23. BÖLÜM

316 75 7
                                    


~Berkantt'an~

1 saat 15 dakika. Saniyeler dakikaları dakikalar saati kovalarken ben iyice kafayı yemek üzereydim. Hatta yemiş bile olabilirim. 1 saat 16 dakika şu lanet olası doktor ne zaman içeriden çıkıcak merak ediyordum . Zaman geçip doktor içeriden çıkmayınca ben iyice sinirleniyordum. Ah Meleğim . Onu öyle kanlar içinde görünce korkudan ne yapıcağımı şaşırmıştım , korkmuştum . Ellerimi başımın arasına sıkıştırıp biraz sakinleşmeye çalıştım . Kaç dakika öyle durdum bilmiyorum omzuma dokunan bir elle başımı yukarı kaldırdım . Yanıma oturan bir teyze ;

"Oğlum şurda ki doktor senin beklediğin kişinin doktoru galiba."
Teyze nin dediği yöne baktığım da Meleğimin doktoru olduğunu gördüm . Teyzeye ufak bir teşekkür ederek doktorun yanına koştum.

"Doktor bey Melek nasıl ?" Sesim tahmin ettiğimden de telaşlı çıkmıştı .

Doktor sıkıntılı bir şekilde bana baktığında daha çok korkmuştum. Elini omzuma koyarak ;

" Eşinizin durumu gayet iyi fakat Üzgünüm bebeğinizi kaybettik. Geldiğinde çok kan kaybetmişti ve bebek daha küçük olduğu için kurtarma şansımız çoktan gitmişti .

"Teşekkürler doktor bey peki Melek nasıl ? Görebilecek miyim ? "

" Birazdan odadan çıkaracağız o zaman görebilirsiniz. "

"Teşekkürler " dediğimde buruk bir gülümsemeyle yanımdan ayrıldı . Bende demin ki oturduğum yere geri döndüm .

"Üzülme oğlum Rabbim sizin için en iyisini düşünmüştür.  Bir daha denersiniz. "

Basımı yana çevirmemle  demin ki teyzen in olduğunu gördüm . Buruk bir gülümsemeyle

"Teşekkür ederim Teyzeci'm fakat deneyebilme gibi şansımız var mı bilmiyorum. "

Bu sözümün üstüne teyze de fazla üstelemedi zaten. Bir yarım saat kadar daha bekledikten sonra ameliyathaneden Meleğimi çıkardılar . Koşarak yanlarına gittim . Bir bayan hemşire beni tutarak

"Beyefendi bir 10-15 dakika bekleyin hastamızı odaya yerleştirelim öyle girersiniz." Dediğinde başımı sallamakla yetindim .

×
Bi 10-15 dakika daha bekledikten sonra odadan doktorlar çıktı.  Yanlarına doğru gittiğimde  doktorlar bana gülümseyerek

"Eşiniz uyandı beyefendi durumu gayet iyi biraz ağrıları var ve bunlar normal şeyler fakat biz bebeğini söyliyemedik onu size bıraktık , iyi günler " diyerek yanımdan ayrıldılar . Bense derin bir nefes alarak kapıyı açtım . Melek gözlerini etrafta gezdiriyor eliyle de karnını ovalıyordu.  Yavaşça odaya girip kapıyı örttüm.

"Melek ?" Cevap vermemişti. Yanına gidip koltuğa oturdum tekrar ;

"Melek iyi misin ?" Diye sordum . Fakat yine cevap vermemişti.  Aklım zaten allak bullak ken Melek için iyice korkmaya başlamıştım.
Tekrar ona seslenicekken konuşmaya başladı .

"O gitti değil mi ? Bebeğim gitti benden. Kendimi yalnız hissetmememi sağlıyordu yavrum benim. Ama şimdi kendimi yıpranmış ve hiç olmadığım kadar yalnız hissediyorum . Ben anne sevgisini çok erken kaybettim onun için söz vermiştim kendime. Doğucak yavrum için söz vermiştim Berkant ben. Onu korucaktım,  sevgimi hep göstericektim. Ama o doğmadığı halde ben onu korumayı bile beceremedim . Ufak bir dalgınlığım onu benden aldı ."
diyerek hickira hickira ağlamaya başladı . Onu böyle gördükçe içim içimi yiyordu. Bu kadar gerçekten adı gibi melek olan bir kızı Mustafa nasıl üzebiliyordu . Bu kızın bir gülüşünü görmek için yapmıcağım bir şey yok yokken  Mustafa böyle bir kızın değerini bilmedi için ondan nefret ediyordum .

"Üzülme Meleğim senin bir suçun olmadı . " dediğim de Meleğim sözcüğü dank etti beynimde.  Ama Melek pek de iyi olmadığı için o kelimeyi idrak edemedi .

"Uyumak istiyorum Berkant . Uyandığım da da Mustafayı burda istiyorum."

"Tabi uyu sen Melek ben arar çağırırım onu." O izlemeye doyamadığım gülümsemesini bana sunarak gözlerini kapattı . Bense Mustafayı çağırsam mı diye düşünüyordum . Melek istemişti çağırmak zorundayım bir yandan ne diceğini merak ediyordum . Bir yandan da o herifin Meleği görmesini istemiyordum . Melek ameliyattayken Mustafayla arkadaşlığımı bitirmeye karar vermiştim . Bu yapıcağımı şey de onun için son şey olacaktı . Odadan çıkarak Mustafa'yı aradım . Bir kaç saniye sonra efendim diyerek açtı telefonu.

"Şuan nerdesin bilmiyorum. Hayvan gibi içiyor musun veya o dillerden düşüremediğin Esra aşkının mı yanındasın bilmiyorum ama senin yüzünden Melek bebeğini düşürdü  ve hastanede. Şuan uyuyor ve uyandığında seninle konuşmak istiyor o yüzden çık gel." Diyerek telefonu kapadım.  Hastaneyide mesaj olarak attım . Artık açlıktan ayakta duramadığımdan kafetaryaya indim  . 1 saate yakın kafetarya da oturduktan sonra yukarı çıktım . Meleğin katına geldiğimde Mustafa odadan içeri giricekti. 

"Mustafaaa. " Diye bağırdım. Eli kapı kulunda kalarak bana döndü ;

"Bekle beraber girelim." Tamam anlamında kafasını salladı . Yanına geldiğimde beraber odaya girdik. Melek uyanmış gözlerini odada gezdiriyor du . Mustafa onun bu çökmüş halini görünce birazda olsa telaşlandı. Ama ben Melek için bile endişelenmesini bile istemiyordum. Melek ilk önce bana baktı gülümsedi sonra Mustafaya dönerek seninle bir şey konuşmak istiyorum dedi. Mustafa başını onaylar anlamda salladı .

"Melek istersen ben çıkabilirim?  "
Melek bu soruma karşılık kafasını hayır anlamında salladı .

"Hayır Berkant yanımda kalmanı istiyorum .Sana gelince Mustafa beni bu kadar kısa bir süre içinde paramparça ettin. Hadi ilk başlarda sevmiyor alışır dedim dayanırım dedim olmadı . Ben bir şey demeyip sesimi çıkarmadıkca sen benim kalbimi nasıl kırabilirsin diye uğraştın.  Bebeğimiz olucak haberini bile tokat yiyerek verdim ben sana.  Sen benim ne iyi günümde ne kötü günümde yanımda oldun Mustafa. Kısacası ben yapamıyorum boşanmak istiyorum seninle. Tıpkı seninde istediğin gibi." Dedi.

HİSSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin