumuyorsa görmüştür mesajı.

Müzik odasına girdiğimizde kimse yoktu. Tamda benim düşündüğüm gibi. Onlardan korkmuyorum.

Melisa bana döndü.

 "Özür dilerim." Ona karşılık bende gülümsedim.

"Özür dileme. Senin suçun yok." Ardından Şeyma ile Buse ve iki kişiyle birlikte içeri girdiler.

Şeyma "Sana söylemiştim pis sürtük seninle görüşeceğimizi. Aslında Melisa'nın pek suçu yok ama olsun sonuçta oda suçlu. Ve sen haklıydın bize inanmamakta." Bende kahkaha attım.

"Tabi sizde haklısınız. Tek başınıza beni yenemiyorsunuz. O yüzden iki kişi getirmişsiniz yanınızda. Sizede hak veriyorum. Ama artık kabullenin ezikliğinizi."

BücürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin