*uzun süredir bölüm ekleyemiyorum. ama 1k olmuşuz bile.
* Medyada Cenk ve Ayten var.
*Bu arada bazı bölümlerde düzenlemeye gittim. görüşlerini yazarsanız sevinirim. Yeni halini görmek için kaldırıp yeniden yüklemeniz gerekİyi okumalar.
*****
Oyalana oyalana sev beni, acelem yok!
O günün sabahı güne mutlu uyanmıştım. Odamın penceresinden tut,yerlere kadar ne varsa gözüme güzel görünmüştü. Kollarımı kaldırıp keyifle gerindikten sonra yorganı ayağımla tekmeleyip kalktım. Gözüm dünkü elbiseme kaydığında kızardım. Gerçekten bunu yapmış mıydık? Hala bir rüyanın içinde gibiydim. Ve inanasım gelmiyordu. Sanırım şu üzerimdeki uyku sersemliğini atmanın zamanıydı. Hızlıca bir duş alıp iç çamaşırlarımı ve kıyafetlerimi giydiğimde hazırdım. Komodin den telefonumu alıp merdivenlerden aşağıya indiğimde Ayten'i koltuklardan birinde elinde kahvesiyle bacaklarını kendine çekmiş halde buldum.
Dur bir dakika! Ayten sabahları aç karnına kahve içmezdi. Acaba Cenk dangozu mu bir şey yapmıştı. Emin değildim. İç sesime ara verip arkadaşımın yanında bittiğimde aklımda ki ilk soruyu sordum.
"Neyin var?"
"Bir şeyim yok! Elvin"
"Cenk mi..."diyecekken Ayten lafını keserek,
"Bana Cenk deme sakın! Anladın mı?" dedi. Ve elindeki kupayı sehpaya sertçe bırakıp gitti. Bir şey anlamamıştım. Dün ki Aytenle bugün arasında baya bir fark vardı. Elime bez alıp taşan kahveyi masadan silip kupayı lavaboya bıraktım. Kendime kahvaltı hazırlamadan önce Ayten'e bakmak için yukarı çıktım. Odasına yakınlaştıkça ağlama sesleri artıyordu. Ne olmuştu...Cidden merak ediyordum.
Kapıyı açtığımda yatağında büzülmüş ağlayan Ayteni gördüm. Eliyle yatağa vurup kriz geçirirsine ağlarken yanına gidip başını dizime yaslamasını sağladıktan saçlarını okşamaya başladım. Arkadaşımın gözyaşları bacaklarımı yıkarken "Ne oldu sana" dedim içimden..
*****
Kapıyı açtığımda bira ve alkol kokusu karşıladı beni. Yatakta yarı çıplak sızmış arkadaşıma baktığımda Ayten'in böyle olmamasını diledim. Cenk itiraf etmedikçe daha çok kırılıyorlar. Aşkları birbirlerine zarar veriyordu. Ama neden beklediği konusunda tabiki fikrim vardı. Peşimizde yığınla hayatımıza burnunu sokmak isteyen insan vardı. Cenk bunlardan kurtulana kadar her şeyi sessize almıştı. Bu aşkı da olsa. Onu ne kadar yiyip bitirse de. Bir süre daha onu böyle bulacaktım.
Odanın içine doğru yürüyüp perdeleri çektim. Cenkten homurdanmayla karışık "Kapat şunu lan!" sözlerini işittiğimde pencereleri de sonuna kadar açtım. Geriye tek bir şey kalmıştı. Ayyaşı ayıltmak. Ama bunu kendi yapacaktı. Yorganı yastığı alıp açık olan kapının önüne attığımda çıktım. Kahve makinesine kahve koyup en koyu kıvama aldığımda başlat'a bastım. Dolaptan kahvaltılık malzeme çıkarırken bir kapı çarpılma sesi duydum. Cenk banyoya girmişti. Keyiflice sırıtırken işime geri döndüm.
Kahve makinesinden çıkan sesi duyduğumda Cenkte karşımdaydı. Bana en öldürücü bakışlarını attığında elinde yeni gördüğüm bira şişelerini çöpe attı. Sandalyesine geçip oturduğunda,
"Bu yaptığın hiç hoş değildi." Dedi sinirle,
"Başıma ayyaş kesildin. Ya görev gelseydi. Sarhoş seni mi götürecektim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'a Engel
General FictionKAYBET! Elvin hayatta idealleri olan bir kadındır. Sonunda istediği üniversitede okuyabilme şansı elde etmiştir. Ama bir gün okyanuslar kadar derin o mavi gözlerle karşılaştı. O derine çektikçe içinde kayboldu hapsoldu. KAZAN! Demir sırlarla dolu...