2. BÖLÜM

661 102 7
                                    

Sabah uyandığımda duygu karmaşaması içindeydim. Ben evleniyordum. Doğrusu daha istenmemiştim ama nedense by düğün olucak gibime geliyordu . Tabi daha kimle evleneceğimi bilnediğim gerçeği vardı . Üvey annem dün gece odama gelip o gizli adamın ismini söylemişti . "Mustafa" Ama şuan onu düşünemeyecektim. Kendimi fazla yorgun ve çökmüş hissediyordum.  İstemeyek de olsa yataktan kalktım. Yan tarafım da ki saate baktığım da büyük bir şok geçirdim. Saat 11.30 du.  Ben bu saate kadar nasıl uyudum?  Doğru uyutuldum? Hızlı bir şekilde yatağımı toplayarak odadan çıktım. Banyoya girip işlerimi hallettikden sonra oturma odasına yöneldim. Babamla üvey annem sohbet ediyorsu.  İşin ilginç yanı gülerek.  Babamı uzun zamandır bu kadar içten gülerken görmemiştim. Bu beni mutlu etmişti. Hâla kapının girişinde durduğumu farkederek içeri girdim ve onlara gülümseyerek
"Günaydın" dedim. Bir kaç dakika da olsa evlilik olayı aklımdan çıkmışken yine ben burdayım diyerek kafamın için de ön plana geçmesi sinir bozucuydu. Üvey annem o an hiç beklemediğim bir şeyi yaptı.  Bana sarılarak "Günaydın Yavrum" dedi. Bunu o kadar içten demişti ki. Annem gibi hissettim bir an. Sadece kısa bir süre. Ama sonra aklıma evleneceğim için böyle yapması gelince kızdım. Hem kendime hem ona. Aslın da evlenirsem ikimizin de istediği oluyordu. Kurtuluyorduk işte birbirimizden. Ama babam vardı. Onu bırakmak çok zordu. Düşüncelerimden  sıyrılıp izin isteyerek kahvaltı yapmak için mutfağa geçtim. Üvey annem o kadar güzel bir kahvaltı hazırlamış kii.. Ama hepsi gösteriş işte. Oturup bir şeyler yemeye çalışsam da olmuyordu. Boğazım da kocaman bir düğüm vardı ordan yemek geçmiyordu sanki. Bir kaç dakika sonra evin telefonu  çaldı. Meraklı bir insan değilim ama üvey annem telefonu açtıktan sonra adımı söyleyince dinlemeye başladım. Üvey annem neşeli sesiyle "Tabi gelin efendim" "Müsaitiz hiç sorun olmaz" "Tabi tabi Melek'de sizi bekliyor" diyordu. Artık haddini iyice aşmaya başlamıştı bu kadın. Babama saygımdan yıllardır bir şey diyemiyordum. Telefonu kapattıktan sonra gülerek yanıma geldi. Ve tabi neşesini hiç bozmadan

-Kızım müjdeni isterim. 2 güne istemeye geliyorlar.

Yaptığım kahvaltıdan bir şey anlamamışken öksürürken ağzımdakileri çıkarmamak için kendimi son anda durdurdum. Ne kadar aceleyle oluyordu her şey. İki gün önce evlenmek aklımın ucundan geçmezken şimdi iki gün sonra  istemeye geliyorlar. Bir an sinirli bir ifadeyle üvey annemin yüzüne baktım. Gerçekten onu hiç  bu kadar mutlu görmemiştim. Benim evlenmemin onu mutlu ediceğini biliyordum ama bu kadarına daha dayanamadım ve kalktım masadan. Odama geçtim her zaman ki huzur veren cam kenarına. Küçük dünyama...

~2 GÜN SONRA~

Bugün biraz daha erken kalktım. Nedensizce içimde bir heyecan vardı. Fakat bunu dışa vurdugum söylenemezdi. Kendi içimde bilemediğim bir hisdi . Bu akşam evleniceğim adamı görücektim. Mustafayı. Nasıl biri diye düşünmeye  başladim bir yandan da yatağımı düzeltirken. Acaba beni sevecek mi ? Babam kadar güvenebilicek miyim ? Bu evliliği bir yandan da istiyordum. Artık ne üvey anneme ne de babamın üzüntüsüne katlanabiliyordum. Odamdan çıktığım da beni bir misafir bekliyordu. Mustafa'nın annesi. Bir an şaşırsam da hemen gidip elini öptüm. Memnun olmuşcasına gülümsedi. İçten gülümsemeydi bu. Çok içten. Bende aynı şekilde karşılık verdim.

*Kızımız pek bir heyecanlı , geceleri uyuyamayıp sabahları da böyle geç uyanıyor kusura bakma Ayşe Hanım. " dedi üvey annem.

Bir an kızardığımı  hissettim. Böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirdi. Bunu Ayşe Hanım da anlamış olmalı ki üvey anneme bir ters bakiş attı. O sırada üvey annemin yüzünde ki gülümseme uçup gitti. Kısa bir sessizlikten sonra Ayşe Hanım bana dönerek ;

*Kızım bu aksam istemeye geliyoruz biliyorsun. Mustafa oğlum ters bir şey derse ona aldırma olur mu ?

Hafifce başımı salladım. Böyle bir kadının oğlu kötü olamazdı heralde.  Kafamdan olumsuz düşünceleri atmaya çalıştım .Ve bu konudan kurtulmak için  onlara dönerek  " Kahve içer misiniz?" diye sordum. Ayşe Hanım izin isteyerek kalktı . Ve son olarak kulağıma eğilerek ;

"Bu akşamdan sonra bol bol içeceğiz" diyerek sıkıca sarıldı. Ayşe Hanım gerçekten beni mutlu ve huzurlu  ediyordu. Onu sıcak gülümsememle uğurladım. İçeri girdikden sonra üvey annemin suratı asıktı. "Noldu" gibisinden bir bakış attım ona.Tabi ben konuşmaya başlıcakken lafını esirgemeden o atladı söze.

*Bakıyorum da kayınvalidenle çok yakınsınız. Bana bir gün bile bu kadar içten gülmedin.

Evet ona bir kaç günlük tanıdığım Ayse Hanıma güldüğüm gibi gülmemiştim. Ama o bana hayatı zindan etmişti. Annemin yokluğunu unutturması gerekiyorken daha çok hatırlattı. Daha çok ağlamama , üzülmeme sebep olmuştu. Dilimin ucuna o kadar çok şey gelse de sustum. O da bunu anlamış olucak ki üstelemedi. Bende mutfağa geçip akşam için güzel yemekler hazırlamaya başladım. Ayşe Hanım konuşmanın arasın da bir kızının olduğunu söylemişti yani  bu akşam görümcemle tanışacaktım. Bir dakika ? Ben ne kadar çabuk bağlandım şu  evlenme işine. Daha önce o kadar kişi istemesine rağmen böyle olmamıştım. ALLAHIM İNŞALLAH HAYIRLISI OLUR." dedim içimden.

Yemekleri bitirip güzelce sofrayı hazırladıktan sonra hazırlanmak için odama geçtim. İç sesim beni yanıltarak olumlu şeyler düşünüyordu . Baş örtümü de  bir güzel yaptıktan sonra kapı çaldı. Bende son kez kendime bakarak odadan çıktım. Herkese hoşgeldin dedikten sonra üvey  annem yemeğe geçelim diye teklifte bulundu.Yemekte kimseden çıt çıkmayınca babam yalandan bir öksürdü . Ne dicekti acaba ? Meraklanmıştım.Son günlerde ne kadar merak duygusu yaşıyordum böyle. Yapmam dedigim seyleri yapmaya başlamıştım. Bu ben miydim ? Başımı masadan kaldırdığım da herkes bana bakıyordu. Mustafa hariç. Geldiğinde de pek bakmamıştı. Yüzünü  görememiştim. Sadece uzun boyluydu..Tabi hemen bu düşüncelerden  sıyrılarak babama baktım..Bir şey mi kaçırmıştım ?

Babam "İyi misin kızım ?" diye sordu.Bir an ufak bir afallasam da kendimi toplayarak iyi olduğumu söyledim. Ve yine o sessizlik oldu.Tek ses çatal ve kaşık sesleriydi. Bir süre sonra Mustafa "Ellerinize Sağlik" dedi. Bir an sesine odaklanıp kaldım. Bir ses bu kadar güzel olabilir miydi ? Sesi kadifemsi bir tondaydı. Bir insanın sesine aşık olunabilir miydi ? Aşk neydi ? Aşk bana masum bir çocuğu anlatırdı hep. Saf , tertemiz ve mutlu.Ya da bir oyun . Sonun da ya  iyi olan kazanir ya da çok iyi hile yapan . Biz Mustafayla hangisiydik ? Ya da şuan ben ne saçmalıyorum ? Ortada " Biz" denilen bir şey yokken nasıl sahiplenmiştim onu bu kadar. Masada ki sohbete yöneldim bir an. Öyle havadan sudan bir sohbet vardı bu yüzden ilgilenmedim. Gözüm  Mustafa'ya kaydı istemsizce. Onun da bana baktığını  görünce anında gözlerimi çevirdim ve kalkıp sofrayı toplamaya başladım. Herkes çoktan yemeğini bitirmişti bile. Ben toplarken Yaren de yardım ediyordu. Yaren Mustafa' nın kardeşi. Kahve yapmaya başladığım da Yaren konuşmaya başladı. Yani kendinden bahsetmeye . Çok içten ve deli dolu bir kızdı. Kahveleri yaptıktan sonra içeri geçtik. Ee adet gereği Mustafa'nın  kahvesine tuzu döktüm. Yaren de bu yaptığımı görünce kıs kıs güldü. Mustafa kahvesini içmeye başlayınca yüzünün  alıcağı  ifadeyi gerçekten  merak ediyordum. Herkese kahveleri dağıttık dan sonra en son Mustafa'ya vererek yerime geçtim. Ve işte ekşiyen surat ! Dişlerimi sıkarak gülmemeye çalıştım. Yaren de yanımda kıkırdıyordu . Yaren evli bir kızdı. Ama kocası işinden dolayı şehirlere gittiğinden bu akşam katılamadı. Mustafa'nın  Babası Adnan Bey yalandan öksürdü. Ve başladı  cümlesine "Efendim sebebi ziyaretimiz belli ALLAHIN EMRİ PEYGAMBERİN KAVLİ İLE KIZINIZ MELEĞİ OĞLUMUZ MUSTAFA'YA  İSTİYORUZ." Babam ilk defa bana sormuyordu. Mustafa sessiz bir şekilde öylece duruyordu. Yerden başını kaldırmıyordu bile. Babam bana bakmadan "Verdim" dedi. Sonra da üzüntüyle başını kaldırdığın  da başını  bana çevirdi ona sıcak bir gülümsemeyle  döndüğüm  de yüzünde ki mutsuzluk gitti. Yerine koca bir gülümseme yer aldı. Ayağa kalktık Kayınvalidem ve Kayınpederimin elini öpüp babama döndüm ve ona da sıkıca sarıldım. Sonra da yüzükleri taktılar. Bir kaç dakika sonra saat de epey geç olduğu için izin isteyerek kalktılar. Tekrar sıkıca sarıldım hepsine. Onları yolcu ettikten sonra babamlara iyi geceler diyerek odama gectim. Ve içimde ki  anlam veremediğim huzurla derin bir uykuya daldım.

HİSSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin