Yeni bölümmm *-* Umarım beğenirsiniz. Vote için bölüm sonundaki yıldıza basın sizi seviyorum.
Bu bölüm geçen bölümde ağlayan herkese gelsin. İyi Okumalar ^-^
- Yazar -
-" Hayııııııır! Bu olamaz!-"
Lu daha lafını bitiremeden koluna saplanmış sakinleştirici ile bağırmaktan kısılmış olan sesi yok denecek düzeye indi. Lu'nun içi acıyordu. Daha doyamamıştı Sehun'una , daha birkaç kez öpüşmüş bir kez sarılmışlardı. Ona bu kadar açken onu yitirmesi ölüm gibiydi adeta...
Birkaç saat sonra hastane odalarının birinde açtı gözlerini Luhan. Ağlamaktan kızarmış ve şişmiş olan gözleri etrafa korkarak bakıyordu. ' Lütfen odamda olayım bunların hepsi rüya olsun Sehun yanımda camış gibi yatıyor olsun ' diye dua ede ede bakıyordu çevresine , gözleri hayal kırıklığı ve umutsuzlukla doldu çünkü kendi odası yerine hastane odasındaydı en korktuğu şey başına gelmişti her şey gerçekti...
Hızla yerinden kalkıp koridora fırladı Lu. O dışarı çıkınca herkes ayağa kalktı. Bitkin ve güçsüz bir topluluk karşıladı Luhan'ı , burnunu çeken , kızarmış yüzünü saklayan bir topluluk... Kris sessizliği bozup konuşunca herkes ona odaklandı.
-" Lu. Şey onu görmek ister misin? Biz şey cesaret edemedik. Senin görmek isteyeceğini düşündüm. "
-" Hıhım "
Ayaklarını sürüyerek Sehun'un sadece kalbi attığı odaya doğru yürüdü. Her adımda sanki daha çok ağlayabilirmiş gibi ağlıyordu. Canından can kopmuştu , nasıl ağlamazdı ki?! Odanın önüne gelince derin bir nefes alıp odaya girdi. Diğer herkes dışarıda bekleme kararı alıp sessizce oturdular. Bir iki dakika sonra odadan kahkaha sesleri gelmeye başladı. Herkes şaşırıp odaya girmek için ayaklanırken birden kapı açılıp Lu dışarıya çıktı. Hâlâ kahkaha atıyor ellerini birbirine çırpıyor ve ayağını yere vuruyordu. Herkes Lu'nun üzüntüden bu hâle geldiğini düşünüyordu. Ağlayanlar Lu'yu o şekilde görünce daha çok ağladılar. Tüm koridor Lu'nun kahkahalarıyla yankılanırken birden sesi duyuldu.
-" İçeride yatan Sehun değil! Hahahahahaha Sehun yok ahahahahah"
-" Nasıl ya?! Bak!"
Eliyle kapının üzerindeki Oh Se Hun yazısını gösterdi.
-" Burada Oh Se Hun yazıyor! "
-" Kris git ameliyatı yapan doktoru bul! "
-" Tamam Suho "
-" Kris haklı Suho. Kapının üzerinde Sehun'un adı yazıyor "
-" Haklı olduğunu bende biliyorum Baek. Belli ki odalar karıştı. "
-" Suho doktoru buldum. "
-" Buyrun. Bir sorun mu var? "
-" Doktor bey. Biz Oh Se Hun adlı hastayı görmek için buradayız. Birkaç saat önce ameliyathaneden çıkarılıp makinelere bağlandı. Ancak şimdi aradığımız hastayı bulamıyoruz. "
Doktor odaya girip hastaya baktı ve dışarıya çıktı.
-" Bir yanlışlık olmasın? Benim ameliyat ettiğim hasta bu. Aradığınız kişiyi danışmadaki hemşireye sorarak bulabilirsiniz. İyi günler. "
Doktor uzaklaşsada Lu hâlâ yerinde duruyordu. Birden zıplamaya başladı. Herkes ondaki bu ani duygu değişimine şaşırmıştı. Kocası hastanedeydi ama o zıplıyordu. Ama bilmedikleri şeyse Lu'nun düşünceleri ve hisleriydi. Lu kocasının beyin ölümünün gerçekleşmediği için deli gibi seviniyordu. O hayata dönebilirdi. Hızla koşmaya başladı. Arkasındakilerde ona eşlik ederek belki tüm ağlamaları boşa çıkaracak sözcüğü söyleyecek olan hemşireye doğru koştular. Tüm koridor o heyecan koşuşlarından çıkan adım sesleri ile yankılandı. Lu nefes nefese hemşireye sordu.
-" Merhaba. Oh Sehun adlı kişi bir trafik kazası geçirmiş. Onu nerede bulabiliriz? "
-" Ahh! Sonunda geldiniz! 342 nunaralı odada kalıyor. "
-" Teşekkürler "
Biraz koşudan sonra odanın önüne gelmişti. Nefesi henüz düzelmemişken odaya girdi.
-" Yah! Nerede kaldın?! İyi durumu kritik dedi ha! Durumum krtik olmasaydı ne zaman gelirdin aceb- "
Sehun'un sözü Lu'nun dudaklarıyla yarım kaldı. Sehun ilk başta şaşırsada daha sonra karşılık verdi. O sırada herkes bir bir içeriye girdi. Lu dudaklarını ayırdığında yokluğuna bir dakika bile dayanamadığı adama bakıp ona en sıcak ve en büyük sarılmasını verdi. Sehunsa sadece şaşırmış Lu'nun bu ani sevgisine karşılık vermişti. Tek duası ise Lu'nun bu sevgisinin hiç bitmemesiydi. En azından bir sürecik...
-" Bay Oh? "
-" Buyrun? "
-" Demek sonunda geldiniz. Umarım çok telaşlanmamışsınızdır. Eşiniz yeni evli olduğunuzu ve size öyle söylersem tepkinizin ne olacağını merak ettiğini söyledi. Sizden o kadar bahsetmişti ki bende merak ettim tepkinizi merakıma yenik düşüp size öyle söyledim. Umarım beni affedersiniz. "
-" Sizi affediyorum. Ben Oh Se Hun adlı kişiyi affetmiyorum. "
-" Yah!! Bambi!! Ne yaptımya?! Ben sadece fikri ortaya attım. O da söylemiş. Niye tek suçlu ben oluyorum?!"
-"YAH! SENİ SALAK!!EĞER FİKRİ ORTAYA ATMASAYDIN MERAK ETMEZ VE BANA ÖYLE SÖYLEMEZDİ!!! BENDE ACİLE GİDİP SENİN YERİNE BAŞKA HASTAYI BULMAZ ÖLDÜN DİYE FENALAŞMAZDIM!!!! AK!IM GİTTİ SANA BİR ŞEY OLDU DİYE!!!! AHMAK! GÖT KAFALI! Seni seviyorum şapşal! Eğer bir daha beni böyle kandırırsan boşarım seni!!"
-" Ne? Ne ölmesi?! Neden bahsedi- Bir dakikaseni seviyorum mu dedin?! Ohaaa!! Lu sana aşığım ben! "
Acıyla ve bir yakınını kaybetme ile ağlayan fenalaşan o grup artık arsız çiftimizin atışmalarına ve birbirlerine duydukları aşka gülüyor ve eğleniyordu. Bir kişinin iyi olduğunu görmek ile tüm gün yaşadıkları tüm acı ve hüzün birden kaybolmuştu. İşte gerçek sevgi buydu...
Yazar fake attı!! Nasıl buldunuz? Şaşırdınız mı? Hadi! İtiraf edin hepiniz Lu'nun onu öpeceğini ve onun iyileşeceğini düşünüyordunuz.
Biliyorum çok kısa oldu ama sona yaklaşıyoruz. Bir dahaki bölüm BaekYeol ve KaiSoo olacak. Yazık kara kaderli çiftime bir türlü yayımlayamadım onların aşkını. Neyse yorum yapın lütfen bol bol bol bol olsun. *+*