*9*

68 9 0
                                    

Öyle bir yerdeyim ki;

Ne gitmesi mümkün ,

Ne kalması mümkün olan,

Öyle bir yerdeyim işte ...

Vazgeçmekle direnmek arasında,

Akla karanın tam ortasındayım ...

Kaybetmenin arifesinde ,

Yeni bir hayatın eşiğindeyim ...

Kalsam canım yanacak,

Gitsem hayatım ...



İlimlerin evine geldiğimizde elindekileri poşetleri mutfağa götürüp masaya bıraktı .

"Ben hemen üstüme rahat bir şeyler geçirip geliyorum .Sen istersen oturma odasında bekle istersen burada bekle nasıl rahat edersen"

"Ben burada beklerim "

"Tamam o zaman ben geliyorum iki dakikaya " deyip mutfaktan çıktı.

İlim mutfaktan çıktığında bakışlarımı mutfakta gezdirdim.Mavi ve beyaz tonları hakimdi mutfağa .Baya da genişti bizim mutfağın iki katı kadar vardı sanırım. Gerçi evleri de güzeldi çok bir tarafını göremedim ama gördüğüm kısımlar gerçekten güzeldi. Kullanılan renklerden dolayı insanın içine bir huzur veriyordu.Böyle bir mutfağım olsun ben bile buradan çıkmak istemezdim.K

"Ben hazırım " diyerek mutfağa giren ilim sayesinde oturduğum yerden sıçramıştım .Bu çocuk böyle giderse beni kalpten götürürdü.

"İlim yeter artık bir anda gelmeyi kes korkutuyorsun beni" dedim sesimi yükselterek .Sanırım biraz sert çıkmıştım ama gerçekten aniden gelen seslerden korkuyordum elimde olan bir şey değildi.

"Tamam ya kızma hemen yapmam bir daha ." dedi ani çıkışıma bozulmuş bir tavırla .Aferin İzgi insanları uzaklaştırmakta profesör gibisin.Sonra arkadaşım yok diye ağlayıp sızlanıryorsun.Böyle yaparsan tabi arkadaşın olmaz .Aptal.

"Özür dilerim sert çıktım biraz "dedim mahçup bir tavırla .

"Sorun değil sen üzme kendini .Neyse çok konuştuk hadi bakalım iş başına " dedi ellerini çırparak .Bu çocuğun neşesinden lazımdı herkese .Onun neşeli tavırları beni bile neşelendiriyordu.

Oturduğum sandalyeden kalkıp yanına gittim.

"Ben hazırım İlim Usta pastamızı yapmaya başlayalım "

"Burada usta sensin İzgi ben nasıl yapıldığını bilmiyorum "

"Tamam o zaman öncelikle iki tane önlük çıkar bize üstümüz un olmasın"

İlim önlüklerin olduğu çekmeceyi açtığında en üsteki çiçekli önlük ile yüzünü buruşturdu. Önlüğün üstünde kalpler ve çiçekle vardı. Onu alıp bana uzattı "Al bu senin olsun "

Çekmecedeki önlüklerden kendine göre olanı seçerken hepsini dağıtmıştı.Ki işin kötü yanı kendine göre bir önlük bulamadı hepsi çiçekli böcekli şeylerdi .Düşündüm de hiç de kötü değildi bu durum en azından bana göre .İlimin elinde tuttuğu önlüğe baktığımda kahkaha atmıştım.Önlükte mor çiçekler vardı ve alt tabanı pembeydi. İlimin buruşmuş yüzüne baktığımda istemsizce bir kahkaha daha atmıştım .İlimm kızgın gözlerle bana baktığında elimle gülüşümü saklayıp gülüşümü zapt etmeye çalıştım.

ilim elindeki önlüğü beline bağladığında dudaklarımdan yine bir gülüş kaçtı .

"İzgi biraz daha gülersen seni bu önlükle boğarım."dedi bana bakmadan bakışları hala önlükteydi. .Gülmemek için boğazımı temizlediğimde biraz daha normale dönmüştüm.

"Öncelikle kekini yapıyoruz sonra kremasını ve sonra üstüne çikolata sosunu yapıyoruz .Şimdi kek için malzemeleri getir bakalım ."

"İzgi kaç defa söylemem gerekir ben pasta yapmak hakkında hiç bir şey bilmiyorum ."

"ilim gerçekten yoruyorsun beni" dedim uflayarak.alışveriş poşetlerinin yanına gittiğimde kek için malzemeleri kucağıma alıp tezgahın üstüne bıraktım.

"Şimdi bana hamur yoğurmak için bir kap ver .Onun yerini de biliyorsundur umarım ".

"Bak onu biliyorum işte "dedi gülerek .Üsteki dolaplardan birini açıp bir kap alıp bana verdi .Aldığım kaba kek malzemelerini ölçüsüne göre koyup yoğurması için yanımda beni izleyen İlime uzattım .

"Bunu kıvamı gelene kadar karıştır bende o sırada kremasını hazırlayım"

"O iş bende " dedi kolunu yukarı kaldırıp kaslarını göstererererk . Bu yaptığına gülmüştüm çünkü hem yaptığı hareket hemde yüzündeki ifade komiğime gitmişti.Ama çocuğun hakkını yemeyim cidden baya kaslıydı kolları .

Krema malzemelerini tencereye koyup altı tutmasın diye bir yandan da karıştırmaya başladım.İlimden tarafa baktığımda dudaklarıma istemsiz bir gülüş yayıldı.Üstünde ona ayrı bir hava katan kolsuz siyah bir atlet.Önünde o havayı yerle bir eden mor çiçekli bir önlük.Elinde bir kaşık diğer elinde kek malzemelerini karıştırdığı kap.Böyle gerçekten komik duruyordu ama bir o kadar da çekici.Gülsem mi yoksa ellerimi yanaklarıma koyup onu sonsuza kadar izlesem mi karar verememiştim.En iyisi onu gülerek izlemeliydim . Bravo İzgi bu yıl ki nobel üstün zekandan dolayı sana gidiyor .

Kek harcını iki tane tepsiye yerleştirip pişmesini bekledik. Kekin pişmesini beklerken İlim radyoyu açıp çalan şarkılara da eşlik etmişti.Şarkı söylerken ki sesi kargadan halliceydi.Ben daha güzel bir ses bekliyordum.Beni de şarkılara eşlik etmeye zorlamıştı ama ben yine benliğimi yapıp istediğini yapmamıştım .Aslında benim sesim güzeldi.Hani övünmek gibi olmasın ama cidden güzeldi .Ama birilerinin önünde şarkı söylemek yerine sesim kötü deyip geriye çekilmek daha çok hoşuma gidiyordu.Zaten şarkı söylemek istediğimde odama bana kollarını açıyordu başkasının yanında söylememe gerek yoktu yani.

Piştikten sonra ikisinini de ortasından bölüp içine kremayı yerleşirdim .O sırada İlim de .portakal, mandalina .muz falan kesiyordu pastanın arası için .Gerçi kestiklerinin yarısını da midesine indiriyormuş o da ayrı konu.

En sonda hepsini üst üste koyup her tarafını kakolu krema ile kapladık.Üstüne de krem şanti ile iyi ki doğdun anne yazdırdım ilime .En azından o kadarını yapabildi.

Pasta hazır olduğunda İlim ile çak beşlik şeysinden yaptık . .Hani elleri kaldırıp birbirine çarparsınız ya ondan işte .Anlatamasam da anladınız siz onu.

"Ellerine sağlık İzgi sen olmasan yapamazdım." dedi beni kendine çekip sarılarak.Şaşırdığımdan dolayı tepkisiz kalmıştım .İlim hala ellerini belimden çekmemişti üstüne yanağını kafama yaslayıp daha sıkı sarılmıştı.Dokunmaktan pek hoşlanmasam da bir kere olsun tabularımı yenip kollarıımı beline doladım ve kafamı göğsüne yasladım.

Sarılmak belkide şu dünyadaki en güzel eylemdi.En azından benim için öyleydi.Şuan İlimin boyu benden uzun olduğu için kafam kalbinin tam üstündeydi.Kalbi çok yakınımda kalp atışları kulaklarımdayken bu andan daha güzel bir an düşünülebilir miydi.



*Sarılmak neden güzeldir bilir misin? Çünkü sağ tarafta kalp yoktur ve orası hep boştur, sarılınca; sağ tarafını onun kalbi doldurur. *Aziz Nesin


Kese KağıdıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin