18. BÖLÜM

375 73 4
                                    

-MERHABA, SONUN DA BİR KAÇ KARAKTERİ EKLEDİM. MELEK KARAKTERİ GERÇEKTE KAPALI DEĞİL AMA BULAMADIĞIM İÇİN ONU YAPTIM EĞER KARAKTER BULABİLİRSEN İZ BANA SÖYLEYEBİLİRSİNİZ KOCAMAN ÖPÜYORUM. İYİ OKUMALAR-

-MELEK'DEN-

Mustafanın Esrayı davet edişiden sonra her şey allak bullak oldu. O arabada ki saçma sapan esprilere gülüşmeleri , Esraın gülünmicek esprilerine Mustafanın o anlamsız kahkahaları.Hem sinir olmuş hem de ağlamamak için zor tutmuştum kendimi.Evin önüne geldiğimiz de derin bir nefes alarak aşşağıya indim.Önden önden giderken Mustafanın bana seslenmesiyle arkamı döndüm.İyi de bunlar niye hala arabadaydılar ? Mustafaya hadi dercesine bakarken o bana

''Biz şimdi gelmiyoruz.Esranın evinden notları alıcaz.Sen de bize atıştırmalık bir şeyler hazırla . '' dedi ve gitti. Evet aynen bunları söyledi. Hangi ara merdivene oturup ağlamaya başladım ve Berkant geldi farkında değildim. Ama onu görmemle ona muhtaç olduğumu anladım . Sım sıkı sarılarak ağlamaya başladım.Mustafa'dan sonra ilk defa bir erkeğe bu kadar yakın temasta bulunmuştum. Bana ''Çirkin Melek'' dediğin de güldüm.Bu adam beni mutlu ediyordu.Hem de fazlasıyla. Berkantın hadi eve demesiyle yavaş yavaş kalktım.İşte yine o o mide bulantısı başlamıştı.Günlerdir vardı ama yorgunluğa vermiştim.Şimdi ki de mutlaka üzüntüdür.Çünkü ben yorulduğum da veya üzüldüğüm de mutlaka bir mide bulantısı geçirirdim. Ama bu seferkine daha fazla dayanamadım.Bir anda her yer bulanıklaştı ve gerisi karanlık.Uyandığım da bir an nerede olduğumu çıkaramadım.Berkant'ın ''Hastanedesin , bayıldın'' demesiyle başımı ona çevirdim.Yüzünden telaşlandğı baya anlaşılıyordu.Ona ne olduğunu sorduktan sonra aten içeri doktor girdi.

''Evet çiftimizi tebrik ederim hamilesiniz hanfendi.'' dedi. Sonrasın da konuşulan hiç bir şeyi duymadım.Gözlerim sabit bir şekil de belli noktaya katıldı kaldı öyle.İşte o an ölmek istedim.Berkant çıkış işlemlerini halletikten sonra çıktık. O eve hiç gidesim yoktu.Berkanta beni deniz kenarına götürmesini rica ettim . O da benim gibi böyle yerleri seviyordu. Deniz kenarına gelmemizle koşarak kumların üstüne oturdum. Berkantta bir kaç saniye sonra yanıma geldi. Bir kaç dakika öyle sessizce dalgaları izledşk.Sonra ben konuşmaya başladım.Yine kendimi tutamayarak ona sımsıkı sarılmaya ve ağlamaya başlamıştım. O da sakinleşmem için sırtımı sıvazlıyordu. En son 'bu bebek hata' dememle elleri sırtım da öylece kaldı. Geri çekildiğim de bana anlamadığım şekilde bakıyordu. Ama en çok o gözler de üzüntü vardı. O daha haklıydı ben acınılacak bir kadındım artık. Bir şeyler söylemek istiyor da söyleyemiyor gibiydi. Galiba beni üzmemek adına doğru kelimeleri arıyor gibiydi. Ona içten gülümseyerek ;

''İstediğini diyebilrsin emin ol mustafa kadar kıramazsın beni.'' dedim.

''ŞŞt güzelim seni istesem de kıramam .Biliyorum Mustafayla mutlu evlilik geçirmiyorsun ama şimdi bir bebeğin var.Ve onun için mutlu olmak zorundasın.''

Biraz düşününce dedikleri mantıklı geldi.Mustafa yoksa bir bebeğim vardı ve onun için mutlu ve güçlü olmak zorundaydım.

''Haklısın , artık kalkalım mı neredeyse bir saattir evde değiliz. Mustafalar da gelmiştir.''

''Tamam.'' dedi ve yavaş yavaş arabaya doğru yürümeye başladık . Araba da sessizce giderken Berkant radyoyu açtı. Ne kadar çok müzik dinlemesem de son zamanlar da çok sevdiğim bir şarkı çıkmıştı. İstemsizce gülümsedim ve şarkının sözlerini mırıldanmaya başladım.

''Mutlu günler yakın haber aldım gözlerinden

İlahi kalemle yazılmışsın emir büyük yerden.''

Başımı Berkanta çevirdiğim de o da gülümseyerek şarkının sözlerini söylüyordu.

''İstersen bu ikimizin şarkısı olsun.'' dedi o içten gülümsemesiyle.

''Tabikide.'' dedim bende aynı gülümseyişle. Bu adamın yanın da kendimi inanılmaz derece de huzurlu ve mutlu hissediyordum. Evin önüne geldiğimiz de arabadan inmeden önce ona teşekkür edicektim ama çoktan arabadan inmişti.

''Eee demiştim onlara bende yardım ederim diye.''

''Pardon unutmuşum hadi gel.''

Kapının önüne geldiğimiz de içeri de bağırışlar geliyordu.Berkanta anlamamış ifadeyle baktım. O da bana aynı şekilde bakıyordu.Kapıyı açtım Berkantla içeri girdiğimiz de Mustafa oturma odasın da bir o yana bir bu yana dönüyoru.Esra da telaşlı telaşlı bakıyordu.Bu da gerçekten korkmama sebep olmuştu.Beni görmesiyle üstüme üstüme gelmeye başladı.Yanıma gelmesiyle yanağım da çok kötü bir acı hissettim.

''Berkantla nerde ne halt yiyordun hiç biri umurum da değil.Ama benim adımı çıkartmaya hakkın yok.Senin orosbuluğun yüzünden ben burda şerefsiz olamam.Senin yüzünden komşular anneme abuk subuk şeyler demiş ve kadın kalp krizi geçirmiş.Senin Allah belanı versin.''

HİSSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin