19.Bölüm

54 3 0
                                    

iyi okumalar^^

19, Bölüm

"Hadi aç şunu!" diye söylenişimin zilyonuncu kez hala açılmayan telefona küfretmekle meşgüldüm. Nerdeydi bu adam? Diye kendime kendime söylenip odayı adımlarken nihayet çalan telefonuma cevap verdim.

"Nerdesin Berk? Kaç kere aradım. Tamam konuştuğumuz gibi... evet aynen öyle olacak. Tamam anlaştık."deyip telefonu kapattıktan sonra dolabıma gidip kıyafet bakmaya başladım. Mmm...acaba ne giysem? Şu turuncu beyaz üzerine benekleri olan? Iıı Mor? Oda mı? Peki şu pembe pembe "Beni giy diye bağıran odamı olmadı. Ayh benim giyecek hiçbirşeyim yok deyip yatağıma çökerken dolabın kıyısında masum masum duran o her kadının dolabında olması gereken o parça aheste aheste bana göz kırpar ben avına yaklaşan kaplan gibi bir adımda dolabın başında kendimi tekrar bulduğumda zafer şarkılarını kulağımda duyar gibi oldum. Banyoya doğru giderken uygun bir zamanda dolabı elden geçirmeyi aklıma not ettim.

Evden çıktığımda Cooper'ımın yanına gelerek araca bindim. İlk önce nereye uğrayacağımı netleştirdikten sonra gitmeye hazırdım. Bir saatlik yolculuğun ardından çantamı alıp arabadan indim. Burası her gelinin zevkine uygun sadesinden abartılı modeline kadar renk ve model imkanı sunan alanında en iyi gelinlikçilerden biriydi. Bridals'a adım atarken girişte bir resepsiyon karşılıyor beni. Gülümseyerek "Hoş geldiniz efendim" diye karşılayan ve kapıdan girmem için açan görevliye nazikçe gülümseyerek içeri girdiğimde başka bir görevli

"Yardımcı olabilir miyim efendim." Dediğinde gözetleme işini bırakarak görevliye kendimi tanıyorum. "Elvin Akhan gelinlik provam vardı." Dediğimde görevli kız listede kısa bir göz atmanın ardından "Evet üç numaralı salonda yapılacakmış. Buyurun yolu göstereyim." Dedikten sonra üç numaralı salondaydık.

Salona girdiğimde son rötuşları yapan bayan Elenie yaptığı işi bırakıp yanıma gelirken gelinliğe bir bakış atıp " Elvin hanım...gerçekten güzel bir gelinlik oldu." Dediğinde,

"denemeyi şuan çok istiyorum" karşılığını verdim. Kabine ilerleyip görevli yardımıyla giyindiğimde bu abartıdan uzak,sade ama şık gelinliği mankenin üzerinde gördüğümden çok sevdim. Memnuniyetim yüzüme yansırken ne kadar öyle dikildiğimin farkında değildim.

Kendimle bakışmam bittiğinde hızlıca hazırlanıp aşağıya indiğimde gelinliğimi kutulanmış bir şekilde resepsiyonda gördüğümde tam alacakken "İsterseniz ben yardımcı olayım efendim." Diyen görevliyle birlikte arabama kadar gittim. Arka koltukta duran gelinliğime bakıp gülümserken "neden olmasın" dedim içimden "en azından biri mutlu" diye sonradan eklerken ne olursa olsun bu evliliğin olacağının sinyalini veriyordu.

Berk saatler önce buluşmak üzere sözleştiği Elvin'i beklerken soruların beynini kemirmesine izin verdi. Elvin bir gece teklifini kabul ettiğini söylemişti. İlk başta şaka yapıyor sanmıştı. Ama sonraki tavırları gerçekti. Şuan parmağında ki yüzüğüne bakarken istemsizce kaşları çatılıyordu. Elvin kendisini o anlamda sevmezken bunu ona nasıl yapacaktı. Diye düşünürken karşısında ki sandalye çekilip hiç ummadığı bir kişi oturduğunda soru dolu gözlerle ona baktı.

"Neden buradasın?"

"Elvin hakkında olduğunu bal gibi biliyorsun. Sana yalvarmaya falan geldiğimi de sakın düşünme."

"Peki ne düşünmeliyim? Buraya evliliğimiz için bizi tebrik etmeye gelmedin ya!" dedim damarına basarcasına. Masanın üzerinde ki eli yumruk olduğunda amacıma ulaştığımı anladım.

"Tabiki de hayır. Sadece...belki sen onu bu durumdan vazgeçirebilirsin" diye düşündüm.

"Vazgeçiremem. Onu tanımıyormuş gibi konuşma."

"Lanet olsun ki tanıyorum." Dediğinde gülmeme engel olamadım. Elvin bu adama aşıktı. Sırf bir hata yüzünden bu aşkı da mahvetmesine izin veremezdim.

Ağzımdan "Kaçır onu o zaman"sözleri dökülürken bana şaşkınca baktı. Sonra sözlerime devam ettim." Sakın geç kalma. Nikah masasında hayır demeyeceğim." Dediğimde ayağa kalkarak "geç kalmayacağımdan emin olabilirsin" dediğinde suyumdan bir yudum alarak arkama yaslandığımda sandalye tekrar çekilerek heyecanlıca bir şeyler anlatmaya çalışan Elvin'e dönerek dinlemeye başladım.

1 ay sonra...

Eteklerimi çekiştirerek aynadaki silüetime baktım. Saçlarım dağınık tarzda toplanıp yüzümün iki yanında lüleler halinde dalga halinde bırakılırken makyajım oldukça sadeydi. Gelinliğime gelecek olursak hafif kabarık göğüs tarafı dantellerle hareketlendirilmiş mükemmel ötesi bir şeydi.

"Demek kararlısın ha" diye bir ses duyduğumda aynayla bakışmamı kesip arkamı dönüyorum.

"Tabi ki...kararlı olmasam burada bu durumda olmazdım." Dedim En yakın arkadaşıma,

"Orası öyle. Ama ben hala sorguluyorum. Özellikle sen hala Demir'e bu denli aşıkken." Deyip sustuğunda onun adını duymamla boy aynasına kadehi fırlatmam bir oldu.

"Ayten şimdi burada hem de bu durumdayken onun konusunu açman ne kadar doğru. O konu kapandı ve artık Be...rke aşı..ğım"dedim zorlukla tamamlayarak. Kahretsin! sesim titremişti ve bunu fark eden arkadaşım tabi aldığı pası gole çevirdi.

"sesin titremeden daha Berk'e aşığım bile diyemiyorsun sen kendini kandır kızım bal gibi de Demir'e hala dut gibi tutkunsun. Sanki seni tanımıyorum" diyerek ayaklandığında kapıda durarak son sözlerini söyledi.

"Bu arada tebrikler. Malum ben düğüne kalamayacağım."kapıyı kapatarak çıkıp gittiğinde olduğum yere eteklerimi sıkarak çöktüm. Evet aşıktım. Ama onun ağına bir daha düşmeyecektim. Ben aklı seçiyorum bu sefer kalp yerine çünkü kalple mutlu olamayacağımı acı bir şekilde görmüştüm. Gözyaşlarımı silerek ayağa kalktım şimdi güçlü olma zamanıydı.

Kapı tıklatıldığında içeri giren Berkle göz göze geldim. Elimi tuttuğunda "Peri kızı gibi olmuşsun"sözlerini ondan duyduğumda gülümsedim. Beni hep mutlu eden oydu. Neden olmasındı. "Sende çok yakışıklı olmuşsun" dediğimde gözleri parıldadı. Ve çıkmadan önce bana sanki son kez görecekmişcesine alnıma bir buse kondurup sıkıca sarıldı.

Elimi tutup aşağıya alkışlar eşliğinde indiğimizde herkes ayağa kalktı. Alkışlar eşliğinde kürsüye yaklaştığımızda Berk oturmama yardım edip kendide yerini aldığında anın gerçekliğiyle duygulandım. Gözlerim etrafta dolaşırken arkadaşımı görememenin hüznü içindeydim. Bu tavrımı Berkte fark etmiş elimi sıkarken nikah memuru klasik cümleleri okurken Berk yüksek sesle mikrofona "Evet" dediğinde alkışlar havada yankılanırken sıra bana gelmişti. Tam yüzümde gülümsemeyle cevap verecekken iki el silah sesi duyuldu salonda. Herkes kaçışırken eli silahlı adamlar kalabalığın bir yere hapsettiğinde iki iri cüsseli adam tam karşımızda durup bir kolumu tuttuğunda Berk sıkı bir yumruk savurup beni arkasına alırken maskeli adamlardan bir Berk'i tek hamlesiyle etkisiz hale getirip onu bayılttığında kolumdan sürüklenerek götürülmeye başladım.

Neydi tüm bu olanlar? Berk'e ne olmuştu. Allah'ım Berk derken arkama bakıp hala onu baygın öylece yatar halde gördüğümde "Berk! Ne olur kalk" diye bağırırken elimi tutan bu eli daha da çekiştirdim. Elinden tabiki de kurtulamamış daha çok tutuşun sertleşmesine neden olmuştum bu hareketimle sonunda binadan çıkıp arabaya bindiğimizde ağlamaktan önümü göremiyordum.

"Sizde kimsiniz? Bundan ne kar sağlamak amacınız ne olur bırakın beni." Dediğimde adamlar aralarında anlamadığım dilde bir şeyler mırıldanıp durdular. Bir saat sonunda kendimden geçip uyuyakaldığımda saçlarımda ki beni güvende hissettiren dokunuşları hissediyor gözlerimi açamıyordum.

Aşk'a EngelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin