OY ve YORUMLARINIZI BEKLERİM.
*Bu bölümü vatani görevini yapan tüm askerlerimize ithaf ediyorum.
3. Bölüm
Sınırların Ötesinde
4 yıl önce
Bu uçsuz bucaksız dağlarda her yer zifiri karanlıktı. Dağlar insanları iyi kamufle ediyordu doğrusu. Dostunu düşmanını göremez oluyordun. Herkesten şüphe eder hâlde, tekinsiz uykulara dalınıyordu. Ne kadar dinlenilebilinirse o kadar uyku çekiliyordu. Aç olmuşsun, olmamışsın Hava soğukmuş, sıcakmış farketmiyordu bile. Karanlık bazen insanı boğuyordu. Güneşin doğmasını iple çeker oluyordunuz. Karanlıkta kulağa hoş gelmeyen her ses tüyleri ürpertiyordu. Bu karanlık öyle karanlıktı ki içine aldığı herşeyi kendi karanlığında yokediyordu. Demir böyle günlerden korkardı. Özellikle hava böyle kasvetliyken.
Demir adının anlamına yaraşırcasına demir gibi sinirleri vardı onun ,öyle kolayca birşeye sinirlenmez. Sinirlendi mi de kolayca bırakmazdı birşeylerin peşini. Haksızlığa tahammülü yoktu. Gittiği yerlerde masumlara zulüm eden insan müsveddelerini yaşatmaz. Onların daimi koruyucusu olurdu. Fatma anası vardı. Bir silahlı operasyon esnasında göçen bir binanın ardına çocuğuyla birlikte silahlardan çıkan kurşunlardan kaçmak için sığınmıştı.
Herşey bitip askeriye toplanırken göçen evin arkasında bir kıpırtı sezdiler. Herkes pür dikkat sanki çıt çıkarsalar herşeyin sonu olacakmışcasına temkinli adımlarla binaya yaklaştı, yaklaştıkça adımları yavaşlaşıp,sessizleşti ve sonunda durdu. Sesin kaynağı çöken bir duvarın ardından geliyordu. Kısık, oldukça kısık bir sesti. Kimse çıtını çıkarmazken Demir bir hamlede ağır beton yığınını bir kenara yıktı. Altından son derece ürkek, korkmuş dolu dolu gözlerle bakan bir kadın ve çocuk çıkmıştı. Rahat bir soluk alan askerler silahlarını indirip toplanmaya devam etti. Demir onları koruma içgüdüsüyle sordu.
"İsmin nedir teyze?"
"Fatma oğul."
"Burada ne yapıyordunuz?"
"Komşuya ziyarete gelmiştim. O çatıştığınız adamları görünce saklandık. Hepsi siz gelene kadar saklandılar, bizde buraya girdik bitince gideriz sağ salim evimize diye..."
"İyi etmişsiniz. Yoksa kurşunlardan biri size gelebilirdi. Korkmayın güvendesiniz. Sizi buradan gideceğiniz yere götürecegiz." Dedi kalın bariton sesiyle ve hemen yola koyulup engebeli dar yollardan geçtiler. Sonunda asfalt yola çıktıklarında. Fatma ana eve davet etti. Yemek ne bulursa pişirip bu devlet için canını ortaya koyan askerlere bir kap yemek vermek için. Ama yiyemezlerdi. Yeni bir operasyona gitmek için tekrar yola koyulmuslardi bile...
Bu anların hatırasıyla gülümsedi. Gülümserken yanak kasları hafifçe kıpırdadı ve hoş bir tebessüm kondu güzel dudaklarına. Hakikaten arızaydı ama askeriye ortamında bile olsa komutanları onun bu halinden korkar pek yanaşmazdı ona. Ama en tehlikeli, en cesaret isteyen, birçok kişinin adını bile bilmediği yerlere ayak basmışlığı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'a Engel
General FictionKAYBET! Elvin hayatta idealleri olan bir kadındır. Sonunda istediği üniversitede okuyabilme şansı elde etmiştir. Ama bir gün okyanuslar kadar derin o mavi gözlerle karşılaştı. O derine çektikçe içinde kayboldu hapsoldu. KAZAN! Demir sırlarla dolu...