DEMİR ZAİM
Duyduklarıma inanamıyordum. Sümeyyenin babası badeyi öldürmek mi istemişti ? Ama neden ? Aile dostu değiller miydi ? Kafam gerçekten karışmıştı. Oğuzun sesiyle irkildim.
"Artık gitmeliyiz birader"
Adamlara ayağa kalkmaları söyledim.
"Bir daha sizi o kızın yanında görürsem..."
O sırada oğuz lafıma atladı
"Bu kadar nazik olmayız"
Adam ayağa kalktığı sırada tam önümde duruyordu. Büyük bir ses duydum ve adam bir anda yere düştü. Ardından bir ses daha ve diğer adam da yere düştü. İkiside kafasından vurulmuştu. Bir tanesinin kanı üstüme sıçramıştı. O kadar afallamıştım ki oğuzu duymamıştım.
Kolumdan çekerek "Demiiir koş lan koş " dedi
Kendime geldiğim de hızla arabaya doğru koşmaya başladık. Furkan arabayı çalıştırmış gaz verirken bize bağırıyordu."Çabuk ulan sikicem yapacağınız işi çabuk" diye küfürler yağdırıyordu.
Arabaya bindiğinimiz de hızla oradan uzaklaştık. Bu adamlar da kimdi şimdi ? O adamları niye vurdular ? Kafam karman çorman olmuştu. O sırada aklıma bade geldi. Furkana , " Kimse yok arkamızda kafeye sür " dedim. Oda başını olur anlamında salladı. Egemeni aramak için elimi telefonuma attım
" Egemen hemen benim çalıştığım kafeye gel"
"Ne oldu ?"
" Gelince anlarsın"
Dedikten sonra telefonu kapadım.Egemen ZAİM
Badeyle telefonda konuşurken bir süre boyunca aradım fakat ulaşamıyordu. Gerçekten çok merak ediyordum. Bildiğin birşey içimi kemiriyordu. Özlüyordum onu , her an , her saniye.
Bir süre bekledim. Fakat ne o aramıştı. Ne de ben ona ulaşabilmiştim. Yapacak birşey kalmamıştı. Aslında aklımda evine gitmek vardı. Ama olayı büyütmeye , insanları bu saatte rahatsız etmeyi göze alamadım. Aradan bir süre daha geçmişti. Gözlerim kapanmıştı. Rüyayla gerçek arasında kalırsın ya öyle bi boşluktayken telefonumun zil sesini duydum. Hızla telefonumu elime aldım. Arayan demirdi. Konuştuktan sonra cafeye gelmemi istedi. Hızla üstümü değişip çıktım evden. Fazla uzak olmadığından koşarak gidiyordum.
Bir süre sonra cafeye vardım. İçeriye girdiğim de şaşırmıştım. Bade içerideydi, yanında tanımadığım bir çocuk sırtına dokunuyordu. Hatta daha çok okşuyor gibiydi. Gözlerimi sinir kapladı. Demir bunun için mi çağırmıştı beni. Çocuk kafasını bana doğru çevirince tanımıştım. Cenaze günü o arabayı kullanan çocuktu. Hızla üstüne gidip yakasından tutup kaldırdım. Başka tarafa doğru ittim ve "Ne yapıyorsun lan sen " diye bağırdım.
Badeye baktığımda ağlıyordu. "Noldu bade, bade , bade noldu" diye soruyordum. Fakat dilini yutmuştu sanki cevap vermiyordu. Kafamı hızla yanımızda ki çocuğa çevirdim.
"B-bak b-ben birşey yapmadım" diye kekelemeye başladı. Tekrar yakasına yapıştım.
"Noldu lan ne yaptın badeye" diye sinirli bir şekilde tekrar kükredim.
"B-ben b-bilmiyorum " diye tekrar kekeledi.
O sinirle yumruğumu kaldırdım. İlk defa birine vuracaktım. Normalde karıncayı bile incitmeyen ben birini dövecektim ki badenin sesiyle irkildim.
"Egemen dur, dur. O hiçbir şey yapmadı." dedi bade ağlamaklı şekilde.
O sırada biri beni geriye doğru itti. Baktığımda demir olduğunu gördüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEFA
Novela Juvenil''Küçükken etrafında ki herşey büyük olduğu için söylediğin o cümlelerde kocamandır. ''Senin için dünyayı yakarım'' der, aslında kibrit bile çakamaz. ''Senin için canımı veririm'' der , çünkü o zamanlar ölüm bile oyundur. Eğer hala küçüksen hala büy...